"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Beykoz 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Beykoz 2. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kullanım kadastrosu sonucu, Beykoz ilçesi ... mahallesi çalışma alanında bulunan 1841 ada 6 parsel sayılı 3.249,90 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, bahçe vasıflı olarak Hazine adına tespit ve tescil edildikten sonra, 6292 Sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun kapsamında evvela Beykoz Belediyesi adına, daha sonra da Beykoz Belediyesince aynı Kanun kapsamında yapılan satış neticesinde 09.09.2014 tarihinde ... adına tescil edilmiştir.
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; Beykoz ilçesi ... Mahallesi1841 ada 6 parsel sayılı taşınmazın müvekkili olan davacının kullanımındaki 553,42 m2'lik bölümünün, davalı adına kayıtlı 1841 ada 6 parsel dahilinde tespit edildiğini, yapılan bu tespitin hatalı olduğunu ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının 553,42 m2'lik kısmının iptali ile davacı adına tesciline, olmadığı takdirde bu kısmın güncel değeri üzerinden tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri cevaplarında; davanın reddini savunmuşlardır.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; "... kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın Hazine'nin mülkiyetinden çıkıp üçüncü şahıs adına tapuya tescil edildikten sonra tapu iptaline yönelik davanın dinlenme olanağının bulunmadığı, davacının eldeki davayı 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan satış işleminden sonra 14.06.2018 tarihinde açtığı, davalıya ait tapu kaydı idarece yapılan satış işlemi neticesinde oluştuğundan, dayanak satış işlemi iptal edilmedikçe tapu kaydının iptali ve tescil istemli dava açılamayacağı gibi, terdiden ikame olunan tazminat talepli davanın da dinlenme imkanının bulunmadığı " gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçeye, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan 427,60 TL harcın onama harcına mahsubuna,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.