Logo

8. Hukuk Dairesi2024/1206 E. 2025/1462 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sonucu taşınmazın yüzölçümünün eksik, sınırlarının ise hatalı belirlendiği iddiasıyla açılan uygulama kadastrosuna itiraz davasının reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Tesis kadastrosu ve uygulama kadastrosu verileri, hava fotoğrafları ve bilirkişi raporuna göre taşınmaz sınırlarının doğru ve yüzölçümü farkının tecviz sınırları içinde olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1769 E., 2023/1804 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Aydın Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2021/302 E., 2022/147 K.

Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında, Aydın ili Karpuzlu ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında ve tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan eski 1283 parsel sayılı 264,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 133 ada 4 parsel numarasıyla ve 266,35 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; uygulama kadastrosu sırasında müvekkiline ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ve sınırının yanlış belirlendiğini ileri sürerek, dava açmıştır.

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın öncelikle husumet yokluğundan, aksi durumda esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "dava konusu taşınmazın güncelleme kadastrosunda belirlenen sınırı ile tesis kadastrosunda tespit edilen sınırının birbiriyle uyumlu olduğu, bu uyumun 1953 ve 1964 tarihli hava fotoğrafları, harita ve ortofotolar tarafından doğrulanıp belgelendiği, yüzölçümünde meydana gelen artışın yanılma sınırı dışında kaldığı, artışın taşınmazın tescilli olduğu grafik paftada var olan ölçü, sınırlandırma, çizim ve planimetre ile yapılan hesaplama hataları gibi teknik hataların güncelleme kadastrosunda giderilmesinden kaynaklandığı, güncelleme kadastrosunda hata bulunmadığı" gerekçesiyle davanın reddine, çekişmeli taşınmazın güncelleme kadastrosundaki tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hükmün, davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; "bilirkişiler tarafından, tesis kadastrosu paftasının, uygulama kadastrosu paftasının, tesis kadastrosu sırasında düzenlenen takeometrik ölçü değerlerinin, alan hesap karnesinin, ölçü ve sınırlandırma krokilerinin, ortofoto görüntülerinin ve 1956 yılında yapılan tesis kadastrosu tarihine en yakın tarihli 1953 ve 1964 tarihli hava fotoğraflarının uygulanması ile düzenlenen, bilimsel ve teknik veriler içeren, denetime elverişli bilirkişi raporu ile tesis kadastrosunda, dava konusu taşınmazın takeometrik yöntemle ölçülerek, tesis kadastrosu paftasına grafik yöntemle koordinatsız olarak tersim edildiğinin; tesis kadastrosu paftasında, poligonlar arasındaki ölçü hatalarından dolayı kayıklıklar olduğunun, bu nedenle dava konusu parselde kaba ölçü hataları olduğunun, dava konusu taşınmazın bütün noktalarında 747 nolu poligondan kaynaklı tersimat hatası olduğunun; uygulama kadastrosu ekibince dava konusu taşınmazın tüm sınırlarının geçerli sınır tipinde belirlendiğinin, zeminde kullanım sınırı olmadığının, 1953 ve 1964 tarihli hava fotoğrafına göre taşınmazın sınırlarının belirgin olmadığının, tapu yüzölçümü ile yenileme yüzölçümü arasındaki 2,35 metrekarelik alan farkının tecviz sınırları içinde olduğunun, tesis kadastrosunda hesap hatası olmadığının, tesis kadastrosu paftası ve teknik belgelerindeki sınırların esas alınması ile belirlenen taşınmaz sınırlarının doğru değerlendirme ve uygulama yapılarak mevzuata uygun belirlendiğinin, tesis kadastrosu paftasındaki ölçü, çizim, hesaplama ve sınırlandırma hatalarının doğru değerlendirme ve uygulama yapılarak mevzuata uygun olarak giderildiğinin tespit edilmesine göre; davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı" belirtilerek, istinaf başvurusu esastan reddedilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve Kanuna uygun olup davacı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

S O N U Ç : Yukarda açıklanan nedenlerle;

Temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 187,80 TL'nin temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.