Logo

9. Hukuk Dairesi2021/12785 E. 2022/9 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşe iade davasının ardından yapılan icra takibine itirazın iptali istemiyle açılan davada, mahkemenin bozma ilamına uygun hüküm kurup kurmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamıyla hüküm tamamen ortadan kalktığı ve mahkemenin davaya konu tüm talepler hakkında yeniden hüküm kurması gerektiği, ayrıca ispatlanan ikramiye alacağının davacının diğer alacaklarına etkisinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde pazarlama müdürü olarak çalışırken iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde fesh edilmesi üzerine açtığı işe iade davasının lehine sonuçlandığını ancak işverence işe alınmayıp bir kısım ödeme yapılmış ise de ödemenin eksik olması üzerine alacakların tahsili için icra takibi başlattıklarını ve davalının takibe haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek icra takibine yapılan itirazın iptali ile davalının %40 dan az olmayan icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, istemiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davacı lehine sonuçlanan işe iade kararı sonrasında davacının süresinde işe iade talebinde bulunduğunu, müvekkili tarafından işe alınmadığını, davacı tarafından işe iade kararına istinaden yapılan ilamsız icra takibi neticesinde 03.08.2012 tarihinde 147.154,82 TL ödeme yapıldığını, geri kalan borca ferileri ile birlikte itiraz edildiğini, davacının önceki firmada çalışmalarının dikkate alınmaması gerektiğini, davalı işverenle yapılan iş akdinin yeni bir sözleşme olduğunu, davacının fesih tarihindeki ücretinin 12.960,06 TL brüt olduğunu, ikramiye iddiasının davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini, savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının dava dışı işverenlikte çalışırken çalıştığı bölümün davalı tarafça devr alındığı ve buna göre davacının 01/02/2003 - 19/04/2010 tarihleri arasında çalışmalarıının esas alınması gerektiği, geçersiz fesih döneminde yapılması gereken zam ve asgari ücretteki artış oranı dikkate alınarak davacının bakiye ihbar tazminatı, boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı alacağı olduğu ancak ikramiye alacağının ispatlanamadığı ve alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı hakkı olmayacağı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.

Kararı taraf vekilleri süresinde temyiz etmiştir. Dairemizin 2016/26113 esas 2019/8166 karar ve 09/04/2019 tarihli ilamı ile davalı tarafın temyiz itirazları yerinde görülmemiş davacı tarafın temyizi açısından ise, diğer sebepler yerinde görülmeyerek dosya kapsamına göre davacının ikramiye alacağının ispatlandığı buna göre talebin kabulü ile diğer alacaklara etkisinin değerlendirilmesi gerektiği ve davacının davalı nezdinde işe başlama tarihine ilişkin gerekli inceleme, araştırma yapılarak sonuca gidilmesi gerektiği, gerekçeleriyle karar bozulmuştur.

Mahkemece bozma ilamına uyularak, bilirkişiden ek rapor da alındıktan sonra davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz:

Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.

Gerekçe:

1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Dairemizin yerleşik kararlarında da belirtildiği gibi, bozulan karar, sonradan verilen kararın eki niteliğinde değildir. Hüküm bozulmakla tamamen ortadan kalkar.

Hükmün bozulması üzerine mahkemece, davacının talep ettiği tüm alacaklarla ilgili kabul veya ret yönünde yeniden hüküm kurulmalı, oluşan en son duruma göre kabul edilen miktar üzerinden davacı lehine, reddedilen miktar üzerinden ise davalı lehine tek bir vekâlet ücretine hükmedilmeli, ancak davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilirken hakkaniyet indirimi nedeniyle reddedilen kısım dışlanmalı, harç ve yargılama giderleri de yeniden belirlenmelidir.

Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece bozma sonrası oluşturulan hükümde; "1-Bozma ilamı dışında kalan kesinleşen hususlar konusunda yeniden karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm kurulmuş ardından "2" numaralı bentte bozma ilamı doğrultusunda kabul edilen ikramiye alacağına hükmedilmiştir.

Yukarıda açıklandığı üzere, Mahkemece, hükmün bozulmakla tamamen ortadan kalkacağı ve davaya konu talepler hakkında yeniden hüküm kurulması gerektiği, gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.

3- Yukarıda kısaca özetlenen bozma ilamının "2" numaralı bendinde, ispatlanan ikramiye alacağına ilişkin talebin kabulü ile davacının diğer alacaklarına bu alacağın etkisinin değerlendirilmesi, gerektiği belirtilmiştir.

Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen, ikramiye ödemesinin davacının giydirilmiş ücretine ve diğer alacaklara etkisi değerlendirilmeden sonuca gidilmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.