"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
...
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 19/06/2003 tarihinden 30/11/2011 tarihine kadar davalı ... bünyesinde çalıştığını, çalışmalarının büyük bir kısmını da Belediyeye ait benzin istasyonunda yaptığını, aynı zamanda çalıştığı süre boyunca Belediye de geçerli olan Toplu İş Sözleşmesine taraf olan ... Sendikası üyesi olduğunu, davalı ... bünyesinde çalışmaya başladığı günden itibaren büyük bir özveri ile çalıştığını ancak davalı ... tarafından bir çok işçilik haklarının kendisine ödenmediğini, 6772 sayılı Yasa uyarınca ödenmesi gereken ilave tediye ve ikramiye alacaklarının ödenmediğini, fazla çalışma yaptığını ancak Toplu İş Sözleşmeleri ve yasalar gereğince kendisine ödenmesi gereken fazla çalışma ücreti, tatil günlerinde çalışma ücreti ve yıllık izin ücretinin de ödenmediğini iddia ederek; Toplu İş Sözleşmesi gereğince ödenmesi gereken ücret alacağı, sosyal yardım alacağı, ilave tediye ücreti, ikramiye alacağı, genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti ve fazla çalışma ücreti alacaklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, açılan davanın haksız olduğunu, davacının kısmi dava açtığını, ne kısmi ne de belirsiz alacak davası açılmasının mümkün olmadığını, dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının iddiasının aksine her türlü hak ve alacağının yasa ve Toplu İş Sözleşmeleri gereğince ödendiğini, davacının her hangi bir hak ve alacağının olmadığını, davacının kendi isteği ile başka bir kuruma nakil olduğunu, ortada bir feshin söz konusu olmadığını, feshe dayalı sebeplere dayanamayacağını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 13.02.2020 tarihli ilamıyla bozulmuştur. Bozma ilamına uyma kararı verilerek devam edilen yargılama neticesinde, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu :
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, İlk Derece Mahkemesi kararının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan yönleri usul ve kanuna uygun görülmüştür.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesi “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü uyarınca taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi usule aykırıdır.
Somut uyuşmazlıkta; davacı, dava dilekçesinde 100,00-TL Toplu İş Sözleşmesi gereği ödenmesi gereken ücret farkı, 300,00-TL Toplu İş Sözleşmesi gereği ödenmesi gereken sosyal yardım alacağı talep etmiş, bozma öncesinde ıslah ile ilave tediye, ulusal bayram ve genel tatil ile fazla mesai alacak taleplerini artırmış ancak ücret farkı ve sosyal yardım alacakları için taleplerini ıslah etmemiştir. Mahkemece davacının ücret farkı ve sosyal yardım alacakları için taleplerini ıslah etmediği dikkate alınmaksızın talebi aşacak şekilde Brüt 1.883,04-TL sosyal yardım alacağına, Brüt 1.010,82-TL ücret farkı alacağına hükmedilmesi, talep aşımı mahiyetinde olup 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesine aykırılık teşkil etmektedir. Bu durumda taleple bağlılık ilkesi gereğince,ücret farkı ve sosyal yardım alacaklarının dava dilekçesinde istenen miktar üzerinden hüküm altına alınması gerekirken, bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3- Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Aynı ispat kuralları hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacakları için de geçerlidir.
Çalışma sürelerinin ispatı noktasında işverene karşı dava açan tanıkların beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması gerekir. Fazla çalışma, hafta ve genel tatili alacaklarının ispatında salt husumetli tanık beyanlarıyla sonuca gidilemez. Bununla birlikte yan delil ya da olgularla desteklenen husumetli tanık beyanlarına itibar edilmelidir. Bu çerçevede; işin ve işyerinin özellikleri, davalı tanıklarının anlatımları, iş müfettişinin düzenlediği tutanak veya raporlar ve aynı çalışma dönemi ile ilgili olarak söz konusu alacakların varlığına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları gibi hususlar yan delil ya da olgular olarak değerlendirilebilir.
Somut uyuşmazlıkta; Dairemizce daha önce dört ayrı davacıya ait dosyaların birleştirilmesinin hatalı olması nedeni ile dosyaların her bir davacı yönünden tefrik edilerek inceleme yapılması gerekçesi ile bozma kararı verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak her bir davacı yönünden dosyalar tefrik edilerek araştırma yapılmış ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dairemizce aynı gün incelenen dosyalar içerisinde dinlenen tanıkların davalı ile husumetli olduğu, davacıların tümünün birbirleri lehine tanıklık yaptığı anlaşılmıştır. Yukarıda açıklandığı üzere fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil alacakları için husumetli tanık beyanlarıyla sonuca gidilemeyeceğinden ve dosya içerisinde husumetli tanık anlatımlarını destekleyen yan delil ya da olgular bulunmadığı dikkate alındığında davacının fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının reddi yerine kabulü hatalıdır.
4- Kabule göre de; Mahkemece davalı lehine hakkaniyet indirimi dışında reddedilen miktar olan 1.717,92-TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yalnızca 110,00-TL vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsizdir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01.11.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.