Logo

8. Hukuk Dairesi2024/1126 E. 2024/2506 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine adına tespit edilen bir taşınmaz üzerinde davacıların kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülkiyet iddiasında bulundukları kadastro tespitine itiraz davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, taşınmaz üzerinde zilyetliklerini ispatlayamamaları ve taşınmazın imar ve ihyaya muhtaç bir yer olduğunun tespit edilmesi gözetilerek, mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2016/2 E., 2023/204 K.

KARAR : Davanın reddine

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün, davacı vekili tarafından adli yardım talepli olark temyiz edilmesi üzerine, açıkça dayanaktan yoksun olmadığı anlaşılan adli yardım talebinin kabulüne karar verilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında, Şırnak ili ...ilçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 116 ada 36 parsel sayılı 599.377,91 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu belirtilerek, Hazine adına tespit edilmiştir.

Davacı ... ve arkadaşları dava dilekçelerinde; kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, kadastro tespitinin iptali ile Şırnak ili ...ilçesi ... Köyü 116 ada 36 parsel sayılı taşınmazın adlarına tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir.

İlk Derece Mahkemesinin verdiği önceki karar, Yargıtay tarafından bozulmuş olup, hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; " kararlaştırılan keşiflerin yapılamamasında davacıya atfedilebilecek bir kusuru bulunmamasına göre, 13.05.2014 tarihli duruşma ara kararıyla hüküm altına alınan keşif giderlerinden eksik olan kısmın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 36/1 inci maddesi uyarınca gerektiğinde ileride haksız çıkan taraftan alınmak üzere ilgili ödenekten karşılanmak üzere keşif ara kararı verilmesi " gereğine değinilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; " davacı tarafın usulüne uygun ihtara rağmen tanık listesindeki kişilerin tebligata yarar adres veya T.C. Kimlik numaralarını bildirmediği, keşif mahallindeki gözlemde taşınmazın imar - ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun anlaşıldığı ve jeodezi ve ziraatçi bilirkişi raporlarında taşınmazın imar - ihya görmeyen yerlerden olduğunun belirtildiği " gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılıp mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozma ilamına uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,

Taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,15.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.