Logo

9. Hukuk Dairesi2021/12573 E. 2021/16789 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında, takip konusu kıdem tazminatı ve fazla mesai alacakları yönünden icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Takip konusu alacakların varlığı yargılamayı gerektirdiğinden ve takip talebindeki miktar ile mahkemece hükmedilen miktar farklı olduğundan alacağın likit olmadığı, bu nedenle de icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün olmadığı gözetilerek, mahkemenin icra inkar tazminatına hükmettiği bölüm düzeltilerek karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen karar, süresi içinde duruşmalı olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Taraflar arasında icra inkar tazminatının şartlarının oluşup oluşmadığı uyuşmazlık konusudur.

İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının Kanunda gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilir. İcra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkar tazminatına hükmedilemez. Alacağın likit olması şartıyla itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söz konusu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir.

Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez.

Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece asıl alacağın yüzde yirmisi oranında belirlenen icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Ne var ki, takip konusu kıdem tazminatı ve fazla çalışma ücreti alacaklarının varlığı noktasındaki uyuşmazlığın çözümü yargılamayı gerektirdiğinden ve takip talebindeki toplam miktarla mahkemece kabul edilen miktarın farklı olduğu gözetildiğinde likit olmadığı anlaşılmaktadır. Şu halde, Mahkemece icra inkar tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca kararın düzelterek onanmasına karar verilmiştir.

Sonuç:

İlk Derece Mahkemesinin hüküm fıkrasının icra inkar tazminatına ilişkin üçüncü paragrafının tamamen çıkartılarak, yerine;

“Koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE”, sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.