Logo

8. Hukuk Dairesi2023/6646 E. 2024/5363 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro sonucu davalılar adına tescil edilen taşınmazın orman vasfında Hazine adına tescili istemiyle açılan davada, taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğuna ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın 1938 yılında yapılan orman tahdit çalışmasında kısmen orman sınırı içinde bırakıldığı, 1955 yılında yapılan tapulama çalışmasında eski tapu kaydı uygulanarak kişiler adına tespit edildiği, 1976 yılında 1744 sayılı Kanun uyarınca yapılan çalışmalarda taşınmazın orman sınırı içinde kalan bölümünün de orman dışına çıkarıldığı, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2. maddesi gereğince sınırlaması kesinleşmiş taşınmazların mülkiyetinin tekrar tapu sahiplerine döneceği gözetilerek yerel mahkemenin Hazine adına tescile ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kabulüne dair kararın davacı ... vekili ile bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 24.05.2023 tarihli ve 2021/15097 Esas, 2023/3137 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiştir. Davacı ... vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü.

K A R A R

Kadastro sonucunda Sarıyer ilçesi Rumelikavağı Mahallesi 899 ada 59 parsel sayılı taşınmaz 4.280 metrekare yüzölçümü ile davalılar adına tespit ve tescil edilmiştir.

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazın 2/B vasfındaki taşınmazlardan olup yolsuz olarak davalılar adına tapuya tescil edildiğini belirterek taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiş; bilahare Hazine vekili davasını ıslah ederek taşınmazın eylemli orman vasfında olduğunu belirterek orman vasfında Hazine adına tescilini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesi tarafından, taşımazın bir kısmının, 1744 sayılı 6831 Sayılı Kanunun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine ve Bu Kanuna 3 Ek Madde ile Bir Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun'un (1744 sayılı Kanun) uygulaması ile orman sınırı dışına çıkarıldığı, böyle yerlerin ancak tapu sahibi kişiler adına orman sınırı dışına çıkarılabileceği, aksi halde Hazine adına tescilinin gerekeceği, somut olayda kadastro sırasında taşınmaza uygulanan tapu kayıtlarının dava konusu yer ile uyuşmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne taşınmazın orman vasfında Hazine adına tesciline karar verilmiş, karar davacı ... vekili ile bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 24.05.2023 tarihli ve 2021/15097 Esas, 2023/3137 Karar sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, davacı ... vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiştir.

24.05.2023 tarihinde Dairemizce yapılan temyiz incelemesinde bir kısım davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün bozulmasına karar verilmiş ise de, maddi hata sonucu davacı ... vekilinin temyiz itirazları değerlendirilmemiştir.

Bu nedenle davacı ... vekilinin talebinin kabulü ile maddi hataya dayalı olarak verilen, Dairemizin 24.05.2023 tarihli ve 2021/15097 Esas, 2023/3137 Karar sayılı bozma ilamı kaldırılmasına karar verildikten sonra yeniden yapılan temyiz incelemesinde;

1. Bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazları açısından;

İlk Derece Mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir.

Şöyle ki; dava konusu taşınmaz, bölgede 1938 yılında yapılan orman tahdit çalışmasında kısmen orman sınırı içinde bırakılmıştır. 1955 yılında yapılan tapulama çalışmasında ise eski tapu kaydı uygulanarak kişiler adına tespit edilmiş ve bu tespit kesinleşmiştir. Bölgede 1976 yılında 1744 sayılı Kanun uyarınca yapılan 2 nci madde çalışmalarında taşınmazın orman sınırı içinde kalan bölümü de orman dışına çıkarılmıştır. 6831 sayılı Kanun'un 1744 sayılı Kanun'la değişik 2 nci maddesine göre sınırlaması kesinleşmiş taşınmazların mülkiyetinin tekrar tapu sahiplerine döneceği düzenlenmiştir. Emredici hüküm gereğince orman sınırı içinde kalan bölümün parsel sahipleri adına orman sınırı dışına çıkarıldığının kabulü gerekmektedir. Parselin kalan bölümü ise 1938 yılında yapılan orman tahdidinde bitişik orman dışı bölüm olarak bırakılmış olup baştan beri orman sınırı dışındadır. Bu hususlar gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

2. Davacı ... vekilinin temyiz itirazları açısından;

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup, davacı ... vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, Hazine vekilinin vekalet ücretine ve davalıların karar başlığında belirtilen isimlerinde maddi hatalar bulunduğuna dair temyiz itirazlarının ise bozma içeriğine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.

S O N U Ç : Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı ... vekilinin isteminin kabulüyle, maddi hataya dayalı olarak verilen, Dairemizin 24.5.2023 tarihli ve 2021/15097 Esas, 2023/3137 Karar sayılı bozma ilamının KALDIRILMASINA,

2. Yeniden yapılan temyiz incelemesinde;

a) Bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,

B) Davacı ... vekilinin temyiz sair temyiz itirazlarının (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE, davacı ... vekilinin vekalet ücretine ve davalıların karar başlığında belirtilen isimlerinde maddi hatalar bulunduğuna dair temyiz itirazlarının bozma içeriğine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,

26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.