"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının, davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
... Mahallesi çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) Geçici 8 inci maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışmaları sırasında, 122 ada 20 parsel sayılı 758,90 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiş ve ...'ın kadastro Komisyonu nezdinde yaptığı itiraz sonucunda Kadastro komisyonunun 10.12.2020 tarihli kararı ile, "... Yapılan incelemede bu taşınmaz üzerinde zeytin ağaçlarının bulunduğu, tespit edilen bu zeytin ağaçlarının muteriz ... tarafından 2000 yılında diktiğinin belirtildiği, bu zeytin ağaçlarının muhdesat olarak kadastro tutanağının beyanlarına yazılması gerektiği.." açıklanarak, tutanağa muhdesat yönünden yapılan itirazların kabulüne şeklinde tutanağın yerine kaim olmak üzere komisyon kararı düzenlenmiştir.
Davacı Hazine vekili dava dilekçesiyle; ...Mahallesi 122 ada 20 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalının herhangi bir kullanımının olmadığı, beyanlar hanesine komisyon kararı ile konmasına karar verilen şerhin terkin edilmesi gerektiğini,, ; şayet şerhin terkini talebi kabul görmez ise taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatların cinsi, konumu, mesafesi ve kapladığı alan tespit edilmek suretiyle tapuya tescil edilmesi gerektiğini ileri sürerek, dava açmıştır.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; " 3402 sayılı Yasanın 8. maddesi gereği yapılan kadastro tespitinde, üzerindeki zeytin ağaçlarının davalıya ait olduğu yönünde beyanlar hanesine şerh yazılan dava konusu taşınmazın tarla niteliği ile Maliye Hazinesi adına tespitinin yapıldığı, taşınmaz üzerinde, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2. maddesi kapsamında kadastro tespitinden önce davalı tarafından dikilip yetiştirilen zeytin ağaçlarının bulunduğu, davacı tarafın, mevcut şerhin düzeltilmesi yönündeki terditli talebinde de hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, çekişmeli 122 ada 20 parsel sayılı taşınmazın 10/12/2020 tarihli kadastro komisyon tutanağı tespiti gibi tapuya kayıt ve tesciline" karar verilmiş; hükmün davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; " ... dava konusu taşınmaz üzerinde, kadastro tespitinden önce davalı tarafından yetiştirilen zeytin ve badem ağacı bulunduğu anlaşıldığından, mahkemece davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu, bu nedenle davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerektiği, ayrıca Kadastro Komisyon kararı gereğince muhtesatlar yönünden itirazın kabulüne karar verilmiş olup (tutanağa) bu yönde açıklayıcı şerh yazılmamış olması eksiklik ise de istinaf talebinde bulunanın sıfatı ve talep kapsamı dikkate alındığında bu hususun kararın kaldırılması nedeni olarak değerlendirilmediği " açıklanarak, davacı Maliye Hazinesi vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b/1 inci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.3.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.