Logo

8. Hukuk Dairesi2024/158 E. 2025/928 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmaz üzerinde davalının zilyetliğinin bulunup bulunmadığı ve bu zilyetliğe dayanarak taşınmazın davalı adına tescil edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaz üzerinde davalı tarafından tarımsal faaliyeti olanaklı kılacak imar ve ihyanın gerçekleştirilmediği, dolayısıyla zilyetlik şartlarının oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1471 E., 2023/1067 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kumluca Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2022/82 E., 2023/37 K.

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

1979 yılında yapılan ilk kadastro tespiti sırasında, dava konusu taşınmaz orman olarak kadastro harici bırakılan alanda kaldığı gerekçesi ile kadastroya tabi tutulmayarak tespit harici bırakılmıştır.

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) Geçici 8 inci maddesi uyarınca 2020 yılında yapılan kadastro sırasında, Antalya ili ... ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 226 ada 7 parsel sayılı taşınmazın, tarla niteliğiyle Hazine adına tespit edildiği ve tutanağın beyanlar hanesine 1 inci derece arkeolojik sit alanı içerisinde bulunduğu ve ...'ın kullanımında olduğu şerhleri konulduğu ancak Kadastro Komisyonunun 16.12.2020 tarihli kararıyla tespitin iptaline ve ... adına tespitine ve beyanlar hanesine parselin 3 üncü derece arkeolojik sit alanı sınırları içerisinde kaldığı şerhinin işlenmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde, taşınmaz hakkında mahallinde yapılan inceleme neticesinde, taşınmaz üzerinde herhangi bir zilyetliğin bulunmadığı, taşınmazın ham toprak vasfında olduğu, kadastro tespit işlemlerinin hemen öncesinde zilyetlik ve imar-ihya faaliyetlerinin başladığı, açıklanan nedenlerle çekişmeli taşınmaz bakımından davalı lehine zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle, çekişmeli taşınmazın tespitinin iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

Yargılama sonunda Mahkemece; dava konusu taşınmaz hakkında tarımsal faaliyeti olanaklı kılmaya yönelik imar ihyanın gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli 226 ada 7 parsel sayılı taşınmazın komisyon kararının iptali ile beyanlar hanesine "parselin tamamı III. Derece arkeolojik sit alanı sınırları içerisindedir" ibaresi yazılarak, taşınmazın "tarla" vasfı ile Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmiş; hükme karşı, davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş olup, davalı tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.

Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalının temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

S O N U Ç : Yukarıda açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

3402 sayılı Kanun'un 36/A maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.