Logo

8. Hukuk Dairesi2024/1253 E. 2024/2620 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 7143 sayılı Kanun kapsamında yapılan kadastro çalışmaları sonucu tapuya tescil edilen taşınmazın bir kısmının, önceden yapılan akitle davacıya satıldığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 7143 sayılı Kanun uyarınca yapılan kadastro çalışması sonucu tapuya tescil edilen ve akabinde 6292 sayılı Kanun uyarınca üçüncü kişilere satılan taşınmaz üzerindeki şerhe yönelik açılacak davaların, satış işleminden önce ilgili idareye karşı açılması gerektiği, satışın kesinleşmesinden sonra tapu iptali ve tescil davası açılamayacağı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/106 E., 2023/2488 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/459 E., 2022/557 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın davanın kısmen kabulüne ve taşınmazın 1/3 hissesinin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının, davalılardan ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm tesisi suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

İstanbul ili Sultanbeyli ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında 7143 sayılı Vergi Ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un (7143 sayılı Kanun) Geçici 1 inci maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında, 8476 ada 23 parsel sayılı 243,39 metrekare yüzölçümlü taşınmaz beyanlar hanesine, " 7143 sayılı Kanun'un Geçici 1 inci maddesi hükümlerine tabi tutulduğu ve parsel üzerindeki bir adet 1 katlı ve bir adet 3 katlı betonarme yapı ve arsası (... oğlu) ... 'ın kullanımında bulunduğu " şerhi yazılarak arsa vasfıyla Sultanbeyli Belediye Başkanlığı adına 01.07.2019 tarihinde tapuya tescil edildikten sonra, yargılama sırasında 19.02.2021 tarihinde 3/4 hissesi ..., 1/4 hissesi ... adına, 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun (6292 sayılı Kanun) gereği satış işlemi nedeniyle tescil edilmiştir.

Davacı ... vekili 16.10.2020 tarihli dava dilekçesinde; İstanbul ili Sultanbeyli ilçesi ... Mahallesi 8476 ada 23 parsel sayılı taşınmazın davalıların murisi adına tespit ve tescil edildiğini, oysaki müvekkili olan davacının, taşınmazın 88 metrekaresini davalıların murisinden 23.10.2018 tarihli satış senedi ile satın aldığını ileri sürerek, taşınmazın 88 metrekaresinin davacı adına tescili istemiyle dava açmıştır.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; " ...Davacı ile davalıların murisi arasında düzenlenen 23.10.2018 tarihli sözleşmede taşınmazın 88 m2'sinin davacıya düştüğünün kabul edildiği, bu tarih itibariyle taşınmazın tapusuz olması nedeniyle düzenlenen sözleşmenin geçerli olduğu, taşınmazın mahkemenin tedbir kararından sonra davalılara satıldığı dikkate alınarak satış bedelinin 1/3' ünün (25.612,18 TL) davalılar adına depo ettirilerek davanın kabulüne karar vermek gerektiği ... " gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davaya konu edilen Sultanbeyli ilçesi ... Mahallesi 8476 ada 23 parseldeki taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının 1/3 oranında iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hükmün, davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, " ... 7143 sayılı Kanun'un Geçici 1 inci maddesi hükümlerine göre yapılan kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın, 6292 sayılı Kanun uyarınca taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte ve Sultanbeyli Belediyesine yöneltilerek açılması gerektiği ve yargılama sırasında da taşınmazın yine Sultanbeyli Belediyesi adına kayıtlı olmasının gerektiği, taşınmazın üçüncü şahıs adına tapuya tescil edildikten sonra şerhe yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmadığı, somut olayda istinafa konu 8476 ada 23 parsel sayılı taşınmazın yargılama sırasında 19.02.2021 tarihinde kadastro tespitinde kullanıcı olarak belirtilen ... mirasçıları ... ve ...'a satıldığı, bu nedenle bu parsele ilişkin kullanıcı şerhine yönelik davanın dinlenme olanağının bulunmadığı, ayrıca dava konusu taşınmazın davalılar adına tesciline esas olan hukuki işlemin 6292 sayılı Kanun 12 nci maddesi uyarınca Belediyenin satış işlemine dayanan idari işlem olup, Belediyenin satış işlemi ortadan kaldırılmadıkça, başka bir ifade ile idari işlem niteliğindeki Belediyenin satış işlemi idarece geri alınmadıkça ya da idari yargıda iptal edilmedikçe davalı adına oluşan tapu kaydının yolsuz tescil olarak nitelendirilemeyeceği ve 7143 sayılı Kanun göre oluşturulan parsellerin satışından sonra tapu iptal ve tescil davası açılamayacağı, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu ... " gerekçesiyle, davalı ...'ın istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçeye, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve Kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Davacı tarafından yatırılan 427,60 TL peşin harcın onama harcı olarak mahsubuna,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.04.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.