Logo

8. Hukuk Dairesi2025/971 E. 2025/1838 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazların orman sınırı dışında olup olmadığı, davacı ve asli müdahilin kullanım hakkı iddialarının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazların bir kısmının orman sınırları içerisinde kaldığı, orman sınırları dışında kalan kısımlar için ise davacı ve asli müdahilin kullanım hakkı iddiasını ispatlayamadıkları ve ilgili mevzuata göre orman sınırları dışına çıkarma konusunda idareyi zorlayıcı dava açılamayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1883 E., 2024/1822 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2020/260 E., 2022/137 K.

Taraflar arasındaki orman sınırı dışına çıkarma ve kullanımın tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ve asli müdahil vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin ve asli müdahil vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve asli müdahil vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında, Antalya ili ... ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan 377 parsel sayılı 33.400,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 383 parsel sayılı 29.900,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ve 431 parsel sayılı 21.600,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz zeytinlik vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

Davacı vekili; Antalya ili ... ilçesi ... Mahallesinde 3302 sayılı Kanun kapsamında orman tahdid ve 2/B kadastro

çalışmaları yapıldığını, dava konusu 377, 383 ve 431 parsel nolu taşınmazların idari olarak ... Mahallesi sınırları içinde, Orman Kadastrosu yönünden ise ... Mahallesi sınırları içinde kaldığını, dava konusu parsellerin 3573 sayılı Kanuna göre ormandan tefrik edilerek imar ihya edilmek üzere tevzi edilmiş zeytincilik parselleri olduğunu, taşınmazların Hazine adına kayıtlı olup zilyetlik devirleri ile davacıya geçtiğini, 377 ve 383 parsellerin bir bütün halinde olup, küçük bir bölümünün CDLXXXII parsel numarası ile 2/B'ye ayrıldığını, ancak eksik ve hatalı inceleme yapıldığını beyan ederek, yapılan tespitin iptaline 377 ve 383 parselin tamamının 2/B olduğuna ve kullanıcısının davacı olduğuna, 431 parsel sayılı taşınmazın kullanıcısının davacı olduğuna karar verilmesini istemiştir.

Asli müdahil ... vekili; dava konusu 377, 383 ve 431 parsel nolu taşınmazların müvekkiline dedesinden kaldığını, müvekkilinin taşınmaza zeytin ağacı diktiğini, müvekkilinin 377 ve 383 parselleri 2011 yılından beri kullandığını, 431 parseli ise Ramazan Aba ile birlikte 2011 yılından beri kullandığını, davacının bu taşınmazlarda kullanımı ve zilyetliği olmadığını belirterek 377,

383 ve 431 parsellerin müvekkil tarafından kullanıldığının tespitine karar verilmesini istemiştir.

Davalı Hazine vekili; dava konusu edilen ve Antalya ili ... ilçesi ... Mahallesi sınırları içerisinde yer alan mülkiyeti Hazineye ait taşınmazların bulunduğu bölgede Antalya Orman Bölge Müdürlüğü tarafından 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkartma işlemi yapıldığını, dava konusu taşınmazların 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince orman dışına çıkarılmasının talep edildiğini, davacının davada hukuki yararının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davacı ...'ın 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunu'nun ile değişik 2/B maddesi kapsamında yapılan çalışmada; dosya kapsamında müşterek sunulan 03.01.2022 tarihli bilirkişi raporunda 383 parselde (A) harfi ile 377 parselde (C) harfi ile belirtilen kısımların 2/B vasfında orman sınırları dışına çıkarılmasına yönelik talebi yönünden davasının hukuki yarar ve aktif dava ehliyeti bulunmadığından reddine; davacı ... ve asli müdahil ...'ın dava konusu 431, 377 ve 383 parsel sayılı taşınmazlarda adlarına kullanıcı şerhi verilmesine yönelik talebi yönünden davasının reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi hükmüne karşı, davacı vekili ve asli müdahil vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince, ileri sürülen istinaf nedenlerine, kamu düzenine, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile özellikle 431 parsel ve 383 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılan bölümlerine ilişkin yapılmış kullanım kadastro çalışmasının bulunmadığı, kullanıcı şerhi verilmesi istemine ilişkin davaların ancak bu neviden yapılan bir kadastro çalışması sonucu mümkün bulunduğu ve kullanım iddiasının ancak bu çalışmada ileri sürülebileceği, 377 parselin orman sınırı dışına çıkarılan ve 2181 parsel sayısında kullanım kadastrosuna tabi tutulan kısımlarına ilişkin olarak davacının kullanım iddiasının bulunmadığı, 377 parselin ifrazdan sonra kalan ve aynı parsel sayısında tescil edilen 28719,81 metrekare yüzölçümlü kısımı ile bilirkişi raporlarında 383 parselin (B) ve (D) bölümlerinin kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı, orman sınırı dışına çıkarılmaya ilişkin idareyi zorlayıcı dava açılamayacağına göre İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde davanın reddine ilişkin verilen karar usul ve kanuna uygun olup istinaf dilekçelerinde ileri sürülen nedenlerin kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin ve asli müdahil vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar davacı vekili ve asli müdahil vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin ve asli müdahil vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

S O N U Ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 187,80 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına,

Asli müdahilden alınan 615,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.