Logo

9. Hukuk Dairesi2021/10517 E. 2021/14525 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin iş akdinin feshi nedeniyle davalı işverenlerden kıdem, ihbar ve fazla mesai ücretleri ile diğer işçilik alacaklarını talep etmesi üzerine, alacakların miktarının belirlenmesi ve davalıların yurtdışı bağlantılı şirketler olması sebebiyle yetki itirazının değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının fazla mesai ücretlerinin hesaplanmasında eksik inceleme yapılması, yemek ve barınma giderlerinin tespitinde emsal Yargıtay kararlarına aykırı yüksek bir miktar belirlenmesi ve fazla çalışma alacaklarında tanık beyanlarına dayanılarak yapılan yüksek orandaki indirim nedeniyle, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 6. Hukuk Dairesi

...

DAVA TÜRÜ : ALACAK

...

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen karar, süresi içinde davacı ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiş, davacı avukatınca duruşma talep edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, davacının davalı işverenler nezdinde 01/10/2006-05/05/2016 tarihleri arasından iş güvenliği şefi olarak çalıştığını, 05/05/2016 tarihinde davacının iş sözleşmesinin iş bitimi sebebiyle sona erdirildiği ve buna istinaden kıdem ve ihbar tazminatının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatları ile ücret, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı ...Ş. vekili, davacının davalı işveren nezdinde geçen bir çalışması olmadığını, davalı şirketin 22/09/2008 tarihinde tescil edildiğinden davacının iddia ettiği tarihlerde şirketin dahi olmadığını, davacının Rusya da çalışması münasebetiyle yabancı hukuk ve yabancı mahkemenin yetkisi sebebiyle yetki itirazında bulunduklarını, davacının davasını gerçekten hizmet ilişkisi olduğu davalıya yöneltmesi gerekeceğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

Davalı ... vekili, davacının iddia ettiği 01/10/2006-05/05/2016 tarihleri arasında davalı işveren nezdinde herhangi bir çalışması olmadığını, yurtdışında kurulu bir şirket var ise davanın bu şirkete yöneltilmesi gerekeceğini,

davacının Rusya da çalışması münasebetiyle yabancı hukuk ve yabancı mahkemenin yetkisi sebebiyle yetki itirazında bulunduklarını, davacının alacaklarının çalıştığı ülke mevzuatına göre değerlendirilmesi gerekeceğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

İlk Derece Mahkemesince, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının aralarında organik bağ bulunan ve birlikte istihdam edilen davalılara ait iş yerinde kesintili olarak çalıştığı, davacının belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalıştığı, haklı fesih nedeninin davalılarca ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

İstinaf Başvurusu:

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:

Bölge Adliye Mahkemesince, davalı şirketler vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmiştir.

Temyiz Başvurusu:

Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.

Gerekçe:

1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2-Taraflar arasında fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanma yöntemi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.

Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.

İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.

İşçinin imzasını içermeyen bordrolarda fazla çalışma tahakkuku yer aldığında ve tahakkukta yer alan miktarların karşılığı banka hesabına ödendiğinde, tahakkuku aşan fazla çalışmalar her türlü delille ispatlanabilir. Tahakkuku aşan fazla çalışma hesaplandığında, bordrolarda yer alan fazla çalışma ödeme tutarları mahsup edilmelidir.

Somut uyuşmazlıkta; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık beyanlarına göre, davacının haftanın 6 günü 08.00-19.00 saatleri arasında bir saat ara dinlenme süresi ile çalıştığı haftada 15 saat, haftanın 7 günü çalıştığı diğer haftada 18 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiştir. Ancak dosya içeriği, tanık beyanları ve işyeri elektronik posta yazışmaları birlikte değerlendirildiğinde davacının normalde mesaisinin 08.00-19.00 saatleri arasında olduğu, haftanın üç gününde ise 08.00-21.00 saatleri arasında, pazar günü de 08.00-17.00 saatleri arasında çalıştığı anlaşılmaktadır. Davacının açıklanan çalışma şekline göre fazla çalışma alacağının hesaplatılıp hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.

3-Davacının tazminata esas alınan giydirilmiş ücretinin hesabında da taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, yemek ve barınma gideri miktarı 516,07 USD olarak belirlenmiştir. Ancak kabul edilen miktarın, emsal nitelikteki dosyalarda Yargıtay tarafından benimsenen yemek ve barınma gideri miktarlarının çok üzerinde olduğu, yurt dışındaki şantiyelerde çalışan işçilere aylık 150,00 USD yemek ve barınma yardımı yapıldığı kabul edilerek giydirilmiş ücret belirlenen dosyaların, Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği dikkate alınarak yemek ve barınma gideri miktarının 150 USD yerine, 516,07 USD olarak kabulü isabetsizdir.

4-Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda makul bir indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla çalışmanın taktiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.

Aynı ilke, davacı tarafça taktiri delil niteliğindeki tanık anlatımları ile ispatlanan hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil çalışmaları bakımından da geçerlidir.

Somut uyuşmazlıkta, tanık anlatımları ile belirlenen fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları bakımından belirlenen tutarlara makul oranda bir indirim yapılması gerekirken, hakkın özünü etkileyecek şekilde % 50 oranında indirime gidilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ:

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 20/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.