Logo

9. Hukuk Dairesi2021/12812 E. 2022/97 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı işverenin, daha önce ödediği ihbar tazminatının, Yargıtay’ın bozma kararı sonrası Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yeniden belirlenen ihbar tazminatından mahsup edilip edilmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın ilk bozma kararında, ihbar tazminatının mahsup edilmesi gerektiği belirtilmediği ve davalı işverenin bu hususta usuli kazanılmış hakkı bulunduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 6. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 35. İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkilinin davalı işverenin Rusya’da bulunan şantiyelerinde 31/05/2013- 30/06/2016 tarihleri arasında aylık 2.000 USD ücretle kaynak tesisat ustası olarak çalıştığı, 3 öğün yemek ve barınma giderlerinin işverence karşılandığı, fazla çalışma, hafta ve genel tatil çalışması yaptığı halde ücretlerinin ödenmediği, iş akdinin işverence haksız feshedildiği iddiası ile kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalılar vekilleri, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlara göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İstinaf Başvurusu:

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:

Bölge Adliye Mahkemesince, davalıların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile davalının ödediği ihbar tazminatının mahsup edilmesi gerektiği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılarak yeniden hüküm kurulmuştur.

Dairemiz Bozma Kararının Özeti:

Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalılar vekilleri tarafından temyizi üzerine; Dairemizin 02.02.2021 tarih 2020/5037 esas ve 2021/3069 karar sayılı kararı ile kıdem ve ihbar tazminatına esas giydirilmiş ücret miktarı ve fazla çalışma bakımından bozulmasına karar verilerek dosya incelenmek üzere Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.

Bozma Sonrası Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:

Bölge Adliye Mahkemesince; Dairemizin bozma kararına uyularak yapılan araştırma ve aldırılan bilirkişi raporu sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz Başvurusu:

Kararı; davalılar vekilleri temyiz etmiştir.

Gerekçe:

1- Dosya kapsamının değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş Bölge Adliye Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmamasına ve özellikle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 357. maddesi gereği Bölge Adliye Mahkemesince resen göz önünde tutulacaklar dışında, İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların dinlenmesi ve yeni delillere dayanılmasının mümkün bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Taraflar arasında davalıların usuli kazanılmış hakkının ihlal edilip edilmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Hukuk Muhakemeleri Kanununda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır.

Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istkirar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.

Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir. (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı YİBK)

Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyulması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).

Kazanılmış haklar Hukuk Devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumlar Anayasa'nın 2. maddesinde açıklanan “Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir.” hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez.

Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, bir çok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnaları bulunmakadır:

Mahkemenin bozmaya uymasından sonra yeni bir içtihadı birleştirme kararı (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması karşısında, Yargıtay bozma ilamına uyulmuş olmakla oluşan usuli kazanılmış hak hukukça değer taşımayacaktır.

Benzer şekilde; uygulanması gereken bir kanun hükmü, karar kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptal edilirse usuli kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebilecektir. (HGK'nun 21.01.2004 gün, 2004/10-44 E, 19 K.).

Bu sayılanların dışında ayrıca; görev konusu, hak düşürücü süre, kesin hüküm itirazı, harç ve maddi hataya dayanan bozma kararlarına uyulmasında olduğu gibi kamu düzeni ile ilgili konularda usuli kazanılmış haktan söz edilemez (Baki Kuru, Hukuk Mahkemeleri Usulü-6.Baskı, cilt 5, 2001).

Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada, ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir.

Somut uyuşmazlıkta; Dairemizin bozma ilamı öncesi Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplanan ihbar tazminatı alacağından mahsup edilen brüt 600 USD ihbar tazminatı ödemesi bozma ilamı sonrasında hesaplanan ihbar tazminatı alacağından mahsup edilmeden karar verilmiş olup bu husus davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hakkı ihlal etmiştir. Açıklanan sebeple, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hüküm altına alınan brüt 2.641,58 USD ihbar tazminatı alacağından brüt 600 USD ihbar tazminatı ödemesi mahsup edilerek brüt 2.041,58 USD ihbar tazminatı alacağının hüküm altına alınması bakımından hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.01.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.