Logo

8. Hukuk Dairesi2024/241 E. 2024/5704 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalılar adına tespit ve tescil edilen taşınmazın orman vasfında olup olmadığı ve tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescil edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın evveliyatı itibariyle orman olmadığı, zirai faaliyet yürütülen tarım arazisi olduğu ve davalılar tarafından zilyetlikle kazanıldığı gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/527 E., 2023/1261 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Borçka Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/70 E., 2022/29 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının davacı ... İdaresi vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Artvin İli ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na göre yapılan kadastro sonucu, 275 ada 17 parsel sayılı 3.711,34 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, fındık bahçesi vasfında, 1/4'er paylı olarak şekilde davalılar ..., ..., ... ve ... adına tespit ve tescil edilmiş olup, taşınmazdaki ...'a ait 1/4 hisse üzerine davalılar ... Tur. Ltd.Şti, ... Varlık Yönetim A.Ş. ve ... Varlık Yönetim A.Ş. tarafından farklı tarihlerde hacizler konulduğu anlaşılmaktadır.

Davacı ... İdaresi vekili dava dilekçesinde özetle; Artvin İli ... İlçesi ... Köyü 275 ada 17 parsel sayılı taşınmazın orman vasfında olmasına rağmen kadastro çalışmaları sırasında davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, hava fotoğrafları, memleket haritası, amenajman planı ve haritalarda çekişmeli taşınmazın yeşile boyalı orman arazisi olarak gösterildiğini, taşınmaz üzerinde tarımsal faaliyette bulunulmasının da orman özelliğini ortadan kaldırmayacağını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, taşınmaz üzerinde bulunan ayni hak, şerh ve beyanların kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; " Tüm dosya kapsamı, bilirkişi kurulu raporu ve ek raporuna göre, dava konusu taşınmazın tarımsal faaliyet amacıyla imar ve ihya edilerek bu tarihten sonra aralıksız ve çekişmesiz olarak malik sıfatıyla eklemeli zilyetlik yoluyla davalılar ve murisleri tarafından kullanıldığının anlaşıldığı, bilirkişi raporu ve ek raporu ile hava fotoğrafları ve mahalli bilirkişi beyanlarının bu durumu desteklediği ve dava konusu yerin orman vasfında ve devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmadığı ve zilyetlikle kazanılabileceği " gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı, davacı ... İdaresi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; " Dava konusu taşınmazın evveliyatı itibariyle orman olmadığı ve zirai faaliyet yürütülen tarım arazisi olduğu, yöreye ait en eski tarihli hava fotoğrafları, memleket haritaları ve amenajman planı üzerinde yapılan inceleme sonucunda kesin olarak tespit edildiği, çekişmeli taşınmaz üzerine kadastro tespit tarihine yakın tarihlerde yöreye ait işgalci kızılağaçlar gelmeye başlamış ise de, bu ağaçların kadastro tespit tarihi itibariyle henüz 3 - 5 yaşlarında küçük ağaçcık şeklinde oldukları ve herhangi bir şekilde kapalılık oluşturmadıkları, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin iradi olarak terk edildiği kabul edilse dahi bu durumun taşınmazın orman sayılması sonucunu doğurmayacağı, zira Hazine tarafından çekişmeli taşınmazın sahipsiz arazi olduğu yada zilyetliğin iradi olarak terk edildiği iddiasıyla açılmış bir davasının bulunmadığı, istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplere, istinaf edenin sıfatına ve tüm dosya kapsamına göre, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunun anlaşıldığı " gerekçesiyle davacı ... Genel Müdürlüğü vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı ... İdaresi vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

7139 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesi uyarınca Orman İdaresinden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.