Logo

8. Hukuk Dairesi2023/6092 E. 2024/2904 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar, vakfın gelir fazlasından (galle fazlası) yararlanma hakkına sahip vakıf evladı olup olmadıkları konusunda uyuşmazlık yaşanmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Vakfiyede yer alan "evlad" ifadesinin tekil kullanımı ve vakfiyenin yorumundan davacıların vakfedenin torunları olarak gelir fazlasından yararlanma hakkına sahip olmadıkları, sadece vakıf evladı oldukları gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/45 E., 2021/103 K.

KARAR : Davanın kabulüne

Taraflar arasındaki galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava dilekçesinde, davacıların Aydın'da kurulu Mülhak Dergah-ı ... Kapıcı Başı Cihanzade ... Bey Vakfının galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduklarının tespitini istenmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin verdiği ilk karar ile, davacıların tümünün Cihanzade ... Bey Vakfının vakıf evladı olduklarının öncesinde kesinleşen mahkeme kararıyla sabit olduğu, vakfın vakfiyesinde galle fazlasından yararlanmaları için gerekli şartın bu şekilde oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulü ile davacıların Cihanzade ... Bey Vakfının galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduklarının tespitine karar verilmiştir.

Davanın kabul kararının davalı ... vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 02.05.2018 tarihli ve 2017/5865 Esas, 2018/11959 Karar sayılı ilamı ile mahkeme kararı yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmış, davalı ... vekilinin temyizi üzerine ise bu defa Dairemizin 29.11.2018 tarihli ve 2018/13286 Esas, 2018/19468 Karar sayılı ilamı ile; "... davacılar ile vakfeden arasında usulüne uygun soybağının kurulduğu, galle fazlası için ise dava konusu Dergah-ı ... Kapıcıbaşı Cihanzade ... Bey Vakfı'nın 23 ... 1223 H./12 Kasım 1808 Miladi tarihli vakfiyesinde; "...sonra bâkî kalan fazla-i vakfı evlad-ı zükûr ve inâs beyinlerinde ale's seviyye taksim ideler ve şurût-ı mezkureye ri'âyet müte'azzire olur ise vakf-ı mezkûr mutlaka fukarâ-i müslimine meşrûta ola..." denilerek galle fazlası evlad-ı sulbiyyeye yani vakıfın öz evlatlarına şart kılındığı, bu tabirin vakıfın torunlarını kapsamadığı anlaşılmakla davacıların galle fazlasına müstehak vakıf evladı oldukları yönündeki istemin reddi ile sadece vakıf evladı olduklarının tespitine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerledirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerektiği anlaşıldığından..." düzelterek onama kararı kaldırılarak hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Bozma ilamı üzerine Mahkemece, vakfın yönetiminde (tevliyyet) gerekse galle fazlasından yararlanmada vakfedenin kendi alt soyundan gelenleri öncelediği, asıl vakfedenin bu iradesini kendi alt soyundan gelenlerin yararlanması üzerine kurduğu, bozma ilamındaki evlat lafzının bir kez tekrarlandığının belirtilmesi vakfiyedeki bu tabirin torunları kapsamadığı için davanın reddi sonucuna götüremeyeceği, galle fazlasının vakfedenin soyu tükenene kadar kendi alt soyuna şart kılındığı gerekçesi ile önceki kararında direnerek davanın kabulüne ve davacıların Cihanzade ... Bey Vakfı'nın galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduklarının tespitine karar verilmiştir.

Direnme kararının davalı ... vekilince temyizi üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca, mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı; ilk kararda tartışılıp, değerlendirilmemiş yeni delillere ve bu yeni delillere göre oluşturulan gerekçeye dayalı olarak kurulan hükmün, yeni hüküm niteliğinde olduğu kabul edilerek temyiz incelemesinin Dairece yapılması için dosya Dairemize gönderilmiştir.

Dava, vakfın gelir fazlasından faydalanma amacına yönelik galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.

Dairemizin bozma ilamında da değinildiği üzere; Vakfın geliri üzerinde hak sahibi olduğuna ilişkin davayı, vakfiye uyarınca galleden yararlanma ... olan, yani vakfeden ile soy bağı olan ya da soy bağı olmasa bile galleden kendisine pay özgülenen diğer kişiler açabilir.

Bir vakıftan galle fazlasının alınabilmesi için öncelikle vakfeden ile soybağının ispatlanması, sonra da vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir. Yani bu tür davalarda incelenecek ilk husus; davacılar ile vakfeden arasında iddia edildiği üzere kan bağı yolu ile soybağı mevcut olup olmadığı, eğer soybağı kurulabiliyorsa ikinci aşamada vakfiyede galle fazlası için öngörülen şartların somut olayda davacılar yönünden gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması olacaktır.

Vakfiyeler, vakıf davalarında birinci derecede delil olup (..., ... , İslam Hukukunda ve Osmanlı Tatbikatında Vakıf Müessesesi, 1996, Sh. 428), kadimden beri uygulandığı bilinmedikçe vakıf davalarında yazılı delil olarak kullanılamazlar. (Mecelle md.1739) Vakfiyelerin uygulanma şartı, bunların ifade ettikleri maddelerin sabit ve meşhur olmasıdır.

Veled kelimesinin çoğulu olan "evlad" ifadesi veled tabirinden farkı bulunan bir ifadedir. Evlad tabiri Türkçe'de tekil olarak kullanılır. Bu sebeple de "evlad" lafzı bir defa zikredilirse, sadece vâkıfın çocukları anlaşılmalıdır. (..., ...; sh.275) "Evlad" lafzı iki defa zikredildiğinde yani vâkıf, "evladı ve evlad-ı evladım" (çocuklarıma ve çocuklarımın çocuklarına) dediğinde, "veledime ve veledimin veledine" tabirinden farklı olarak, bu ifade bütün batınları içine alacaktır. Yani evlat kelimesi iki defa zikredilirse bütün çocukları kapsayacaktır (Sungurbey, .../Karinabadizâde, ... ..., Eski Vakıfların Temel Kitabı, İstanbul 1978, sh 53-54; ... ... Karinabadizade, Ahkamül Evkaf, Mesele 141; ... ..., Tertibüs-Sunûf Fi Ahkâmil-Vukûf, Dersaadet 1337/1340, md. 644; Mardin, Ebül-Ulâ, Ahkâm-ı Evkaf, 1339-1340 Dersyılı Takrirleri, İstanbul,153).

Evlâd lâfzı bir def'a zikr olundukda evlâd-ı sulbiyyeye mahmûldür. Binâenaleyh ahfâda (torunlar) şâmil olmaz (kapsamaz).

Meselâ vâkıf -somut olayda olduğu üzere- vakfımın gallesini evlâdıma şart eyledim deyü evlâd lâfzını bir def'a zikr idüb tekrâr itmese meşrûtünleh yalnız vâkıfın evlâd-ı sulbiyyesine mahsûs olub ahfâda şâmil olmaz (Sungurbey, .../Karinabadizâde, ... ..., Eski Vakıfların Temel Kitabı, İstanbul 1978, sh 53-54; ... ... , Ahkamül Evkaf, Mesele 14).

Bu genel açıklamalar sonrası dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden özellikle dava konusu Dergah-ı ... Kapıcıbaşı Cihanzade ... Bey Vakfı'nın 23 ... 1223 H./12 Kasım 1808 Miladi tarihli vakfiyesinde tevliyet için; "...vefâtımdan sonra evlâd-ı zükûrumun ekberine ve a'lem ve aslah ve erşedine batnen ba'de batnin meşrûta ola evlâd-ı zükûrum münkariz olursa evlâd-ı inâsımın ekber ve erşedine ber-vech-i meşrûtiyet üzere meşrûta ola ne' ûzü bi'llâh min-gadebi'l feyyâz evlâdı inâs dahi münkariz olur ise li-ebeveyn er karındaşım dergâh-ı âli kapucubaşılarından ... bey mütevelli ola ba'dehû anın evlâdı ve evl'ad-ı evlâdı vechi meşrûh üzre mütevelli ola..." şeklinde yani tevliyetin vakfedenin vefatından sonra batın şartı ile vakfın erkek evladının ekber, aslah ve erşedine; erkek evlad kalmaz ise aynı şartlarda kız evladın ekber ve erşedine; kız evladın soyu da tamamen kesilirse Vakıfın kardeşi ... Bey'e, ondan sonrada ... Bey'in evlâdı ve evl'ad-ı evlâdına şart kılınmış iken galle fazlası için; "...sonra bâkî kalan fazla-i vakfı evlad-ı zükûr ve inâs beyinlerinde ale's seviyye taksim ideler ve şurût-ı mezkureye ri'âyet müte'azzire olur ise vakf-ı mezkûr mutlaka fukarâ-i müslimine meşrûta ola..." şeklinde ifade edilerek tevliyet için öngörülen batın şartı, erkek ve kız evladının soyunun tükenmesi gibi hususlara yer verilmeyerek galle fazlası evlad-ı sulbiyyeye yani vakıfın öz evlatlarına şart kılındığı, bu tabirin vakıfın torunlarını kapsamadığı anlaşılmakla davacıların galle fazlasına müstehak vakıf evladı oldukları yönündeki istemin reddi ile sadece vakıf evladı olduklarının tespitine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerledirme sonucu ilk kararda olduğu gibi davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,

İstek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine,

1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.