Logo

8. Hukuk Dairesi2024/148 E. 2025/924 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davalı lehine tespit edilen taşınmaz üzerinde zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz üzerinde tarımsal faaliyeti olanaklı kılacak imar ve ihyanın gerçekleşmediği, dolayısıyla zilyetliğin kazanılmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davalı lehine olan tespiti iptal ederek taşınmazı Hazine adına tesciline ilişkin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1474 E., 2023/1162 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kumluca Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2022/59 E., 2023/28 K.

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

1979 yılında yapılan ilk kadastro tespiti sırasında dava konusu taşınmaz, orman olarak kadastro harici bırakılan alanda kaldığı gerekçesi ile kadastroya tabi tutulmayarak tespit harici bırakılmıştır.

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) Geçici 8 inci maddesi uyarınca 2020 yılında yapılan kadastro sırasında, Antalya ili Demre ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 114 ada 152 parsel sayılı taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir.

Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde, taşınmaz hakkında mahallinde yapılan inceleme neticesinde, taşınmaz üzerinde herhangi bir zilyetliğin bulunmadığı, taşınmazın ham toprak vasfında olduğu, kadastro tespit işlemlerinin hemen öncesinde zilyetlik ve imar-ihya faaliyetlerinin başladığı, açıklanan nedenlerle çekişmeli taşınmaz bakımından davalı lehine zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle, çekişmeli taşınmazın tespitinin iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

Yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; dava konusu taşınmaz hakkında tarımsal faaliyeti olanaklı kılmaya yönelik imar ihyanın gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli 114 ada 152 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının iptal edilerek, taşınmazın tarla vasfı ile Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmiş; hükme karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince, İlk Derece Mahkemesinin kadastro tutanağını ile belirlenen tespiti iptal etmesi gerektiği gözetilmeden kadastro tutanağının iptaline karar vermesinin isabetsiz olduğu belirtilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355/1 inci maddesi uyarınca kabul edilerek hükmün kaldırılması ve yeniden hüküm kurulmak suretiyle çekişmeli 114 ada 152 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptaline ve 1.159,98 m² yüzölçümü olarak tarla vasfı ile Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmiş olup, davalı vekili tarafından Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararı temyiz edilmiştir.

Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

S O N U Ç : Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

269,85 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 345,55 TL'nin temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.