Logo

8. Hukuk Dairesi2024/155 E. 2024/2695 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir kadastro tespiti hükmünde yer alan eylemli orman alanının yüzölçümünün tavzih yoluyla düzeltilip düzeltilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş hükümdeki eylemli orman alanının yüzölçümündeki değişikliğin maddi hataya dayanmadığı ve tavzih yoluyla hükmün değiştirilmesi sonucunu doğuracağı gözetilerek yerel mahkemenin tavzih talebini kabulüne ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

EK KARAR TARİHİ : 03.11.2023

SAYISI : 2010/853 E., 2012/1254 K.

KARAR : Tavzih talebinin kabulüne

Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasında verilen ve kesinleşen hükmün tavzih edilmesinin istenilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesinin 03.11.2023 tarihli ek kararıyla, tavzih talebinin kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince verilen ek karar ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Kullanım kadastrosu sırasında, Beykoz ilçesi ... ... Mahallesi çalışma alanında bulunan temyize konu 1689 ada 15 parsel sayılı 1.926,20 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun (6831 sayılı Kanun) 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, ... ve ...'ın fiili kullanımında bulunduğu ve parselin 1.842,51 metrekaresinin eylemli orman vasfında olduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir.

2. Davacı ..., çekişmeli 1689 ada 15 parsel sayılı taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır.

3. İlk Derece Mahkemesinin 27.12.2012 tarihli ve 2010/853 Esas, 2012/1254 Karar sayılı kararı ile, "çekişmeli 1689 ada 15 sayılı parselin tespit gibi 2/B vasfıyla Hazine adına tapuya tespit ve tesciline, beyanlar hanesinin silinerek, beyanlar hanesine, 'İş bu taşınmaz 3 yıldan beri İsrafil oğlu ...'ün kullanımındadır. Kanlıca Orman İşletme Müdürlüğünün 25.05.2010 tarihli 4801 sayılı yazısına istinaden 1.842,51 metrekaresi eylemli orman vasfındadır, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır' ibaresinin yazılmasına," karar verilmiş ve bu karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 14.04.2014 tarihli ve 2013/10040 Esas, 2014/4410 Karar sayılı ilamı ile onanmakla 09.12.2014 tarihi itibariyle kesinleşmiştir.

4. Hükmün kesinleşmesinden sonra, Orman İdaresi vekili 28.03.2023 havale tarihli dilekçesi ile, gerekçeli kararda "Kanlıca Orman İşletme Müdürlüğünün 25.05.2010 tarihli 4801 sayılı yazısına istinaden 1.842,68 m²si eylemli orman vasfındadır," şeklindeki ifadede geçen "1.842,68 m2" lik kısmın ibaresinin "1.852,68 m2" olarak tavzihen düzeltilmesini talep etmiştir.

II. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 03.11.2023 tarihli ek kararıyla, hükmün tavzih yoluyla istenilen şekilde düzeltilmesine karar verilmiştir.

III. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin 03.11.2023 tarihli ek kararına karşı, ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

... vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesince verilen tavzih talebinin kabulü kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tavzih isteminin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 Sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 Sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 305 inci maddesi,

3. Değerlendirme

1. Somut olayda, düzeltilmesi istenilen yüzölçümü farklılığının maddi hataya dayalı olmadığı ve taşınmazın eylemli orman olan bölümündeki yüzölçümünde bu şekilde meydana gelen değişikliğin tavzih yoluyla hüküm fıkrasına işlenmesinin hükmün değiştirilmesi sonucunu doğuracağı anlaşılmaktadır.

2. Hal böyle olunca; İlk Derece Mahkemesince, tavzih yoluyla hükmün değiştirilmeyeceği, hüküm fıkrasında taraflara tanınan hak ve yüklenen borçların tavzih yolu ile sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği gözetilerek, tavzih talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabul kararı verilmesi usul ve kanuna uygun bulunmadığından, ek kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

IV. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesinin 03.11.2023 tarihli tavzih isteminin kabulüne dair ek kararının BOZULMASINA,

Peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine,

1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

22.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.