"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Y A R G I T A Y K A R A R I
25.10.2017 tarihinde yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 7/3. maddesi gereğince 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun kanun yollarına ilişkin hükümleri, İş Mahkemelerince verilen kararlar hakkında da uygulanır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/5. maddesi gereğince ise, İlk Derece Mahkemesi veya Bölge Adliye Mahkemesi kararında direnirse, bu kararın temyiz edilmesi durumunda inceleme, kararına direnilen dairece yapılır. Direnme kararı öncelikle incelenir. Daire, direnme kararını yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderir.
Dava, alacak istemine istemine ilişkin olup, Mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hükmün Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nin 11.04.2017 tarihli, 2016/33080 esas ve 2017/8234 karar sayılı ilamı ile bozulmasını mütekiben, Mahkemece bozma ilamına direnilmesi üzerine karar davalı ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olup, 6100 sayılı Kanun’un 373/5. maddesi gereğince Dairemizce yapılan incelemede; Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nin 19/06/2018 tarihli, 2018/8562 esas ve 2018/15153 karar sayılı ilamıyla dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na gönderilmiş, akabinde de Hukuk Genel Kurulu’nun 22.09.2021 tarihli, 2018/(22)9-762 esas ve 2021/1079 karar sayılı ilamı ile dosyanın Dairemize gönderilmesi üzerine tekrar yapılan incelemede; Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nin sözkonusu bozma ilamında, davacı tanıklarının davalı işverene karşı dava açmaları sebebiyle husumetli olmalarına göre, salt husumetli tanık beyanlarıyla sonuca gidilmesinin mümkün olmadığından, fazla çalışma, hafta tatili ile genel tatil ücreti alacaklarına yönelik istemlerin reddine karar verilmesi gerektiği açıklanmıştır. Ne var ki, davacı tanıklarından ... ve ...’nın açtıkları davalarda, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alındığı ve söz konusu kararların 13/12/2016 tarihinde onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu halde, salt husumetli tanık beyanlarıyla sonuca gidilemeyeceği kuralı saklı kalmak üzere, bahsi geçen davacı tanıklarının dava dosyalarının celp edilerek, çalışma düzenine yönelik kabullerin incelenmesi ve yapılacak karşılaştırma ile bir sonuca gidilmesi gereklidir. Kararın bu gerekçe ile bozulması gerekirken, redde yönelik bozma gerekçesi tesis edilmesi hatalı olmuştur. Anılan sebeple, İlk Derece Mahkemesinin direnme kararının değişik gerekçe ile bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Yukarıda yazılı sebeplerle, dosyanın temyiz incelemesi için tekrar Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple dosyanın YARGITAY HUKUK GENEL KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 29.11.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.