Logo

8. Hukuk Dairesi2024/1208 E. 2025/1464 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosunda davacıya ait taşınmazın yüzölçümünün artması ve sınırlarının yeniden belirlenmesine itiraz davası.

Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporlarına, hava fotoğraflarına ve ortofoto haritalarına dayanılarak, uygulama kadastrosunda tespit edilen sınırların ve yüzölçümünün, tesis kadastrosundaki hataların düzeltilmesiyle belirlendiği ve bu nedenle hukuka uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1675 E., 2023/1799 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Aydın Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2021/178 E., 2022/161 K.

Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

3402 sayılı Kanun'un 22/2-A maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında, Aydın ili Karpuzlu ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında ve tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan eski 1444 parsel sayılı 832,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 108 ada 301 parsel numarasıyla ve 972,05 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; uygulama kadastrosu sırasında müvekkiline ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ve sınırının yanlış belirlendiğini ileri sürerek, dava açmıştır.

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın öncelikle husumet yokluğundan, aksi durumda esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "dava konusu taşınmazın güncelleme kadastrosunda belirlenen sınırı ile tesis kadastrosunda tespit edilen sınırının birbiriyle uyumlu olduğu, bu uyumun 1953 ve 1964 tarihli hava fotoğrafları, harita ve ortofotolar tarafından doğrulanıp belgelendiği, yüzölçümünde meydana gelen artmanın yanılma sınırı dışında kaldığı, artışın taşınmazın tescilli olduğu grafik paftada var olan ölçü, sınırlandırma, çizim ve planimetre ile yapılan hesaplama hataları gibi teknik hataların güncelleme kadastrosunda giderilmesinden kaynaklandığı, güncelleme kadastrosunda hata bulunmadığı" gerekçesiyle davanın reddine, çekişmeli taşınmazın güncelleme kadastrosundaki tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hükmün, davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; "bilirkişiler tarafından düzenlenen, bilimsel ve teknik veriler içeren, denetime elverişli bilirkişi raporu ile tesis kadastrosunda, dava konusu taşınmazın takeometrik yöntemle ölçülerek 1956-1957 yıllarında tamamlandığının, tesis kadastrosu paftasına grafik yöntemle koordinatsız olarak tersim edildiğinin, tesis kadastrosu paftasında tersimat hatası olmadığının, yenileme (uygulama) kadastrosunda dava konusu taşınmazın sınırlarının kısmen sabit, kısmen geçerli sınır tipinde belirlendiğinin, 1953 ve 1964 tarihli hava fotoğrafına göre, dava konusu taşınmazın batısındaki komşu yeni 108 ada 300 parsel ile olan sınırdaki sabit sınırın (duvarın) belirgin olduğunun, bu sınırın ortofoto haritaları ve mahalli bilirkişi beyanları ile uyumlu olduğunun, bu sınırda tesis kadastrosu sırasında sınırlandırma ve ölçü hatası yapıldığının, bu hatanın uygulama kadastrosunda giderildiğinin, dava konusu taşınmazın diğer sınırlarının tesis kadastrosu paftasına ve teknik belgelerine göre geçerli sınır tipinde belirlendiğinin, uygulama (güncelleme) kadastrosunda hata olmadığının, dava konusu taşınmazda kayıklık olmadığının, taşınmazın yüzölçümünde uygulama kadastrosu ile 140,05 metrekarelik artış meydana geldiğinin tespit edilmesine göre; mahkemece davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı" belirtilerek, istinaf başvurusu esastan reddedilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun)

369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

S O N U Ç : Açıklanan nedenlerle;

Temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 187,80 TL'nin temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.