Logo

8. Hukuk Dairesi2024/1129 E. 2024/4878 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine adına tescil edilen taşınmazların tapu kaydının beyanlar hanesine zilyetlik şerhi verilip verilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tespit edilen taşınmazlarda zilyetlik şerhi verilemeyeceği ve davacıların taşınmazın sınırlarına itiraz hususunda aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine zilyetlik şerhi verilmesi istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda Antalya Kadastro Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiş, hükme karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacılar vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Antalya ili ... ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında 3402 sayılı Kanunun Geçici 8 inci maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışmalar sonucunda 13244 ada 136 parsel sayılı 561,55 m2 yüzölçümündeki ve 13244 ada 137 parsel sayılı 2.281,12 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 12.10.2020 tarihinde tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir.

Davacı ... ve arkadaşları vekili dava dilekçesinde; Antalya ili ... ilçesi ... Mahallesi 13244 ada 136 ve 137 parsel sayılı taşınmazların müvekkilleri olan davacıların zilyetliğinde bulunduğunu ileri sürerek, fiili kullanımlarına göre taşınmazların beyanlar hanesine davacıların zilyetliği altında bulunduklarının şerh düşülmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Hazine cevabında; davanın reddini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; " ... özel mülkiyete konu taşınmazlarda zilyetlik şerhi verilmesi mümkün bulunmadığından bu tür kadastro çalışmalarında ancak 3402 sayılı Kanunun 19 uncu maddesi uyarınca muhtesatın beyanlar hanesinde gösterilmesinin mümkün olduğu, somut olayda 3402 sayılı Kanunun Ek-4 üncü maddesi uygulaması söz konusu olmadığından beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmesinin geçerliliğinin bulunmadığı, taşınmazın fiili kullanım durumuna göre dikey olarak bölünerek kullanıcı şerhi verilmesi isteği yönünden ise Hazine adına tespit gören taşınmazların sınırlarına yönelik davacıların aktif dava ehliyetinin bulunmadığı .. " gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Davacılardan alınan 427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.