"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduğunun tespiti
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 33. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında ... 33. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davalı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı ... vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde; davacılar ... ve ... ...'nun ... ... ... Vakfının galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduklarının tespiti istenmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; bilirkişi kök ve ek raporunda Vakfiyedeki batın tertibi gereğince galleyi talep hakkının 6. batında bulanan sağ evlatlara ait olması ve bu batın sona ermeden 7. batında bulunanların galleden istifade etmeleri mümkün değil ise de ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/407-560 sayılı kararı ile vakfin gallesine müstehik vakıf evladı olduğu tespit olunan ... ...'ın evlatları olan ..., ..., ..., ... ve ...'in ve ... 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/135 Esas, 2016/365 Karar sayılı kararı ile vakfın gallesine müstehik vakıf evladı olduğu tespit edilen ...'ın, davacıların annesi ...'nun babası (davacıların dedesi) ... kardeşi olan ...'un (ikisi de aynı batındadır) evladı ...'ın evlatları oldukları ve mahkemelerce verilip kesinleşen kararlar ile (bu dosya üzerinden yapılan tespitlerle 7. batında vakıf evladı olmakla birlikte) vakfın gallesine-müstehik olduklarının tespit edilmiş olması karşısında, davacıların da onlarla aynı batında olmak itibariyle "... ... Vakfi"nın gallesine müstehik vakıf evladı olacakları değerlendirilerek ile açılan davanın kabulü ile davacıların ... ... ... Vakfının galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduklarının tespitine karar verilmiştir.
Davalı ... vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; vakıftan galle fazlasının alınabilmesi için öncelikle vakfeden ile soybağının ispatlanması, sonrada vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerektiği, diğer yandan muris ...'ın diğer mirasçıları tarafından aynı vakıf hakkında aynı istekle açılan davanın ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 30.12.2015 tarihli ve 2015/407 Esas 2015/560 Karar sayılı kararla kabulüne karar verildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2017/8349 esas 2018/14642 karar sayılı kararı ile onandığı, karar düzeltme isteminin reddedilerek mahkeme hükmünün 10.12.2018 tarihinde kesinleştiği, ... 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/135 Esas, 2016/365 Karar sayılı kararı ile vakfın gallesine müstehik vakıf evladı olduğu tespit edilen ...'ın, davacıların annesi ...'nun babası (davacıların dedesi) ... kardeşi olan ...'un (ikisi de aynı batındadır) evladı ...'ın evlatları olduklarının anlaşıldığı, dosya arasında mirasçılık belgesinde davacıların da mirasçı olduğu, az yukarıda kesinleşen karar ile bir kısım mirasçılar yönünden galleye müstehak vakıf evladı oldukları kesinleşmiş olmakla davacılar yönünden de vakfın vakfiyesinde öngörülen koşulların gerçekleştiği tespit edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davalı ... vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Davalı ... vekili Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı verdiği temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler tekrar edilerek davaya konu Bağdatlı ... ... Vakfı'na ait Vakfiyede öngörülen hükümlerin 1 ... 1264 H (04.06.1848 M.) tarihli ilam ile düzenlenmiş olup; buna göre Vakfın gelirlerinin batın tertibi üzere sadece Vakfın erkek evlatlarına, erkek evlatlarının soyunun tükenmesinden sonra kendi öz kızına ve ondan sonra da evlatlarına batın tertibine göre kadın erkek eşit şekilde vakfetmiş olduğu, Vakıf hukukunda asıl olanı, vakfın yasası niteliğindeki vakfiyelerdeki şart ve hükümlere göre hareket edilmesi ve uyuşmazlıkların vakfiye hükümlerine göre çözümlenmesi olduğu, dolayısı ile Vakfedenin istek ve iradesinin değiştirilmesinin mümkün olmadığı, davaya konu mazbut ... ... Vakfına ait Vakfiyede batın tertibi şart koşulmuş, ayrıca yüce Yargıtay'ımızın yerleşik içtihatlarında "ön batında evlat bulundukça sonraki batındaki evladın galleye müstehik olduğuna karar verilemez." hükmü öngörülmüş olduğu halde, ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin kararı ile "kazanılmış hak" olduğu gerekçesi ile Vakfiyede öngörülen batın tertibine aykırı uygulama yapıldığı, açıklanan nedenlerle, Vakıf Mevzuatına ve Vakfiye Hükümlerine aykırı olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
Dava, vakfın gelir fazlasından faydalanmaya yönelik galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun (5737 sayılı Kanun) 3 üncü maddesine göre mazbut vakıflar, bu Kanun uyarınca Genel Müdürlükçe (...) yönetilecek ve temsil edilecek vakıflar ile mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin yürürlük tarihinden önce kurulmuş ve 2762 sayılı Vakıflar Kanunu gereğince Vakıflar Genel Müdürlüğünce yönetilen vakıflar olarak tanımlanmıştır.
Vakıflar Kanunu ve Vakıflar Yönetmeliğine göre, galle fazlası evlada şart kılınan mazbut ve mülhak vakıflarda vakfedenin soyundan gelen ve bu nedenle vakfın gelirinden (gallesinden) yararlanma hakkına sahip olan kişiler için öncelikle dava açılması ve bu haklarının dava ile tespit edilmesi aranmıştır. Uygulamada bu dava, vakıflarda ... davaları, vakıf evladı ya da galleye müstehak evlat olduğunun tespiti davası şeklinde isimlendirilmiştir. Belirtmek gerekir ki vakıf evladı kavramı daha çok, vakfedenin çocukları ya da alt soyundan gelenler için kullanılan bir kavram olup, vakfedenin akrabaları ya da vakıftan yararlanan ismi ile belirtilmiş kişileri kapsamamaktadır.
Vakfın geliri üzerinde hak sahibi olduğuna ilişkin davayı, vakfiye uyarınca galleden yararlanma hakkı olan, yani vakfeden ile soy bağı olan ya da soy bağı olmasa bile galleden kendisine pay özgülenen diğer kişiler açabilir.
Galle fazlası evlada şart kılınan vakıflarda, galle fazlasının alınabilmesi için açılan davada öncelikle vakfeden ile soybağının ispatlanması, sonra da vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir. Yani bu tür davalarda incelenecek ilk husus; davacı ile vakfeden arasında iddia edildiği üzere kan bağı yolu ile soybağı mevcut olup olmadığı, eğer soybağı kurulabiliyorsa ikinci aşamada vakfiyelerde galle fazlası için öngörülen şartların somut olayda davacı yönünden gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması olacaktır.
Davacı ile vakfeden arasında soybağı kuruluyor ise davacının vakfın evladı olduğu, vakfiyede öngörülen galle fazlası için öngörülen şartların davacı yönünden mevcut olması halinde ise galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduğuna karar verilmesi gerektiği, başka bir deyişle vakfiyede galle fazlası için öngörülen şartların davacı yönünden mevcut olmaması halinde sadece vakıf evladı olduğunun tespiti ile yetinilmesi gerekecektir.
Bir vakfın evladı olunabilmesi için vakfın kurucusuna kadar soy bağının götürülmesi zorunlu olmayıp, daha önceden kesinleşmiş mahkeme kararı ile evlat olduğuna karar verilen kişilerle veya 1943 tarihli Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararına göre tevliyeti evlada bırakılan vakıflarda mütevellilik yapan kişilerle yöntemince kanbağı ilişkisinin kurulması yeterlidir. Dolayısı ile idarenin (... veya Mülhak Vakıf Yönetiminin) tek taraflı olarak evlat listesine yaptığı dayanaksız bir kayıt yeterli olmayıp, açıkça galle fazlasını almaya hak kazanıldığını gösterir bir mahkeme ilamına dayalı olarak vakıf evlat listesine eklenen kişiler, daha sonra açılacak vakıf evlatlığı davalarında kesin hüküm olmasa da güçlü delil olarak değerlendirilebilecektir.
Davacıların üst soyunda yer alan anneleri ... kızı ...(1911-1996) hakkında ... 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1983/86 Esas ve 1983/548 Karar sayılı kararı ile galle fazlasına müstak olduğunun tespitine karar verilmiş olması nedeni ile davacılar ile Vakfeden arasında usulüne uygun soybağı kurulmaktadır.
Şimdi galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespiti için ikinci aşama olan, galle fazlası için vakfiyede öngörülen şartların davacı yönünden gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durulmalıdır.
743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin yürürlük tarihinden önce kurulan vakıflar, amaçları çerçevesinde vakıftan yararlananlar bakımından, “hayrî vakıf” ve “... vakıf” olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Bunlardan ... vakıflarda, vakıf gelirlerinden (galleden) vakıfın evlatlarının yararlanması amaçlanmıştır. ... vakıf denilen bu vakıflarda vakfiyede belirtilen hayri koşulların ifasından sonra vakfın gelirinden (galle) fazlasının vakfiyede belirtilen evlatlara ya da hısımlara verilmesi öngörülmüştür. Vakfeden, vakfın gelir fazlasından sadece belirli bir kişi ya da kişilerin yararlanmasını mümkün kılabileceği gibi, çocuklarının, usul ve/veya füruunun ya da diğer akrabalarının yararlanmasını mümkün kılabilir (..., Ş./ ..., H.: “Vakıflarda ... Davaları”, ... Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 47, S. 1-4, s. 145-151, ... 1998, s. 145-146; Uluç, Y.:Vakıflar Hukuku ve Mevzuatı, ... 2008, s. 49).
Vakfiyeler, vakıf davalarında birinci derecede delil olup (...Hukukunda ve ... Tatbikatında Vakıf Müessesesi, 1996, Sh. 428), kadimden beri uygulandığı bilinmedikçe vakıf davalarında yazılı delil olarak kullanılamazlar (Mecelle md.1739) Vakfiyelerin uygulanma şartı, bunların ifade ettikleri maddelerin sabit ve meşhur olmasıdır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, dava konusu ... ... ... Vakfı'nın Vakfiye yerine kaim 01 ... 1264 H. (04.06.1848 M.) tarihli ilamda galle fazlasına dair; "...Mumaileyhin vakfıyye-i mamulün bihasında Vâkıfın mumaileyhin evlâdı zükûrunun inkirazlarından sonra vakfı mezkûr bi-temamihi binti sulbiyyesi ... ve badehu evlâdına ve evlâdı evlâdına ve evlâdı evlâdı evlâdına batnen bade batnin ve ciylen bade ceylin: ezzüküri vel inâsi fil kısmeti sıvâen: deyu şart ve tahsis ve batni âlâdan mevcud var iken batni ednâ tasarruf etmemek üzre ..." şeklinde düzenlenerek galle fazlasının öncelikle Vakıfın erkek evlatlarına, erkek evladın soyunun kesilmesi üzerine Vakıfın öz ....'a, ondan sonra ise nesiller boyu batın şartı ile (ön kuşakta sağ vakıf evladı varsa sonraki kuşakta bulunan evladın hak sahibi olmaması kuralı) kız-erkek ayrımı olmaksızın evlâdlarına şart kılınmış, batın şartını yineleme babında ön batında evlâd olması halinde alt batındaki evlâda galle üzerinde tasarruf hakkı verilmediği belirtilmiştir. Nitekim bu husus bilirkişi...'in 08.07.2022 tarihli raporunda açıkça ifade edildiği anlaşılmaktadır.
İlk Derece Mahkemesince her ne kadar itiraz üzerine üçlü bilirkişi kurulundan alınan 22.11.202 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda galle fazlası için batın şartı olduğu, ancak davaya konu Vakıfta ön batında (altıncı batın) halen hayatta olan vakıf evlatları bulunmakta iken, sonraki (yedinci) batında yer alan 7 kişi (..., ..., ..., ..., ..., ve ...) hakkında ... 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/407 Esas, 2015/560 Karar sayılı sayılı kesinleşmiş kararları ile galle fazlasına müstahak vakıf evladı kararı olması nedeniyle durumlarının tartışılması olanağı bulunmadığı, incelemeye konu dosya davacıları ... ve ...'nin yedinci batında kesinleşmiş kararlar ile galleye müstehak vakıf evladı olan bu kimselerle aynı batında olmaları sebebiyle kazanılmış hak doğduğu yönünde değerlendirilmiş ise de bu kişiler hakkında verilen ve kesinleşen vakfın galle fazlasına müstahak vakıf evladı kararlarının, dosya tarafların farklı olması nedeni ile incelemeye konu dosya yönünden kesin hüküm oluşturmayacağı, davacılar yönünden vakfiye hükümlerini ortadan kaldıracak şekilde batın şartını ortadan kaldırmayacağı, UYAP üzerinden alınan nüfus kayıt örneklerine göre yedinci batında yer alan davacılara göre ön batında (altıncı batın) yer alan vakıf evladı ... kızı 1933 doğumlu ... ile yine vakıf evladı olan ... kızı 1939 doğumlu ...'ın hayatta oldukları, yani davacıların vakfiye gereği batın şartını sağlayamadıkları da dikkate alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,
Peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.