Logo

9. Hukuk Dairesi2021/10608 E. 2021/14962 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşçinin, işveren şirketin müşteri kartlarını müşterilere kullandırması nedeniyle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilmesi ve kıdem ile ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin bölge adliye mahkemesi daireleri arasında oluşan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin farklı daireleri tarafından verilen kararlar arasında, 5235 sayılı Kanun'un 35. maddesi kapsamında uyuşmazlık giderme talebinin, mutlak biçimde her uyuşmazlığın esasına yönelik çözüm geliştirilmesine imkân vermemesi ve her davanın kendi içindeki deliller ve olgular çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

I. BAŞVURU

Başvurucu Avukat dilekçesinde özetle;

Müvekkili şirkette 17 Mayıs 2017-17 Eylül 2017 tarihleri aralığında “700 TL'ye 100 hediye” kazanma başlıklı bir çekiliş düzenlendiğini, ancak yapılan tahkikat ve 21.09.2017 tarihli tutanaklar ile sabit olduğu üzere şube müşterilerinden bazılarının müşteri kartlarından yüksek tutarlı alışverişler yapıldığının belirlendiğini, bu alışverişlerin ilgili müşteriler tarafından yapılmadığını, davacının şirkete ait müşteri kartının sağladığı indirim ve avantajlardan haksız bir şekilde faydalanma yoluna giderek şirket zararına çalışma, disiplin ve ahlak kurallarına uymayan eylem ve işlemlerde bulunduğunu, davacının doğruluk ve bağlılığa uymayan söz konusu davranışlarının akabinde savunmasının istendiğini, ancak savunmadan imtina ettiğini, bunun üzerine 26.09.2017 tarihli disiplin kurulu kararı ile iş sözleşmesinin feshedildiğini, davacı her ne kadar işten haksız bir şekilde çıkarıldığı, kıdem ve ihbar tazminat taleplerinin ödenmediği iddiasını sürmüş olsa da iş sözleşmesinin haklı bir sebeple feshedildiğini, ancak mahkemece aksi yönde karar verildiğini, dava konusu fesih birkaç işçi grubu tarafından yapılmış olan bir eylem ile ilgili olduğundan, ilgili şahıslar tarafından yerel mahkemede seri şekilde müvekkili şirkete karşı dava açıldığını, aynı eylem ve işleme istinaden önceki kararlarda istinaf mahkemesinin ilgili hukuk daireleri tarafından kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine dair hüküm tesis edilmişken, işbu dava yönünden kabul kararı verilmesinin mahkemenin kendisiyle çeliştiğinin göstergesi olduğunu, birebir aynı durumda olup dava açan ...,...,... davasında kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine ilişkin ... Bölge Adliye Mahkemesi istinaf kararları örnek olması açısından emsal olarak sunulduğunu, bu kararlarda “...işçinin indirim kartlarının kullandırılması ile menfaat temin etmesi nedeniyle bu eylemlerin işverenine karşı doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranış olabileceği ve bu durumun işverence haklı fesih nedeni olduğu...” gerekçe gösterilerek kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğinin ifade edildiğini, aynı nedenlerle dava açan işçilerin ayrı ayrı açmış olduğu davalarda aynı mahkemenin kabul/red şeklinde farklı karar vermesi yargıya olan güveni azalttığını beyan ederek uyuşmazlığın giderilmesini talep etmiştir.

II. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI

... Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu 29.09.2021 tarih ve 2021/18 sayılı kararı ile;

“...Raportör Daire Başkanı raporunda özetle; ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. ve 8. Hukuk Daireleri kararlarının aynı doğrultuda olduğu, 14. Hukuk Dairesince davacıların kıdem ve ihbar tazminatının reddine dair verilen ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak kıdem ve ihbar tazminatının kabulüne dair yeniden hüküm kurulduğu görülmüştür. Benzer bir dosyada Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 2017/3982 Esas 2017/5729 Karar nolu ilamında kendisine ait Money Clup kartını müşterilere kullandırmasının 4857 sayılı İş Kanunun 25. Maddesi (II) numaralı bendinin (e) alt bendinde belirtilen iş verenin güvenini kötüye kullanma, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının işverene haklı fesih imkanı tanıdığı belirtildiğinden davacının eyleminin doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış olarak değerlendirilmiştir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle başvurucunun uyuşmazlığın giderilmesi talebinin yerinde olduğu ve uyuşmazlığın 7. ve 8. Hukuk Dairesi'nin uygulaması gibi sonucu bağlanması gerektiği, kesin nitelikteki kararlar arasında giderilmesi gereken bir uyuşmazlık söz konusu olduğunu belirtmiştir.

Dosyadaki tüm bilgi, rapor ve evraklar birlikte değerlendirildiğinde; Bölge Adliye Mahkemesinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi isteminin hukuki dayanağının 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 35. maddesinde yer alan düzenleme olduğu, söz konusu maddenin birinci fıkrasının üçüncü bendinde yer alan düzenlemeye göre “Re'sen veya Bölge Adliye Mahkemesinin ilgili Hukuk veya Ceza Dairesinin ya da Cumhuriyet Başsavcısının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu veya Ceza Muhakemesi Kanununa göre istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların, benzer olaylarda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk veya Ceza Dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında ya da bu mahkeme ile başka bir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk veya Ceza Dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında uyuşmazlık bulunması hâlinde bu uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, kendi görüşlerini de ekleyerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesini istemek” Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu ve Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun görevleri arasında sayıldığı, 5235 sayılı Kanun’un 35. maddesinin 2. fıkrasına göre ise “(3) numaralı bende göre yapılacak istemler, ceza davalarında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına, Hukuk Davalarında ise ilgili Hukuk dairesine iletilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı uyuşmazlık bulunduğuna kanaat getirmesi durumunda ilgili ceza dairesinden bir karar verilmesini talep eder. Uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin olarak dairece bu fıkra uyarınca verilen kararlar kesindir.” hükmünü içerdiği, Bölge Adliye Mahkemesinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasında uyuşmazlık bulunması durumunda, 5235 sayılı Kanun’un 35. maddesinde belirtilenler tarafından yapılacak gerekçeli başvuru sonrasında, mevcut başvuru Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesinin istenileceği, anılan bu yasal düzenlemelere göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararları arasında uyuşmazlığının varlığı için:

a) Kararların Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk veya Ceza Dairelerince verilmesi,

b) Kararların benzer olaylara ilişkin olması,

c) Verilen kararların kesin nitelikte olması,

d) Kararlar arasında uyuşmazlık bulunması koşullarının birlikte gerçekleşmesi koşullarının arandığını, aralarında uyuşmazlık bulunduğu ileri sürülen Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri kararlarının incelenmesinde;

a-Kararların Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairelerince verildiği,

b-Kararların benzer olaylara ilişkin olduğu,

c- ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 06.11.2020 tarih 2018/3205 Esas 2020/1315 Karar, 8. Hukuk Dairesinin 10.03.2020 tarih 2019/101 Esas 2020/403 Karar yine 8. Hukuk Dairesinin 11.02.2020 tarih 2019/16 Esas 2020/214 Karar sayılı kararlarının istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine ilişkin HMK'nun 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere verildiği,

d-... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 18.06.2021 tarih 2019/228 Esas 2021/919 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ilişkin olup HMK'nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca kesin olarak verildiği görülmüştür.

... Bölge Adliye Mahkemesi 7. ve 8. Hukuk Dairelerinin aynı sebeple iş sözleşmesi feshedilen işçilerin kıdem ve ihbar tazminatının reddine dair kararlarına davacının istinaf başvurusu üzerine istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği halde, 14. Hukuk Dairesinin kıdem ve ihbar tazminatı reddedilen davacının istinafı üzerine ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak kıdem ve ihbar tazminatının kabulüne karar vermiş olması sebebiyle, 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 35/3-4 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemeleri Hukuk Daireleri arasında verilen kararlar arasında uyuşmazlık olduğu anlaşılmıştır.

Bu durum karşısında, uyuşmazlığın ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk ve 8. Hukuk Dairesi kararları doğrultusunda giderilmesine karar verilerek dosyanın Yüksek Yargıtay 9. Hukuk Dairesine gönderilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1. ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. ve 8. Hukuk Dairesi kararları ile 14. Hukuk Dairesinin kararı arasında UYUŞMAZLIK BULUNDUĞUNA,

2. Söz konusu uyuşmazlığın ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi ve 8. Hukuk Dairesi kararları doğrultusunda GİDERİLMESİNE,

3. Karardan bir suretin talepte bulunan Davalı vekili Av. ... ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk, 8. Hukuk ve 14. Hukuk Dairelerine gönderilmesine,

4. Kararın ve eklerinin gereğinin takdir ve ifası için Yüksek Yargıtay 9. Hukuk Dairesine gönderilmesine oy çokluğu ile” 29.09.2021 tarihinde karar verilmiştir.

III. GEREKÇE

Bölge Adliye Mahkemesinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi isteminin hukuki dayanağı 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 35'inci maddesinde yer alan düzenlemedir.

Söz konusu maddenin birinci fıkrasının üçüncü bendinde yer alan düzenlemeye göre “Re'sen veya bölge adliye mahkemesinin ilgili hukuk veya ceza dairesinin ya da Cumhuriyet başsavcısının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu veya Ceza Muhakemesi Kanununa göre istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların, benzer olaylarda bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında ya da bu mahkeme ile başka bir bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında uyuşmazlık bulunması hâlinde bu uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, kendi görüşlerini de ekleyerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesini istemek” bölge adliye mahkemesi ceza daireleri başkanlar kurulu ve hukuk daireleri başkanlar kurulunun görevleri arasında sayılmıştır.

5235 sayılı Kanun’un 35'inci maddesinin ikinci fıkrasına göre ise “(3) numaralı bende göre yapılacak istemler, ceza davalarında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına, hukuk davalarında ise ilgili hukuk dairesine iletilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı uyuşmazlık bulunduğuna kanaat getirmesi durumunda ilgili ceza dairesinden bir karar verilmesini talep eder. Uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin olarak dairece bu fıkra uyarınca verilen kararlar kesindir.”

Bölge Adliye Mahkemesinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasında uyuşmazlık bulunması durumunda, 5235 sayılı Kanun’un 35'inci maddesinde belirtilenler tarafından yapılacak gerekçeli başvuru sonrasında, mevcut başvuru hukuk daireleri başkanlar kurulunca değerlendirilerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesi istenilecektir.

Öncelikle belirtmek gerekir ki; 5235 sayılı Kanun ile bu Kanunda sayılan kişi ve kurumlara tanınan “uyuşmazlığın giderilmesini talep etme hakkı”, mutlak biçimde her uyuşmazlığın esasına yönelik çözüm geliştirilmesine imkan vermez. Uyuşmazlığın giderilmesi talebi bir kanun yolu olmayıp, böyle bir talebin varlığı halinde Yargıtayca temyiz incelemesine benzer bir inceleme yapılması da mümkün değildir. Başvuru konusu dosyada İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna müracaat edilmesi sonrasında Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar somut olaya özgü nitelikte olup, dosya kapsamında yer alan deliller ve somut olayın koşulları gözetilerek hüküm tesis edilmiştir. Aralarında uyuşmazlık bulunduğu belirtilen diğer bölge adliye mahkemesi dosyalarında da, tarafların iddia ve savunmaları, taraflarca sunulan deliller ile ispat durumu dikkate alınarak, yine somut olayın özelliklerine göre karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu halde, başvurucunun dilekçesinde belirtmiş olduğu Bölge Adliye Mahkemesi kararları arasında 5235 sayılı Kanun’un 35'inci maddesi kapsamında bir uyuşmazlık söz konusu değildir.

Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

IV-SONUÇ

... Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun 29.09.2021 tarih ve 2021/18 sayılı kararına istinaden iletilen mevcut talep yönünden uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına, 26.10.2021 günü oybirliği ile karar verildi.