"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 02.08.2000 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığını, 2007 yılında kıdem tazminatı ve diğer işçilik hak ve alacakları eksik olarak ödenerek işten çıkarıldığını, tekrar aynı işyerinde 2007 Mayıs ayından itibaren çalıştığı işyerinden haksız olarak işten çıkarıldığını, 30.04.2014 tarihine kadar en son 940,00 TL net ücretle sigorta müşaviri olarak çalıştığını, çalıştığı dönemde iş sözleşmesinin haklı ya da geçerli bir sebeple feshine sebep olabilecek her hangi bir davranış olmadığını, gerçek dışı iddia ve beyanlarla mağdur edildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatlarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 01.03.2011 tarihinden iş akdinin haklı nedenle feshedildiği 29.04.2014 tarihine kadar sigorta memuru olarak çalıştığını, görevinin davalıya ait grup şirketleri bünyesinde yer alan şirketler için sigorta acentelerinden teklif alarak yönetimin onayına sunmak ve yönetimin onayı doğrultusunda ilgili sigorta poliçelerinin düzenlenmesini sağlamaktan ibaret olduğunu, ancak sigorta şirketleriyle çıkar ilişkisi kurduğunu, müvekkili şirketi zarara uğratacak şekilde yetkililerin onayını dahi almadan sigorta poliçeleri düzenlettiğini, daha düşük teklif veren acenteler olduğu halde müvekkili şirketten sakladığını, davacının davalı şirket yetkilisine göndermiş olduğu e-maillerde şirket yetkilisinin onayı olmadan iş yaptığını ikrar ettiğini, bu tespitler ile ilgili işverenlik nezdinde soruşturma açıldığını ve soruşturma neticesinde iş akdinin 29.04.2014 tarihinde İş Kanunu'nun 25/II-e uyarınca haklı sebeple feshedildiğini, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı alacak hakkı olmadığını savunarak haksız davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın reddine dair verilen ilk karar Dairemizin 22.09.2020 tarih, 2016/21019 esas, 2020/8798 karar sayılı ilamı sonucunda “…davacının iş sözleşmesinin işverence feshinin haklı nedene dayanmadığı kabul edilerek kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz olmuştur…” şeklinde gerekçe ile bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Bozmadan sonra verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “Hukuki Dinlenilme Hakkı” başlıklı 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak, yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir. Bu kapsamda kural olarak, duruşma yapılması zorunlu olan çekişmeli yargıda hâkim, Kanunun gösterdiği istisnalar dışında tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez.
Hukuki dinlenilme hakkının gereği olarak taraflar duruşmaya çağrılmadan, eş anlatımla; taraf teşkili sağlanmadan hüküm verilememesi, Anayasanın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanılmasına olanak tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur ve aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının da en önemli unsurudur.
Gerçekten savunma hakkını güvence altına alan T.C. Anayasası’nın 36. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesinde de açıkça belirtildiği üzere, mahkemece davalı taraf, dinlenilmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe hüküm verilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, itirazların yapılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırılabilmesi, öncelikle tarafların duruşma gününden haberdar edilmesi ile mümkün olur. Kişinin hangi yargı merciinde duruşması bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilmesi, 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliğinde açıklanan usule uygun tebligat yapılması ile sağlanabilir.
Bu çerçevede, öncelikle tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir (Pekcanıtez, Hakan/Atalay, Oğuz/Özekes, Muhammet: Medeni Usul Hukuku, 11. Bası, 2011, s.273).
Dava ile ilgili olan kişilerin davaya ilişkin bir işlemi öğrenebilmesi için, tebligatın usulüne uygun olarak yapılması, duruşma gün ve saatinin muhataba bildirilmesi gerekmektedir. Duruşma günü ile tebligatın çıkarıldığı tarih arasında makul bir süre olmalıdır. Aksi takdirde tarafların hukuki dinlenilme hakkı kısıtlanmış olur.
Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, hukukî dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir. Bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir.
Somut uyuşmazlıkta, duruşma gün ve saatini de içerir, Dairemiz bozma ilamı ve bozma sonrası hazırlanan tensip zaptı içerisinde mevcut ... barkod numaralı tebligatın davalıya tebliğ edilip edilemediği hususunun anlaşılması için İlk Derece Mahkemesi’ne yazılan yazıya Mahkemece; “4004227750928 barkod numaralı tebligatın postaya verilmediği ve Yargıtay bozma ilamının ve bozma ilamı sonrası oluşturulan tensip zaptının davalıya tebliğ edilmediği tespit edilmiştir” şeklinde cevap verilmiştir. Davalıya yeni duruşma gün ve saatini de içerir Dairemiz bozma ilamı tebliğ edilmeden, diğer bir deyiş ile davalıdan habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olup kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 09/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.