Logo

9. Hukuk Dairesi2021/10482 E. 2021/14520 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı işverenden kıdem, ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi karar gerekçesinde belirtilen davacının son ücreti ile hükümde hesaplamaya esas alınan ücret arasında çelişki bulunduğu ve davacının yıllık izin alacağının hesabında, işveren tarafından izinlerin kullandırıldığına dair sunulan belgelerin ve bordroda yer alan izin tahakkuklarının dönemlerinin tam olarak araştırılmadığı gözetilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 48. Hukuk Dairesi

...

DAVA TÜRÜ : ALACAK

...

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkilinin davalı işverene ait yurtdışı şantiyelerinde 24/03/1990-10/03/2015 tarihleri arasında inşaat ince işler grup kalfası (ince işler formeni) olarak en son net 2.800,00 USD ücretle çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından feshedildiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının müvekkili şirketin yurtdışı şantiyelerinde alçı panocu olarak dönemler halinde çalıştığını ve proje bazlı belirli süreli iş ilişkisi kapsamında görev yaptığını, işin bitirilerek tesliminden sonra iş ilişkisinin sona erdiğini, saat ücretinin 6,45 USD olarak belirlendiğini, herhangi bir işçilik alacağının bulunmadığını davacının iddialarının asılsız olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

İlk Derece Mahkemesince, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ispatlayamadığından davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İstinaf Başvurusu:

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:

Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK'nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

Temyiz Başvurusu:

Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.

Gerekçe:

1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; taraf vekillerinin aşağıdaki betlerin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2-Hüküm sonucu ile gerekçe arasında aykırılık olması, başka bir deyişle gerekçe hüküm çelişkisi 10.04.1992 gün ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına aykırıdır.

Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 298/2. maddesinde de özellikle düzenlenmiştir.

Somut uyuşmazlıkta, Bölge Adliye Mahkemesi karar gerekçesinde; davacının son ücretinin aylık net 3.392,00/brüt 4.744,66 TL olarak tespit edildiği, bu tespitin davacının kıdemine, yaptığı işe ve dosya içeriğine uygun düştüğü açıklanmasına karşın 08/07/2016 tarihli bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalar dikkate alınarak alacaklar hüküm altına alınmıştır. Söz konusu bilirkişi raporu incelendiğinde ise davacının aylık ücretinin 2.800 net USD olarak belirlendiği ve alacakların 6.982,65 TL net / 9.751,61 TL brüt ücret üzerinden hesaplandığı görülmektedir. Bu şekilde gerekçeli karar ile hüküm arasında çelişki meydana getirilmesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 298/2. maddesine aykırıdır.

3-Taraflar arasında davacının yıllık ücretli izin alacağının bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

4857 sayılı Kanun'un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.

Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.

Somut uyuşmazlıkta, davacı işçi davalı işverenin yurtdışı şantiyelerinde kesintili olarak çalışmıştır. Davacının yıllık izin ücreti alacağı istemi bordroda yer alan tahakkuklar ile yıllık izin talep formları dikkate alınarak kısmen reddedilmiş ise de, izin ödemesi adı altında bordroda yer alan tahakkukların işçinin farklı şantiyelerdeki çalışmalarının iş bitimi sebebiyle sona erdiği dönemlere rastlayıp rastlamadığı araştırılmamıştır. Bordroda yer alan ödemelerin işçinin banka hesabına yapıldığı anlaşılmakla, ilgili banka kayıtları incelenerek, iş bitimi sebebiyle çıkışların verildiği dönemde yapılan izin tahakkukları karşılığı olan ödemeler ile çalışma dönemi içine rastlamakla birlikte izinlerin kullandırıldığını gösteren imzalı izin belgeleri ile desteklenen izin günleri hesaplamadan düşülmelidir. Bu konuda eksik incelemeyle karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ:

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.