"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1673 E., 2023/1798 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Aydın Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2021/181 E., 2022/145 K.
Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında, Aydın ili Karpuzlu ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında ve tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan, eski 1437 parsel sayılı ve 5.920,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 108 ada 309 parsel numarasıyla ve 5.916,66 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; uygulama kadastrosu sırasında müvekkiline ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ve sınırının yanlış belirlendiğini ileri sürerek, dava açmıştır.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın öncelikle husumet yokluğundan, aksi durumda esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "dava konusu taşınmazın güncelleme kadastrosunda belirlenen sınırı ile tesis kadastrosunda tespit edilen sınırının birbiriyle uyumlu olduğu, bu uyumun 1953 ve 1964 tarihli hava fotoğrafları, harita ve ortofotolar tarafından doğrulanıp belgelendiği, yüzölçümünde meydana gelen azalmanın yanılma sınırı içinde kaldığı, azalmanın taşınmazın tescilli olduğu grafik paftada var olan ölçü, sınırlandırma, çizim ve planimetre ile yapılan hesaplama hataları gibi teknik hataların güncelleme kadastrosunda giderilmesinden kaynaklandığı, güncelleme kadastrosunda hata bulunmadığı" gerekçesiyle davanın reddine, çekişmeli taşınmazın güncelleme kadastrosundaki tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hükmün, davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; "bilirkişiler tarafından düzenlenen, bilimsel ve teknik veriler içeren, denetime elverişli bilirkişi raporu ile tesis kadastrosunda, dava konusu taşınmazın takeometrik yöntemle ölçülerek, 1/2000 ölçekli tesis kadastrosu paftasına grafik yöntemle koordinatsız olarak tersim edildiğinin, 1953 ve 1964 tarihli hava fotoğrafına göre taşınmazın sadece kuzeyindeki dere sınırının belirgin olduğunun, diğer kullanım sınırlarının belirgin olmadığının, zeminde kullanım sınırı ve sabit sınır tesisi olmadığının, uygulama kadastrosunda tüm sınırlarının geçerli sınır tipinde belirlendiğinin, taşınmazın yüzölçümünde meydana gelen 3,34 metrekarelik azalmanın tecviz sınırları dahilinde olduğunun, dava konusu taşınmazda kayıklık olmadığının, tesis kadastrosu paftasındaki poligonlarda yapılan tersimat hataları nedeniyle mülkiyet noktalarının tamamında çizim (tersimat) hatası olduğunun, uygulama kadastrosu ekibince bu hatanın giderildiğinin, uygulama kadastrosu ile belirlenen tüm sınırlarının mevzuata uygun olduğunun, uygulama kadastrosunda hata bulunmadığının tespit edilmesine göre; mahkemece davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı" belirtilerek, istinaf başvurusu esastan reddedilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve Kanuna uygun olup davacı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
S O N U Ç : Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 187,80 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.