"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı dershanede matematik ve geometri öğretmeni olarak 21/08/2007 - 20/09/2014 tarihleri arasında çalıştığını, belirli süreli iş sözleşmesinin sona erdiği gerekçesiyle müvekkilinin işine son verildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ve fazla çalışma ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:
Davalı vekili, belirli süreli iş sözleşmesinin süre sonunda kendiliğinden sona erdiğini, davacının talep konusu alacaklara hak kazanamadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, 30.11.2015 tarihli kararda davacının yıllık izin ve fazla çalışma alacağının reddine karar verilirken kıdem tazminatı alacağı yönünden hüküm kurulmuştur.
Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 2017/19849 esas, 2019/2540 karar sayılı kararı ile; davacının ücretinin tespiti noktasında emsal ücret araştırması yapılması gerektiği, diğer taraftan izin ücreti alacağının reddine karar verilmiş ise de davacının Temmuz ayı ve Ağustos ayının ilk 5 günü tatil yaptığını ancak ücretini alamadığını beyan etmesi karşısında bu hususun araştırılarak davacının söz konusu dönemde ücret almadığının anlaşılması halinde izin ücretine hak kazanacağının değerlendirilmesi gerektiği yönlerinden bozma kararı verilmiştir.
Bozma kararına uyan mahkeme tarafından davacının 1 Temmuz ve 5 Ağustos tarihleri arasında yıllık 35 gün izin kullandığı ancak bu dönem için ücret almadığı ve 7 yıllık kıdem süresi dikkate alınarak 245 gün izin alacağı olduğu kabul edilerek yıllık izin alacağının kabulüne, fazla mesai alacağınnı reddine, kıdem tazminatı hakkında ödeme nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Taraflar arasında yıllık ücretli izin alacağı uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı Kanun'un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
İzin ücreti hesabında, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 56/5. maddesinde yer alan “Yıllık ücretli izin günlerinin hesabında izin süresine rastlayan ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri izin süresinden sayılmaz” hükmünün dikkate alınması gereklidir.
Davacı her yıl 1 Temmuz ile Ağustos ayının ilk 5 günü tatil olduğu için çalıştırılmadığını bu süreye ait ücretinin de ödenmediğini, yıllık ücretli izin hakkının da kullandırılmadığını iddia ederek yıllık izin alacağı talebinde bulunmuştur. Mahkemece 30.11.2015 tarihli karar ile izin alacağı talebinin reddine karar verilmiş, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 2017/19849 esas, 2019/2540 karar sayılı kararı ile davacının 1 Temmuz ve 5 Ağustos tarih aralığında ücret alıp almadığının araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur. Bozma kararına uyan mahkeme tarafından, davacıya 1 Temmuz - 5 Ağustos tarihleri için ücret ödenmediği tespit edilerek, bu kez davacının yıllık 35 gün toplamda 245 gün izin ücreti alacağı olduğu kabul edilmiştir.
Her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporu ile davacının yıllık 35 gün olmak üzere toplam 245 gün izin alacağına hak kazandığının kabulü ile hesaplama yapılmış ise de 4857 sayılı iş yasanının 53 maddesinde " - İşyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir. Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez. Niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışanlara bu Kanunun yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümleri uygulanmaz. İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi; a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara ondört günden, b) Beş yıldan fazla onbeş yıldan az olanlara yirmi günden, c) Onbeş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmialtı günden, az olamaz. (Ek cümle: 10/9/2014-6552/5 md.) " hükmü uyarınca davacının çalıştığı süre dikkate alınarak hak kazandığı yıllık izin süresinin tespit edilmesi ve hüküm altına alınması gerekmekte iken yıllık 35 gün izin hakkına sahip olduğunun kabulü ile yapılan hesaplama hatalı olup kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.