"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
EK KARAR TARİHİ : 14.07.2008
KARAR : Davanın reddine
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, hüküm temyiz edilmeksizin kesinleştikten sonra, Tapu Müdürlüğünün talebi üzerine, İlk Derece Mahkemesince verilen 15.09.2021 tarihli ek kararla; davanın pasif husumet yokluğundan reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ek kararı davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince verilen 02.01.2023 tarihli ek kararla; temyiz isteminin usulden reddine karar verilmiş, bu defa ek kararın davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, Van ili ... ilçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 125 ada 1 parsel sayılı 15.169,72 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiştir.
Davacı ... dava dilekçesinde; çekişmeli taşınmazın mera olarak sınırlandırıldığını ileri sürerek, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, taşınmazın kadastro tespitinin iptali ve adına tescilini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; "kadastro sırasında temyize konu çekişmeli 125 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ... Güner adına tespit edildiği ve kadastro tespitine itiraz davalarının tespit maliki aleyhine açılabileceği" gerekçesiyle davanın reddine, temyize konu çekişmeli 125 ada 1 parsel sayılı taşınmazın Mahkemenin 2007/4461 Esas sayılı dava dosyasında davalı olduğu belirtilerek karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, temyiz edilmeksizin 19.08.2008 tarihinde kesinleşmiştir.
Bu kez, Tapu Müdürlüğü tarafından Mahkemeye sunulan 27.01.2020 tarihli müzekkere ile, Başkale Kadastro Mahkemesinin 2007/4461 Esas ve 2014/54 Karar sayılı yazıyla, dava konusu 125 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 2007/2387 Esas sayılı dava dosyasında tespit gibi tesciline karar verildiği ve bu karar kesinleştiğinden dolayı karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği belirtilmiş ise de, çekişmeli 125 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 2007/4461 Esas sayılı dava dosyasında davalı olduğundan dolayı karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğinin belirtildiği, her iki dava dosyasındaki kararların hüküm kısmında ise "tapuya tespit gibi tesciline" ibaresi bulunmadığından dolayı tescil işleminin yapılamadığı belirterek, gerekli düzeltmenin yapılması halinde tescil işleminin yapılacağının talep edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince verilen 15.09.2021 tarihli ek kararla; "2007/4461 Esas sayılı dava dosyası ile 2007/2387 Esas sayılı dava dosyasında dava konusu taşınmazın 125 ada 1 parsel sayılı taşınmaz olduğu, 2007/4461 Esas sayılı dosyanın gerekçeli kararında, dava konusu taşınmaz hakkında daha evvel tespit gibi tesciline dair verilen kararın kesinleştiğinden bahisle yeniden tescil hükmü kurulmadığı yönünde hüküm kurulduğu; 2007/2387 Esas sayılı dava dosyasının 01.05.2008 tarihli celsesinde dava konusu taşınmazın tespit gibi tesciline dair hüküm kurulduğu ve 08.08.2008 tarihinde onaylanan gerekçeli kararda da bu yönde hüküm kurularak gerekçenin yazıldığı, iş bu evrakların dosyanın UYAP sisteminde bulunan örneğinde mevcut olduğu, ancak daha sonra UYAP ek karar ekranından 14.07.2008 onay tarihli gerekçeli karar başlığı altında yeniden gerekçe yazıldığı ve gerekçede 125 ada 1 parsel sayılı taşınmazın halen 2007/4461 Esas sayılı dosyasında davalı olduğundan hakkında tescil hükmü kurulmasına yer olmadığına dair hüküm kurulduğu, ek kararın tebliğ edilerek kesinleştirildiği, dosya arasında ek kararın ıslak imzalı aslının olduğu, gerekçeli kararın ıslak imzalı aslının bulunmadığı, 01.05.2008 tarihli duruşma zaptının da ek karar hükmüne uygun şekilde UYAP harici hazırlanıp ıslak imza ile imzalanarak dosya arasına alındığı, UYAP sisteminde, mahkeme kaleminde, esas ve karar kartonlarında yapılan araştırmada 125 ada 1 parsel sayılı taşınmazın başka bir dava dosyasında davalı olmadığı, eldeki 2007/4461 Esas ve 2007/2387 Esas sayılı dava dosyaları birlikte değerlendirildiğinde 125 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkında halen tescil hükmünün kurulmadığı; davacının çekişmeli 125 ada 1 parsel sayılı taşınmazın mera olarak tespit edildiğinden bahisle taşınmazın adına tescilini talep ederek Hazine ve köy tüzel kişiliğini hasım göstermek suretiyle dava açmış ise de dosyada bulunan kadastro tutanağından çekişmeli 125 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ... oğlu ... adına tespit edildiği, davada Hazine ve köy tüzel kişiliğinin pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı" gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğundan reddine, dava konusu taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; bu ek kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince verilen 02.01.2023 tarihli ek kararla; "ek kararın davacıya 29.03.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacının ek karara karşı temyiz dilekçesini 04.08.2022 tarihinde sunduğu, davacının temyiz talebinin yasal süresi içerisinde yapılmadığı" gerekçesiyle davacının temyiz isteminin usulden reddine karar verilmiş, bu ek karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de bulunmadığına göre, İlk Derece Mahkemesinin 02.01.2023 tarihli ek kararındaki gerekçe dikkate alındığında temyizen incelenen ek karar usul ve Kanuna uygun olup davacının temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle; temyiz olunan İlk Derece Mahkemesinin 02.01.2023 tarihli ek kararının ONANMASINA,
1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
269,85 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 157,75 TL'nin temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
14.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.