Logo

8. Hukuk Dairesi2024/1774 E. 2024/3007 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kazandırıcı zamanaşımı yoluyla zilyetliğe dayalı olarak kadastro tespitine itiraz davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, Yargıtay'ın bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, tanıklarının adres ve T.C. kimlik numaralarını bildirmemesi ve mahallinde alınan zilyetlik beyanlarının davacı lehine olmaması gözetilerek, davanın reddine karar verilmiş ve bu karar, usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2017/274 E., 2023/234 K.

KARAR : Davanın reddine

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının, davacı vekili tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edilmesi üzerine, açıkça dayanaktan yoksun olmadığı anlaşılan adli yardım talebinin kabulüne karar verilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında, Şırnak ili idil ilçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 120 ada 2 parsel sayılı 12.968,74 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiştir.

Davacı ... dava dilekçesinde; kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, kadastro tespitinin iptali ile Şırnak ili idil ilçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 120 ada 2 parsel sayılı taşınmazın adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin verdiği önceki karar, Yargıtay tarafından bozulmuş olup, hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; " kararlaştırılan keşiflerin yapılamamasında davacıya atfedilebilecek bir kusuru bulunmamasına göre, 14.10.2014 tarihli duruşma ara kararıyla hüküm altına alınan keşif giderlerinden eksik olan kısmın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 36/1 inci maddesi uyarınca gerektiğinde ileride haksız çıkan taraftan alınmak üzere ilgili ödenekten karşılanmak üzere keşif ara kararı verilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi " gereğine değinilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; " davacı tarafın usulüne uygun ihtara rağmen tanık listesindeki kişilerin tebligata yarar adres veya T.C. Kimlik numaralarını bildirmediği, öte yandan mahallinde alınan zilyetlik beyanlarınında davacı lehine olmadığı gözetilerek, davanın re'sen araştırmayı gerektirmediği " gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılıp mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozma ilamına uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,

1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

06.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.