"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/509 E., 2023/374 K.
DAVALI-BİRLEŞEN DOSYA
KARAR : Davanın ve birleşen davanın kabulüne
Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karar, yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairemizce bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı, davacı - birleşen dosya davalısı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Muğla ili Köyceğiz ilçesi Döğüşbelen Mahallesi çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sonucunda, tapuda ... adına kayıtlı bulunan eski 808 parsel sayılı 9050 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 147 ada 18 parsel numarasıyla 9077.95 metrekare yüzölçümlü olarak; tapuda ... adına kayıtlı eski 976 parsel sayılı 1942.01 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, 147 ada 17 parsel numarasıyla 2045.35 metrekare yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir.
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; uygulama kadastrosu sırasında Muğla ili Köyceğiz ilçesi Döğüşbelen Mahallesi 147 ada 17 ve 18 parsel sayılı taşınmazların sınırının yanlış belirlendiğini ileri sürerek, 147 ada 17 parsele ilave edilen kısmın 147 ada 18 parsele eklenmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen önceki karar, Dairemizin 22.06.2022 tarihli ve 2021/5587 Esas, 2022/6055 Karar sayılı ilamıyla; "... sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, davalı ... tarafından usulünce açılmış bir dava bulunmadığı halde davacıya ait 147 ada 18 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfiyle gösterilen 479,42 metrekarelik kısmının davalıya ait 147 ada 17 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine karar verilmesinin ..." isabetsizliğine değinilmiştir.
Bozma sonrası, birleşen davanın davacısı ... vekili, Muğla ili Köyceğiz ilçesi Döğüşbelen Mahallesi 147 ada 17 ve 18 parsel sayılı taşınmazların sınırının yanlış belirlendiğini ileri sürerek, 147 ada 18 parsele ilave edilen kısmın 147 ada 17 parsele eklenmesi istemiyle dava açmıştır.
İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak ve davalı - birleşen dosya davacısı ...' un açtığı dava birleştirilerek yapılan yargılama sonunda; asıl dava yönünden, açılan davanın kabulü ile çekişmeli 147 ada 17 parsel sayılı taşınmazın uygulama tespitinin iptaline ve uygulama kadastrosu ile 147 ada 17 parsel içerisinde dahil edilmiş olan, 26.03.2018 havale tarihli rapora ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 254,11 metrekarelik kısmın, bu parselden çıkarılarak 147 ada 18 parsel sayılı taşınmaza dahil edilmesi suretiyle 147 ada 18 parsel sayılı taşınmazın 9.470,88 metrekare olarak tapuya kayıt ve tesciline; birleşen dava yönünden, açılan davanın kabulü ile; 147 ada 18 parsel sayılı taşınmazın uygulama tespitinin iptaline ve 26.03.2018 havale tarihli rapora ekli krokide (A) harfiyle gösterilen 479,42 metrekarelik kısmın, bu parselden çıkarılarak 147 ada 17 parsel sayılı taşınmaza dahil edilmesi suretiyle 147 ada 17 parsel sayılı taşınmazın 2.270,67 metrekare olarak tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı - birleşen dosya davalısı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi kararında belirtilen gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de bulunmadığına göre, davacı - birleşen dosya davalısı ... vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Ancak; hükme esas alınan 26.03.2018 tarihli bilirkişilerin raporunda, dava konusu 147 ada 18 parsel sayılı taşınmazın toplam yüzölçümü belirlenirken, dava dışı 147 ada 19 parsel sayılı taşınmaz ile 147 ada 18 parsel sayılı taşınmaza ilişkin yargılamanın yapıldığı Köyceğiz Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 22.03.2016 tarihli 2015/12 Esas 2016/83 Karar sayılı kararında 147 ada 18 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine karar verilen 617,56 metrekarelik kısmın da hesaba katıldığı anlaşılmaktadır.
Ne var ki, UYAP üzerinden yapılan incelemede, Köyceğiz Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/12 Esas 2016/83 Karar sayılı kararının, temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 2016/9876 Esas, 2019/3578 Karar sayılı kararı ile bozulduğu, mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucu 16.12.2021 tarihli ve 2019/307 Esas, 2021/509 Karar sayılı karar ile, işbu dosyada 147 ada 18 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün belirlenmesinde hesaba katılan miktarın değiştiği ve verilen kararın da Yargıtay denetiminden geçerek 22.04.2024 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakta olup, İlk Derece Mahkemesince hüküm kurulurken, 147 ada 18 parsel sayılı taşınmazın güncel yüzölçümünün dikkate alınmaması hükmün infazında tereddüte sebebiyet vereceği tartışmasızdır.
Hal böyle olunca; İlk Derece Mahkemesince, Köyceğiz Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/307 Esas, 2021/509 Karar sayılı dosyasının bu dosya içerisine alınmasından sonra, bilirkişilerden dava konusu 147 ada 18 parsel sayılı taşınmazın güncel yüzölçümü dikkate alınarak toplam yüzölçümünün belirlenmesi ve buna göre ek rapor düzenlemeleri istenilmeli ve infazda tereddüt oluşmaması için o dosyadaki hükme de atıf yapılmak suretiyle hüküm kurulmalıdır.
İlk Derece Mahkemesince, belirtilen hususlar dikkate alınmadan infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle, davacı - birleşen dosya davalısı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
Davacı - birleşen dosya davalısı ... vekilinin temyiz itirazlarının, yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan sebeplerle kabulü ile 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
İstek halinde peşin harcın temyiz eden davacı - birleşen dosya davalısı ...' e iadesine,
1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
02.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.