Logo

8. Hukuk Dairesi2024/966 E. 2024/2388 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, kadastro tespitinde davalı murisinin kullanımında görünen taşınmazın bir kısmının kendi kullanımında olduğunu iddia ederek açtığı kadastrosuna itiraz davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: 1996 yılında kesinleşen kadastro tespitine karşı açılması gereken davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı, 2010 yılındaki güncelleme çalışmasının ise sadece şerh sahibi lehine hak doğurabileceği ve davacının şerh sahibi olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1468 E., 2023/1600 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Köyceğiz Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/1 Esas 2021/402 Karar

Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Muğla ili ...ilçesi ... Mahallesinde bulunan dava konusu 102 ada 210 parsel sayılı taşınmaz, 5.085,64 metre kare yüzölçümü ile, narenciye bahçesi niteliğinde, beyanlar hanesinde, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ... oğlu ... kullanımında olduğu şerhleri yazılı olarak, 6292 sayılı Kanuna göre yapılan 22.03.2017 tarihli satış işlemi ile 84761/254282 hisseyle ..., 169521/254282 hisseyle de Hazine adına tescil edilmiştir.

Davacı vekili, Muğla ili ...ilçesi ... Mahallesinde bulunan ve 6831 Sayılı Kanun'un 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarılan 102 ada 210 parselin, davalıların murisi ... 'nin kullanımında olduğuna ilişkin beyanlar hanesinde şerh bulunduğunu, dava konusu olan 5.085,64 m² yüz ölçümündeki taşınmazın 4.667,77 m² lik kısmının davacı tarafından, kalan 417,87 m2'lik kısmının ise davalıların murisi tarafından kullanılmasına rağmen kadastro tespit çalışmaları sırasında taşınmazın tamamının davalıların murisinin kullanımında olduğu yönünde şerh yazıldığını, bu nedenle kadastro tespitinin hatalı olduğunu belirterek, 102 ada 210 parselin 4,667,77 m² lik kısmındaki davalılar murisi lehine olan kullanım şerhinin iptali ile bu kısmın davacının kullanımında olduğunun tespiti ile beyanlar hanesine şerhini talep ve dava etmiş, 07.09.2018 tarihli dilekçesi ile, tapuda Hazine’den pay satın alan kişilere karşı davasını tapu iptal ve tescil olarak ıslah ettiğini beyan etmiştir.

Davalılar vekili, davanın öncelikle hak düşürücü süre yönünden, kabul görmediği takdirde hukuki yarar yokluğundan ve esastan reddine karar verilmesini, davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, 1996 yılında yapılan tesis kadastrosu çalışması esnasında dava konusu taşınmazın 6831 sayılı yasanın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkartılarak 2/B vasfı ile Hazine adına tescil edildiği, yapılan çalışmanın askı ilanına çıkarılarak 19.09.1996 tarihinde kesinleştiği, Hazine adına 12.05.1997 yılında tescilinin yapıldığı, tespit çalışmaları esnasında taşınmazın ... oğlu ... kullanımında olduğunun tespiti ile taşınmazın beyanlar hanesine de ... oğlu ... kullanımındadır şeklinde şerh düşüldüğü, davacının iddiasının tespitten önceki satın almaya dayalı olduğu, 2010 yılında 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen ek 4 üncü madde gereğince güncelleme çalışmasında da dava konusu taşınmazın kullanıcısının ... oğlu ... olduğunun tespit edildiği, davacının işbu davayı 03.01.2018 tarihinde ikame ettiği, davacının iddiasının tespitten önceki satın almaya dayalı olduğu, dolayısıyla 1996 yılında yapılıp 19.09.1996 tarihinde kesinleşen tespite yönelik 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesine göre 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu, her ne kadar 2010 yılında dava konusu taşınmaz üzerinde güncelleme çalışması yapılmış ise de güncelleme kadastrosu yönünden ancak şerh sahibinden yani ... Köşeli'den gelen hakka yönelik dava açılabileceği, davacının bu yönde bir iddiasının bulunmadığı, her ne kadar daha sonra davacı vekili tarafından ıslah dilekçesi ile davalı ... yönünden davaya tapu iptali ve tescil talebi yönünden devam edilmiş ise de ilk açılan davanın kullanım kadastrosuna itiraz olduğu ve hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davada yapılan ıslahın da değerlendirmeye alınmaması gerektiği belirtilerek, davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri bulunmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

S O N U Ç : Açıklanan sebeplerle; Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA, davacıdan alınan 427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 03.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.