Logo

8. Hukuk Dairesi2023/6311 E. 2024/3387 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sonucu Hazine adına kayıtlı taşınmazların yüzölçümlerinde meydana gelen eksilmeye karşı açılan uygulama kadastrosuna itiraz davasında, uygulama kadastrosunun hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, ilk tesis kadastrosundaki hataların uygulama kadastrosu ile giderildiği ve uygulama kadastrosunun usulüne uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369/1 ve 371. maddeleri gözetilerek, usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1054 E., 2023/957 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Alanya Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2022/62 E., 2023/62 K.

Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen hükme karşı davacı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez hükmün davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Uygulama kadastrosu sırasında, Alanya ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında ve tapuda davacı Hazine adına kayıtlı bulunan eski 124 ada 5 parsel sayılı 1.592 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, aynı ada ve parsel numarasıyla 1.341,30 metrekare yüzölçümlü olarak; yine davacı Hazine adına tapuda kayıtlı bulunan eski 101 ada 47 parsel sayılı 1.497 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, aynı ada ve parsel numarasıyla 846,79 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.

Davacı Hazine dava dilekçesinde; uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait Alanya ilçesi ... Mahallesi 124 ada 5 ve 101 ada 47 parsel sayılı taşınmazların yüzölçümünün eksildiğini ileri sürerek, eski hale getirilmesini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, 24.02.2021 tarihli ve 2018/63 Esas, 2021/19 Karar sayılı kararla verilen davanın reddine ilişkin hükmün, davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 15.04.2022 tarihli ve 2021/936 Esas, 2022/401 Karar sayılı kararıyla; " Yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu açıklanarak, öncelikle, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede yapıldığı anlaşılan orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazların bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği ile yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarının tamamı ile varsa amenajman planı ve komşu parsellere ait kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise karar örnekleri ilgili yerlerden, taşınmazların tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları Harita Genel Müdürlüğü’nden getirtilmesi, bundan sonra taşınmazlar başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi bilirkişi, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılması ve bu keşifte, orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmesi, orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmesi; tutanaklardaki anlatımların değerlendirilmesi; tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı belirlenerek, çelişki bulunmakta ise çekişmeli parseller yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilmesi; taşınmazların kesinleşmiş orman tahdidine göre durumunun tereddütsüz biçimde belirlenmesi; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişileri ile orman bilirkişi eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmesi, taşınmazların gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmesi; yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların doğal ya da yapay sınırlarının bulunup bulunmadığı, taşınmazların tesis kadastrosundaki sınırlarının neresi olduğu, bu sınırlarda zaman içerisinde herhangi bir değişiklik olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, göstermeleri halinde söz konusu sınırların teknik bilirkişilere harita üzerinde işaretlettirilmesi; stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak müşterek imzalı şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınması ve teknik bilirkişilerden denetime elverişli ve dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak yenileme kadastrosunun denetlemesinin istenmesi; yine teknik bilirkişilerden, tesis kadastrosunun hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat, hesap, ölçü hatası veya sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, yenileme kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor alınması; bu raporun eki olacak haritalarda, birincisi hava fotoğrafı üzerinde, ikincisi ise ortofoto (bulunmadığı takdirde uydu fotoğrafı) üzerinde tesis kadastrosu paftası ile uygulama kadastrosu paftası çakıştırılmış durumunun bulunması, ayrıca her biri yönünden çakıştırmalardan bir tanesinin ada bazında, diğerinin ise çekişmeli taşınmaz ve yakın komşularını gösterir şekilde olmasının ve teknik bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiğinin de gösterilmesinin sağlanması; raporun denetime elverişli olması için bilirkişilerden, düzenleyecekleri haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırmasının istenmesi; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise çekişmeli taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması; fen bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiğinin de gösterilmesi;

Açıklanan şekilde yapılacak inceleme ve araştırma sonucunda davacıya ait taşınmazlardaki yüzölçümü eksilmesine neden olduğu belirlenen komşu taşınmazlar olması durumunda davacı tarafa davasını bu kişilere yönelmek üzere süre ve imkan verilerek, dahili dava dilekçesi sunularak usulünce davaya dahil edilmeleri durumunda uygulama kadastrosu tutanak asılları davalı şerhi verilerek dosya arasında alınması; dava konusu yerin tescil harici bırakılmış bir yer olduğunun belirlenmesi durumunda ise ilgili belediyelerin davaya usulünce dahil edilmeleri sağlanarak davaya dahil edilen davalıların cevap ve delillerinin sorularak toplanması;

Değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağının göz önünde bulundurulması; tesis paftasında herhangi bir hata varsa sebebi tespit edilerek bu hatanın giderilmesi halinde ortaya çıkan sınır fiili kullanım sınırına uygun ve uygulama kadastrosunda da bu sınır esas alınmış ise yapılan uygulama kadastrosuna değer verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak tesis paftası mevcut teknik belgelere göre yeniden uyarlanarak olması gereken sınırlar belirlendiğinde fiili kullanım sınırı buna uygun değilse uygulama kadastrosu ile mülkiyet ihtilafları canlandırılamayacağından fiili kullanım sınırlarına itibar edilemeyeceğinin göz önünde bulundurulması, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi " gereklerine değinilerek, davacı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne ve İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılması suretiyle dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin iade kararı sonrası yapılan yargılama sonunda; " Tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazlardaki yüz ölçüm kaybının ilk tesis kadastrosu sırasında 101 ada 47 parselde 466 numaralı noktanın kadastro paftasında hatalı tersim edilmesinden, 124 ada 5 parsel sayılı taşınmazda ise 3444 nolu noktanın kadastro paftasında hatalı tersim edilmesi ve ayrıca C ile gösterilen 148,47 m²'lik kısmın ise esasen orman sınırı içinde olmasından kaynaklandığı, yapılan uygulama kadastrosu ile bu hatanın giderildiği ve uygulama kadastrosunun usule uygun olduğu kanaatine varıldığı " gerekçesiyle, davanın reddine, dava konusu 101 ada 47 parsel ve 124 ada 5 parsel sayılı taşınmazların uygulama kadastrosu uygulama tutanağı tespiti gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hükmün,davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince, davacı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.