"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
...
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
1) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraflar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Taraflar arasında usuli kazanılmış hak ilkesinin ihlal edilip edilmediği ve davalı lehine hükmedilmesi gereken vekalet ücreti hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda (keza mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda) "usuli kazanılmış hak" kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Yargıtay İBK 9.5.1960 tarih 21/9, RG. 28.6.1960-10537) Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
Somut olayda; mahkemenin davanın reddi yönündeki 11.11.2019 tarihli kararı, davacı tarafın temyizi üzerine Dairemizin 16.06.2021 gün ve 2021/5761 esas 2021/10362 karar sayılı bozma ilamında yazılı gerekçelerle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda yeniden hüküm kurulmuştur. Mahkemece bozma öncesinde davanın reddi yönünde kurulan hükümde davalı lehine 2.725,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. Söz konusu karar davalı tarafından temyiz edilmediği ve takdir olunan vekalet ücreti yönünden herhangi bir bozma nedeni bulunmadığı halde bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davalı lehine bu kez 23.762,59 TL vekalet ücretine hükmedilmesi usuli kazanılmış hak ilkesinin ihlali mayihetindedir.
Anılan hususu bozma nedeni ise de, yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın hüküm sonucunun dokuzuncu bendinde yer alan vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkrasının hükümden tamamen çıkartılarak yerine,
“ 9-) Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasıne ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 29.11.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.