Logo

8. Hukuk Dairesi2023/6421 E. 2025/508 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir mahkeme kararıyla yol olarak terkine karar verilen taşınmazın, kararın kesinleşmesinden sonra davalı vakıf adına tescil edilmesi nedeniyle terkin işleminin gerçekleştirilememesi üzerine açılan tapu iptal ve tescil davasında, davanın kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen mahkeme kararının infazının, kararın kesinleşmesinden sonra davalı vakıf adına yapılan tescil nedeniyle engellendiği ve bu durumun tapu iptali ve tescil davası açılmasını haklı kıldığı gözetilerek, mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Bozma sonrası davanın kabulüne

Taraflar arasında ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen tapu kaydının iptali davasına dair verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiş, Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili ve davalılar vekilli tarafından ayrı ayrı temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak ... ili Balçova ilçesi ... Mahallesi 2734 ada 54 parsel sayılı taşınmaz hakkında ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/227 Esas sayılı dosyasında yol ve kaldırım olarak el konulan kısmın tapudan terkinine karar verildiğini, kararın infazı için tapu sicil müdürlüğüne müracaatlarında kamulaştırmasız el koyma davası davacılarından taşınmazda 1/5 oranında paydaş olan ...'in payının vasiyetname gereği davalılardan ... adına tescil gördüğü, bu hisse yönünden tapuda işlem yapılamadığı, açıklanan sebeple ...'e ait 1/5 hisse yönünden fiilen yol olarak kullanılan kamulaştırmasız el koyma davasına konu kısım üzerindeki vakıf şerhinin kaldırılarak davacı ... lehine tapudan terkin edilmesi istenmiştir.

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini, mevcut durumun davacının mahkeme kararı kesinleşmesine rağmen tapuda işlem yapmamasından kaynaklandığı, davaya konu taşınmazın kesinleşen ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesi kararında ... Büyükşehir Belediyesi adına tesciline karar verilen 514 m2'lik kısma ilişkin olması ve davalı müvekkilinden masraf ve vekalet ücreti talep edilmediği takdirde açılan davayı kabul ettiklerini bildirmiştir.

Mahkeme ilk kararı ile; taşınmazın tapu iptali ve tescil hükmünün infaz sorumluluğun hükmü veren asıl mahkeme olan ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne ait olduğu, ortaya çıkan çelişki ve hataların 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun)

304 ve 305 inci maddelerince düzenlenen maddi hataların düzeltilmesi ve tavzih yolu ile asıl mahkemesinden istenmesinin gerektiği, bu konuda ayrıca bir dava açılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle Dairemizin 16.03.2017 tarih ve 2017/846 Esas, 2017/3810 sayılı ilamı ile; ... ili Balçova ilçesi ... Mahallesi 2734 ada 54 parsel sayılı taşınmaz hakkında ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/227 Esas sayılı dosyasında verilen tapu iptal ve taşınmazın tapudan terkini kararının kesinleştiği, mahkeme kararında maddi hata düzeltimi veya tavzihi gerektirecek bir hususun olmadığı, davaya konu uyuşmazlığın, kesinleşen mahkeme kararındaki tapu kaydının iptali ve taşınmazın tapudan terkini kararının infaz ettirilmeden önce vasiyetname gereği davalı vakıf adına yapılan tescilden dolayı kararın infaz edilememesinden kaynakladığı, dolayısı ile mahkemece, taraf delilleri toplanıp, davalı vakıf vekilinin davaya konu taşınmazın kesinleşen ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesi kararında ... Büyükşehir Belediyesi adına tesciline karar verilen 514 metrekarelik bölüme ilişkin olması ve davalı müvekkilinden masraf ve vekalet ücreti talep edilmediği takdirde açılan davayı kabul ettikleri yönündeki beyanları da dikkate alınarak işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmeyerek mahkeme kararı bozulmuştur.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davaya konu edilen ... ili Balçova ilçesi ... Mahallesi, 2734 ada, 144 ve 145 parsellerdeki davalı ... adına kayıtlı (...'in 1/5 hissesinin Vasiyetin Tenfizi suretiyle ... adına tescili ile oluşan) yerin, kesinleşen ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesi kararında ... Büyükşehir Belediyesi adına tesciline karar verilen 514 m2lik bölüme ilişkin olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne ve "davaya konu ... İli, Balçova İlçesi, ... Mahallesi, 2734 ada, 144 ve 145 parsellerdeki davalı ... adına kayıtlı 1/5 oranındaki tapu kaydının iptali ile davacı ... Belediyesi lehine her türlü şerhden ari olarak "yol" olarak tapudan terkinine" karar verilmiştir.

Mahkeme kararına karşı her iki davalı vekili ayrı ayrı verdikleri temyiz dilekçesi ile mahkeme kararının bozulmasını istemişlerdir.

Dava, kesinleşmiş mahkeme kararına konu taşınmaz payının kararın kesinleşmesinden sonra davalı Vakıf adına yapılan tescilin iptali ile davacı lehine yol olarak terkin isteğine ilişkindir.

Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, Mahkeme kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup her iki davalı vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

S O N U Ç : Yukarıda açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Tapu Sicil Müdürlüğü'nden harç alınmasına yer olmadığına,

269,85 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 345,55 TL'nin temyiz eden davalı ...'den alınmasına,

615,40 TL onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.