"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1697 Esas, 2024/49 Karar
KARAR : İstinaf başvurularının kabulüne
İLK DERECE MAHKEMESİ : Akhisar 2.Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/427 Esas, 2022/204 Karar
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Akhisar 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararına karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına; davanın kısmen reddine, kısmen karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup, bu kez davacılar vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu Selçikli Mahallesinde ilk orman tahdidinin 1946 tarihinde orman kadastrosu ve 2/B uygulama çalışması 13.04.2006 tarihinde ilana çıktığı anlaşılmıştır.
Davacılar vekili dava dilekçesinde, Manisa ili Akhisar ilçesi ... Mahallesi ... Mevkiinde bulunan, dosyaya sundukları koordinatlı haritada işaretli olan orman sayılmayan yerlerden olan 8558,84 metrekarelik taşınmazımızın bulunduğu yerdeki orman kadastrosunun iptal edilmesini, konumu ekli aplikasyon krokisi ile koordinatlı 1/25000 ölçekli paftada tanımlanmış 8558,82 metrekare büyüklüğündeki kısmının olağanüstü zamanaşımına bağlı kazanmanın koşullarının oluşması sebebiyle davacılar adına elbirliği ile mülkiyet halinde tespit ve tescil edilmesine karar verilmesini istemiş, davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Dava, kesinleşen orman kadastrosuna itiraz ve tescil istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiş, kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi sonrasında Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına; dava konusu taşınmazın Selçikli Mahallesinde 13.04.2006 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosuna göre, orman niteliğinin hukuken kesinleşmesi karşısında, mahkeme ara kararı doğrultusunda, dava konusu taşınmazda mülkiyet veya başkaca herhangi bir ayni ... bulunmayan dahili davalı ... ile Akhisar Belediye Başkanlığının sehven davaya dahil edilmelerinin kendilerine taraf sıfatı kazandırmayacağının gözetilmesi ile, dahili davalı Belediyeler yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekirken, anılan dahili davalıları da kapsar şekilde davanın reddine karar verilmesinde; ayrıca dava konusu taşınmazda 3402 sayılı Kanun kapsamında yapılan bir kadastro çalışması olmaması, taşınmazın orman kadastrosu ile devlet ormanı vasfı ile sınırlandırıldığının anlaşılması karşısında; 6831 sayılı Orman Kanunu'nun (6831 sayılı Kanun) 11/1 inci maddesi uyarınca davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar vermek gerekirken; gerekçe kısmında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 12/3 üncü maddesine göre davanın reddi gerektiğine vurgu yapılmasına rağmen, hüküm fıkrasında, gerekçe ile çelişki oluşturacak şekilde davanın (esastan) reddine karar verilmesinde isabet görülmediği, eksikliği tespit edilen hususların yeniden yargılama yapılmadan giderilmesinin mümkün olduğu sonucuna varıldığından mahkeme kararının kaldırılması ile hükmün açıklanan yönlerden düzeltilerek, esas hakkında yeniden karar vermekle; davacılar vekilinin istinaf itirazlarının açıklanan yönlerden kısmen kabulü ile; sair istinaf itirazlarının reddine, dahili davalılar ... ile ... yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalı Hazine ve Orman idaresi yönünden davanın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun (6831 sayılı Kanun) 11/1 inci maddesi uyarınca hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup, davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.