"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2016/4 E., 2023/205 K.
DAVA TÜRÜ : Kadastro (Tespite İtiraza İlişkin)
KARAR : Ret
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından adli yardım talepli temyiz edilmesi üzerine, açıkça dayanaktan yoksun olmadığı anlaşılan adli yardım talebinin kabulüne karar verilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Kadastro sırasında, Şırnak ili ...ilçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 122 ada 5 parsel sayılı 49.985,91 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğundan bahisle Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı ... dava dilekçesinde; kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, Şırnak ili ...ilçesi ... Köyü 122 ada 5 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin verdiği önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; " davacı tarafın kararlaştırılan keşiflerin yapılamamasında atfedilebilecek bir kusuru bulunmamasına göre, 13.05.2014 tarihli ara kararla hüküm altına alınan keşif giderlerinden eksik olan kısmın 3402 sayılı Kanun'un 36/1. maddesi uyarınca gerektiğinde ileride haksız çıkan taraftan alınmak ve şimdilik ilgili ödenekten karşılanmak üzere keşif ara kararı verilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması " gereğine değinilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; " davacı tarafın usulüne uygun ihtara rağmen tanık listesindeki kişilerin tebligata yarar adres veya T.C. Kimlik numaralarını bildirmediği, keşif mahallindeki gözlemde taşınmazın imar ihyaya muhtaç yerlerden olduğu, jeodezi ve ziraat bilirkişi raporlarında taşınmazın imar ihya görmeyen yerlerden olduğunun belirtildiği " gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılıp mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozma ilamına uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,
Taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 15.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.