"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 1978/2 E., 1984/28 K.
KARAR : Tavzih talebinin kabulüne
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasında verilen ve kesinleşen hükmün tavzih edilmesinin istenilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesinin 31.10.2023 tarihli ek kararıyla, tavzih talebinin kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen ek karar davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, Yalova ili İlyasköyü çalışma alanında bulunan 537 parsel sayılı 2225,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 29.03.1974 tarihinde tarla niteliğinde ... oğlu ... adına tespit edilmiştir.
Davacı Hazine, dava dışı taşınmazlarla birlikte dava konusu taşınmazın, miktar fazlası olduğuna ilişkin tespite itiraz davası açmış, İlk Derece Mahkemesi'nin 24.05.1984 tarihli ve 1978/2 Esas 1984/28 Karar sayılı kararı ile, davanın reddine, dava konusu parsellerin tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm kesinleşmiştir.
Hükmün kesinleşmesinden sonra, davalılardan, ... mirasçıları, dava konusu 537 parsel sayılı taşınmazın 1974 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında vekil edenlerinin murisi ... adına tespit edildiğini, kadastro tespitine karşı Hazine tarafından dava açıldığını, Yalova Tapulama Hakimliği'nin 24.05.1984 tarihli 1978/2 E., 1984/28 K sayılı kararında Hazine tarafından açılan davanın reddine, 537 parsel sayılı taşınmazın "tapulama tahdit ve tespitinde olduğu gibi ... adına tesciline" karar verildiğini, verilen kararın kesinleştiğini, dava konusu taşınmazın, tapulama tutanağında muris ... adına işlem gördüğü halde Mahkeme kararında tapulama tahdit ve tespitinde olduğu gibi ... adına tesciline şeklinde karar verildiğini, bu nedenle, Tapu Sicil Müdürlüğünün hükmün infazını sağlayamadığını,... mirasçılarının da taşınmazın tapuda ... adına kayıt ve tescilini kabul ettiklerini belirterek, tavzih talebinin kabulü ile hükümdeki, ‘... tapulama tahdit ve tespitinde olduğu gibi ... adına tesciline...’ şeklindeki bölümün ‘...tapulama tahdit ve tespitinde olduğu gibi ... adına tesciline...’’şeklinde düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemenin 31.10.2023 tarihi ek kararıyla, tespit tutanaklarına göre 537 parsel sayılı taşınmazın ... adına tespit edildiği, bu parsel tutanağına karşı Mal Müdürlüğü itirazının reddedildiği, Hazine'nin davasının da reddedildiği, ... ya da bir başkasının başkaca davasının bulunmadığı, mahkeme hükmünde 537 parselin tespit gibi ... adana tespit ve tesciline ifadesinin bir maddi hata olduğu, esasen ... dışında dava yokken dava reddedildikten sonra tespit ve talep dışında karar verilmesinin de mümkün olmadığı gerekçeleri ile, tavzih talebinin kabulü ile; Yalova Tapulama Hakimliğinin 24.05.1984 tarih ve 1978/2 esas 1984/28 karar sayılı ilamı "(A)-Davacı Hazinenin davalılar hakkında açtığı dava yukarıdan beri arz ve izah edilen maddi ve hukuki olgular karşısında sabit olmadığından reddine, (B)-İlyasköy ... sırtı mevkiinde kain 21475 m2 miktarında 556 parsel nolu taşınmazın tapulama tespitinde olduğu gibi ... ... oğlu 1325 doğumlu ... , aynı Köy aynı mevkide kain 3100 m2 miktarındaki 557 nolu parselin ve aynı Köyün aynı mevkiinde kain 2350 m2 miktarında 539 nolu parselin ... oğlu 1931 doğumlu ... 'e, aynı Köy aynı mevkiide kain 1625 m2 miktarında 558 nolu parsel ile aynı Köy aynı mevkiide kain 2275 m2 miktarında 538 nolu parselin ... 'e, aynı Köy aynı mevkiide kain 1825 m2 miktarında 536, aynı Köy aynı mevkiide kain 3550 m2 miktarlı 547 nolu parsellerin tapulama tahdit ve tespitinde olduğu gibi ...'e, aynı Köy aynı mevkiide kain 2450 m2 miktarında 559 nolu parsel ile aynı Köy aynı mevkide kain 2225 m2 miktarında 537 parselin ... , aynı Köy aynı mevkide kain 2550 m2 miktarında 540 nolu parselin de ... kızı 1312 doğumlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline, C- Davalı ... 30.11.1982 tarihinde öldüğü görülmekle mirasçı olarak Yalova Sulh Hukuk Hakimliğinden verilen 27.04.1984 gün 986/226 esas 984/196 sayılı mirasçılık belgesinde görüleceği üzere ... , ..., ... ve ... 'i bıraktığından 540 nolu parselin tamamının 4 pay itibarı ile bu şahıslar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tavzih kararı verilen Mahkeme hükmünde, 537 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili bölümde, ‘..tapulama tahdit ve tespitinde olduğu gibi ......’ yazılmış ise de, bu hususun yargılamayı gerektirmeyecek şekilde maddi hata ile yazılmış olduğu hususu, tapulama tahdit ve tespitinin ‘... ’ adına yapılmasından ve karar gerekçesinden anlaşıldığına göre, tavzih kararı verilmesinde bir hata bulunmamakta ise de, Mahkeme tarafından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun)
306 ncı maddesi yollaması ile 304/2 nci maddesi gereğince, tavzih kararının, Mahkemede bulunan nüshaları ile verilmiş olan suretleri altına veya bunlara eklenerek ayrı bir kağıda yazılıp imzalanıp mühürlenmesi suretiyle yapılması gerekirken, yeniden yargılama yapıldığı intibası uyandıracak şekilde, Mahkeme kararının tümü ile baştan (tavzih istemine konu kararda yer alan kesinleşip infaz edilen parseller de dahil edilerek) yazılması doğru olmamış ise de, bu husus tavzih istenen 537 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili bölümün infazında tereddüt yaratmayacağından hükmün bozulması yerine eleştirilmekle yetinilmiş olup, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi kararında belirtilen gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen ek karar usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
S O N U Ç : Açıklanan sebeplerle; Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesinin 31.10.2023 tarihli ek kararının ONANMASINA,
Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Taraflarca 1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
24.04.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.