Logo

8. Hukuk Dairesi2024/2413 E. 2024/6711 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sonucu davacıya ait taşınmazın yüzölçümünün azalması nedeniyle davalıya ait taşınmazdan kaynaklandığı iddia edilen hatanın düzeltilmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Tesis ve uygulama kadastro paftalarının uyumlu olduğu, zeminde sınırlandırma, tersimat, hesap ve ölçü hatasının bulunmadığı, yapılan keşif ve bilirkişi raporlarına göre davacının talep ettiği alanın davalıya ait parsel içerisinde kaldığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1505 E., 2024/259 K.

KARAR : İstinaf Başvurusunun Esastan Reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2019/156 E., 2020/123 K.

Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Uygulama kadastrosu sırasında, Gaziantep ili Şahinbey ilçesi Burçkarakuyu Mahallesi çalışma alanında ve tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan 107 ada 94 parsel sayılı 8.600 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 8.581,02 metrekare yüzölçümlü olarak; davalı ... adına kayıtlı bulunan 107 ada 95 parsel sayılı 15.300 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise 15.050,47 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.

İtirazı kadastro komisyonunca reddedilen davacı dava dilekçesinde, uygulama kadastrosu sırasında adına kayıtlı taşınmazın yüzölçümünün azaldığını, eksikliğin davalıya ait taşınmazdan kaynaklandığını belirterek hatanın düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalılar, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda "Yapılan keşifte davacının sınırları gösterdiği mahalli bilirkişilerin ve tespit bilirkişilerinin davacı ile aynı sınırları gösterdiği, fen bilirkişileri raporlarında ilk tesis kadastrosunun yapıldığı 1992 yılına en yakın tarihli hava fotoğraflarının incelemesinde; krokide (A) harfi ile gösterilen yerin 1975 yılında 94 parsel ile; 1999 yılına ait hava fotoğrafında ise 95 parsel ile bir bütün olarak kullanıldığının belirtildiği, ilk tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın hava fotoğrafının 1999 yılına ait olması ve bu hava fotoğrafının bilirkişilerce incelenmesi sonucunda davacının talep ettiği yerin davalıya ait parsel içerisinde kaldığının açıkça görülmesi nedeni ile davacının davasını ispat edemediği" gerekçesiyle davanın reddine, davanın davalı ... yönünde pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, 107 ada 94 ve 107 ada 95 parsel sayılı taşınmazların yenileme kadastrosu uygulama tutanağındaki (varsa komisyon tutanağı) gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hükmün, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince "tüm dosya kapsamı, yapılan keşif, alınan bilirkişi raporu, dairece geri çevirme kararı ile temin edilen ek bilirkişi raporu ve beyanlar dikkate alındığında; dava konusu taşınmazın yörede 1986 tarihinde aero fotogrametri usulü ile üretilen standart topoğrafik fotogrametrik 1/5000 ölçekli haritalar kullanılarak tesis kadastro çalışmasının yapıldığı, keşfe katılan bilirkişiler tarafından yapılan ölçümde talep edilen alanın rapora ekli krokide (A) harfi ile gösterildiği ve (A) harfli alanın davalıya ait 107 ada 95 parsel içerisinde kaldığı, dava konusu taşınmazlara ait zemine uygulanabilir sınırlandırma krokisi, tesis kadastro paftası ile uygulama kadastro paftasının çakıştırıldığı ve yapılan çakıştırmaya göre tesis kadastro paftası ile uygulama kadastro paftasının uyumlu olduğu, tesis kadastro tarihine en yakın 1975 ve 1992 yıllarına ait hava fotoğrafı incelemesine göre de paftaların uyumlu olduğunun taşınmazlar arasında sabit sınır olmadığı, davacı taşınmazı 107 ada 94 parsel sayılı taşınmazın 8.600,00 metrekare olan yüzölçümünün 8.581,02 metrekare olarak davalıya ait 107 ada 95 parselin 15.300,00 metrekare olan yüzölçümünün 15.050,47 metrekare olarak belirlendiği, zemine uygulanabilir tesis kadastro paftasında sınırlandırma, tersimat, hesap ve ölçü hatasının mevcut olmadığı, taşınmazlar ile ilgili yapılan uygulama kadastro çalışmasının hata tespit edilmeyen sınırlandırma krokisi ve paftaya göre yasa ve yönetmeliğe uygun yapıldığı tüm bu nedenlerle yerel mahkeme ret kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu" gerekçesiyle, istinaf başvurusu esastan reddedilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

S O N U Ç : Yukarda açıklanan nedenlerle;

Temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Davacının yatırmış olduğu 427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,21.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.