Logo

8. Hukuk Dairesi2025/1310 E. 2025/2388 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, Hazine'den satın alınarak davalı adına tescil edilen taşınmazın bir kısmı üzerinde zilyetliği olduğunu iddia ederek tapu iptali ve tescil davası açmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın 6292 sayılı Kanun kapsamında davalıya satılıp tapuya tescil edilmesinden sonra zilyetlik iddiasının ileri sürülemeyeceği ve tapu iptali ile tescil talebinin dinlenmeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararları onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1367 E., 2025/22 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 8. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/42 E., 2021/231 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mersin 8. Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kullanım kadastrosu sonucunda, Mersin ili ..ilçesi ..Mahallesi çalışma alanında bulunan 818 parsel sayılı taşınmaz Hazine adına tespit ve tescil edildikten sonra, 6292 sayılı Kanun kapsamında yapılan satış sonucunda 03.01.2014 tarihinde davalı ... adına tapuda tescil edilmiştir.

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; Mersin ili ... ilçesi ...Mahallesi 818 parsel sayılı taşınmazın 200,00 m²'lik kısmının davacının zilyetliğinde olduğunu ileri sürerek, davacı adına zilyetlik şerhi verilmesini, olmazsa tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.

Davalılar cevaplarında; davanın reddini savunmuşlardır.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; "... dava konusu taşınmazın dava açılmadan önce 6292 sayılı Kanun gereğince yapılan satış sonucunda davalı adına tapuya tescil edildiğinden zilyetlik iddiasının ileri sürülemeyeceği ve tapu iptali ve tescil talebinin de dinlenmeyeceği ..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1. maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371. maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Davacı tarafından yatırılan 615,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.