Logo

9. Hukuk Dairesi2021/12937 E. 2022/108 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Fazla mesai ücreti alacağı davasında, mahkemenin Yargıtay’ın bozma kararına aykırı hesaplama yapıp yapmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın önceki bozma kararında, fazla çalışma alacağından mahsup edilecek miktar ve hangi döneme ait ödemelerin mahsup edileceği açıkça belirtilmişken, mahkemenin bu hususlara aykırı hesaplama yaparak davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hakkı ihlal etmesi gözetilerek, yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkilinin davalı Şirketin temizlik işini aldığı ... ... Şubesinde 05/03/2004-03/10/2008 tarihleri arasında çalıştığını, davalı Şirketin Bankayla anlaşmasının bitmesi nedeniyle davacıya ...'da bulunan ... Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.'de işe başlaması için yazı tebliğ edildiğini, işbu yazının kötü niyetli olduğunu, iş akdinin haksız feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ücret, fazla çalışma, izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davacının iş akdinin haksız yere fesih edilmediğini, hizmet sözleşmesi ile tayin hususunu kabul ettiğini, tayin olunan yerde işe gitmediğini, devamsızlık tutanakları tutulduğunu, bunun üzerine davacıya ihtar çekilerek iki gün içerisinde mazeret bildirmemesi halinde iş akdinin fesih edileceğinin bildirildiğini, davacının işe gelmemesi ve herhangi bir mazeret de bildirmemesi nedeniyle iş akdinin haklı olarak feshedildiğini, ücret ve izin alacağının da bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece bozma ilamına uyularak, banka çalışma saatlerine göre alınan 12/11/2020 tarihli ek raporunda belirlenen meblağ olan 6.381,36 TL brüt fazla mesai ücret alacağından, brüt 5.120,51 TL. aylık ücreti aşan ödemeler mahsup edilerek, davacının bakiye brüt 1.260,85 TL. fazla mesai alacağı bulunduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz:

Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.

Gerekçe:

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, yeninden hesaplanan fazla çalışma alacağının isabetli olup olmadığı, bu bağlamda usulî kazanılmış hakkın ihlaline sebebiyet verilip verilmediğinin açıklığa kavuşturulması gereklidir.

Bunun için öncelikle usulî kazanılmış hak kavramına kısaca değinmek gerekmektedir.

Bilindiği üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunun'da (mülga 1086 sayılı HUMK) “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Usulî kazanılmış hak kurumu, davaların uzamasını önlemek, hukukî alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir.

Kazanılmış haklar hukuk devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumlar 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) 2. maddesinde açıklanan “Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir” hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez.

Anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.

Örneğin mahkemenin Yargıtay bozma kararına uymasıyla bozma kararı lehine olan taraf bakımından kazanılmış hak doğar.

Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda kendisi için o kararda gösterilen biçimde inceleme ve araştırma yapmak ve yine o kararda belirtilen hukuksal esaslar gereğince karar vermek yükümlülüğü oluşur. Bu itibarla mahkemenin sonraki hükmünün bozma kararında gösterilen ilkelere aykırı bulunması usule uygun olmadığından bozma nedenidir.

Bozma kararı ile dava usul ve yasaya uygun bir hâle sokulmuş demektir. Bozmaya uyulduktan sonra buna aykırı karar verilmesi usul ve yasaya uygunluktan uzaklaşılması anlamına gelir ki; böyle bir sonuç kamu düzenine açıkça aykırılık oluşturur. Buna göre Yargıtay’ın bozma kararına uymuş olan mahkeme bu uyma kararı ile bağlıdır. Daha sonra bu uyma kararından dönerek direnme kararı veremez; bozma kararında gösterilen biçimde inceleme yapmak ya da gösterilen biçimde yeni bir hüküm vermek zorundadır.

Yukarıda yapılan tespit ve açıklamalar çerçevesinde somut uyuşmazlık ele alındığında; Dairemizin en son verdiği bozma ilamında fazla çalışma ücret alacağından yapılan mahsup işleminin hatalı olduğu, mahsuba konu brüt 4.593,42 TL.’lik tutarın 2005/Aralık ilâ 2008/Eylül aylarına ilişkin ödemeler olduğu, oysa ki hükme esas alınan bilirkişi raporuyla 2006/Kasım ilâ 2008/Ekim arasındaki fazla çalışma alacağı hesaplandığı açıklanarak bu aylara hasren yapılan ödemelerin mahsubu yoluyla alacağın belirlenmesi gerektiği açıklanmıştır. Dairemizin bozmasına konu olan fazla çalışma alacağının miktarı 1.787,44 TL. olup, bu kalem davacı lehine bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyulmakla da davacı lehine usulî kazanılmış hak oluşmuştur.

Hal böyle iken Mahkemenin bozma ilamında belirtilen 4.593,42 TL.’lik mahsup miktarını aşacak şekilde bir miktarı (5.120,51-TL.) esas alarak mahsup işleminin yapılıp bozmaya konu 1.787,44 TL.’lik fazla çalışma alacağından daha düşük bir miktarla (1.260,85 TL.) bu alacağın hüküm altına alınması usule aykırıdır.

Mahkemece bu durumda yapılması gereken iş, davacı lehine oluşan usulî kazanılmış hak gözetilerek bozma kararında gösterilen biçimde inceleme yapılıp sonuca gidilmesinden ibarettir.

Netice itibariyle; Mahkemenin bozmaya uymakla davacı lehine oluşan usulî kazanılmış hakkı gözetmeksizin yazılı şekilde karar vermesi tekrar bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11.01.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.