"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1407 E., 2024/80 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2016/33 E., 2022/184 K.
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
1969 yılında yapılan kadastro sırasında Diyarbakır ili Merkez ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan 39 parsel sayılı 1.675,375 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tespit gününden önce Toprak Mahkemesinde davalı bulunduğu gerekçesiyle malik hanesi açık bırakılarak tespit edilmiştir.
Toprak Mahkemesinde davacı ... ve arkadaşlarının, davalı ... ve 59 kişiye karşı açtığı tapu iptal ve tescil davası ile davacı ... ve arkadaşlarının, davalı Sirimi Köyü Tüzel Kişiliğine karşı açtığı men'i müdahale davası, davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır.
Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanakları ile aktarılan dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda; "..müdahil ...’nun 39 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişilerinin raporunda (B) ve (C) harfi ile gösterilen kısımlarında her hangi bir hakkını ispat edemediği anlaşılmakla davasının reddine, müdahil Vecdet Dikan Şeyhanoğlu’nun (A) harfi ile gösterilen kısma yönelik ve 01.02.2012 tarihli ... ve ... ... ’dan Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile satın almaya dayalı istemi hakkında, iddia edilen hak kadastro tarihinden sonra doğduğundan Mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde süresi içinde müracaat halinde müdahale dilekçesi ve ekindeki sözleşme ile bu karardan birer suret çıkartılarak görevli ve yetkili Diyarbakır Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine; 39 nolu parsel içerisinde rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 319.201,23 metrekare yüzölçümündeki kısmın, köyün son parsel numarası verilmek suretiyle, tarla niteliğiyle Semahat ... ve paydaşları adına tesciline; 39 nolu parsel içerisinde (B) harfi ile gösterilen 17.000,00 metrekare yüzölçümündeki kısmın, halen köy mezarlığı olarak kullanıldığı anlaşılmakla, köyün son parsel numarası verilmek suretiyle, köy mezarlığı niteliğiyle ... Köyü Tüzel Kişiliği adına tesciline; 39 nolu parselin (C) harfi ile gösterilen sınırları ve 1.449.368,92 metrekare yüzölçümü ile mera niteliği ile mera özel siciline kaydedilmesine" karar verilmiş olup hükmün 3. kişi konumunda olan (iş bu dosya davacısı )... vekili tarafından da temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 07.03.2019 tarihli ve 2016/16656 Esas 2019/1486 Karar sayılı kararı ile; ".. Hükmü temyiz yetkisi kural olarak davanın taraflarına ait olup, "davaya müdahalenin hüküm verilinceye kadar yapılabileceğini" düzenleyen 6100 sayılı HMK'nın 65. maddesi karşısında davada taraf sıfatı olmadığı halde hüküm tarihinden sonra başvurma harcı yatırmak suretiyle müdahale dilekçesi vererek hükmü temyiz ettikleri anlaşılan ... vekilinin temyiz inceleme isteminin reddine karar verilmiş, yine bu parsel yönünden hükmü temyiz ettiği anlaşılan diğer tarafların da temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına; (iş bu dosyada dava konusu olmayan) 121 ve 208 parseller hakkındaki hükmün ise bozulmasına karar verilmiş; verilen karara karşı yapılan karar düzeltme istemleri de aynı dairenin 16.06.2020 tarihli ve 2019/2954 Esas-2020/1980 Karar sayılı kararı ile reddedilerek Diyarbakır Kadastro Mahkemesinin 06.06.2012 tarihli ve 1975/23 Esas 2012/21 Karar sayılı iş bu kararı 16.06.2020 tarihinde kesinleşmiştir.
Akabinde iş bu ... Mahallesi 39 nolu taşınmaz 16.06.2020 tarih ve 11509 yevmiye numaralı işlem ile hükmen ifraz edilerek 424 parsel sayılı 319,201.23 metrekare yüzölçümlü taşınmaz "tarla" vasfıyla ... ve müşterekleri adına; 425 parsel sayılı 17.000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz "mezarlık" vasfıyla ... Köyü Tüzelkişiliği adına tescil edilmiş; bakiye 1.449,368,92 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise mera vasfıyla 39 parsel numarası altında özel siciline tescil edilmiştir.
Diyarbakır Kadastro Mahkemesince çekişmeli 39 parsel hakkında verilen 06.06.2012 tarihli karardan sonra davacı ... vekili 07.07.2014 tarihli dava dilekçesinde özetle; çekişmeli taşınmazda miras yoluyla gelen hakları bulunduğunu, ancak Kadastro Mahkemesinin 1975/23 Esas-2012/21 Karar sayılı karraı ile bu parsel hakkında karar verildiği için artık o davaya müdahale imkanlarının kalmadığını, bu nedenle eldeki davayı açtıklarını, anılan dosyada eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini, kök tapu maliklerinin mirasçıları olan müvekkilerinin araştırılmadan eldeki kararın verildiğini ileri sürerek genel mahkemede Hazine ve Belediyeye husumet yönelterek dava açmış ve bu dava ilk etapta Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/1172 Esasına kaydedilmiş; akabinde genel mahkemece dava konusu taşınmaz hakkında verilen hükmün hali hazırda kesinleşmediği, dosyanın henüz temyiz aşamasında olduğu, dolayısıyla dava açıldığı tarihte halihazırda derdest bir dava bulunduğu gerekçesiyle Kadastro Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiş ve neticeten Diyarbakır Kadastro Mahkemesinin 2016/33 Esas numarasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacıların somut olarak tapu kayıtlarına dayanmadıkları, bildirdikleri tapu kayıtlarında da kök murisin veya mirasçılarının isimlerinin geçmediği ve dolayısıyla hak iddialarını da ispat edemedikleri gerekçesiyle davalarının reddine; uyuşmazlık konusu Diyarbakır ili Bağlar ilçesi ... Mahallesi 39 parsel sayılı taşınmaz hakkında mahkemece 1975/23 esas ve 2012/21 karar sayılı ilamı ile tespit ve tescil hükmü kurulduğundan yeniden tespit ve tescil hükmü kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş olup verilen karar davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; "... davacı ...'ın oğlu ...'ın dava konusu taşınmazın, öncesinde kök kaydının kim adına kayıtlı olduğunun ve neye dayanılarak parsellendiğinin açıklayıcı olarak kendisine bildirilmesi amacıyla Kadastro Müdürlüne yaptığı bilgi alma başvurusu üzerine kendisine verilen 03.06.2014 tarihli Kadastro Müdürlüğü cevabi yazısının davanın dayanağını oluşturduğu, söz konusu yazıda taşınmazın Diyarbakır Kadastro Mahkemesinin 1975/23 Esas sayılı dosyasında davalı olduğu, bahsi geçen davada başvurucunun adının geçtiği ve taşınmazla (39 parsel) ilgili bilgi ve belgeleri bahsi geçen dava dosyasından temin edebileceğinin bildirilmesi akabinde eldeki davanın açıldığı, davacı tarafça taşınmazın kök tapu kayıtlarının olduğu ve bunların araştırılarak bulunması iddia edilip istenilmişse de davacı tarafça dayanak tapu kayıtlarının somut bilgilerinin gereken açıklıkta dosyaya bildirilmediği gibi dayanak tapu kayıt ya da kayıtlarının suretlerinin de eklenmediği, davacı tarafın mahalline uygulanması gereken somut bilgileri bulunan tahrir (vergi) kaydı gibi zilyetlik belgesi de ibraz etmediği, davacıların hükmen mera olduğuna karar verilen parsele (Diyarbakır Kadastro Mahkemesinin 1975/23 Esas 2012/21 Karar sayılı kararına konu 39 parsel sayılı taşınmazı aynı kararda (C) harfi ile gösterilen bölümüne) karşı dava açmış oldukları, her ne kadar davacıların (davayı açan murislerinin) genel olarak 39 parsel sayılı taşınmaza uygulanan tapu kayıtlarına dayandıkları anlaşılmakta ise de dosyaya kazandırılan 18.02.2022 tarihli fen bilirkişi raporunda bildirildiği ve mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davacının dava dilekçesinde malik olarak bildirdiği ... ağa bini Loli Ağa (Loli ağa oğlu ... ağa) ve oğlu ... ... ağa ve oğlu ... ve oğlu ... isimli kişilerin hiçbirinin isminin kök Mart 1297 tarihli ve 73-74-75 sıra nolu ve bunların gittileri Şubat 1323 tarihli ve 413 ve 439 sıra nolu tapu kayıtları ve tüm gitti tedavül kayıtlarında, tapu kayıtlarının edinme sebebinde (davacı ve murislerinin isimlerinin) geçmedikleri, davacıların dayandıkları uzman ... tarafından tanzim edilen raporda sadece dava konusu 39 parsel ve çevresinin değil, Diyarbakır'a ait tapu kayıtlarının incelenmesinde dahi herhangi bir tapu kaydının rastlanmadığının bildirildiği, davacı tarafın zilyetliğe de dayanmadığı nazara alındığında; neticede mahkemece varılan sonucun isabetli olduğu, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığı..." gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; iş bu karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 187,80 TL'nin temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.02.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.