Logo

9. Hukuk Dairesi2021/6181 E. 2021/10879 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı üniversite hastanesinde alt işverenlik ilişkisi içinde çalıştığı dönemde, hizmet alım sözleşmelerinin muvazaalı olduğundan bahisle ilave tediye alacağı talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının tüm çalışma dönemi boyunca sözleşmeye uygun biçimde çalıştırılmadığı gerekçesiyle ilave tediye alacağına hükmetmesinin hatalı olduğu, davacının sağlık hizmetleri kapsamında çalışmaya başladığı tarihten sonraki dönemde hizmet alım sözleşmesine uygun çalıştırılıp çalıştırılmadığının ayrı ayrı değerlendirilerek yalnızca sözleşmeye aykırı çalıştırıldığı dönemler için ilave tediye alacağına karar verilmesi gerektiği gözetilerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkilinin davalı ...’ne bağlı Balcalı Hastanesinde hizmet alım sözleşmeleri kapsamında değişişen alt işverenler nezdinde laboratuvar teknisyeni olarak çalıştığını ve dava tarihinde çalışmasını sürdürdüğünü, davalı işyerinde İş Müfettişlerince yapılan inceleme sonucunda 01.01.2008 - 31.12.2010 tarihleri arasındaki temizlik hizmetleri alımı ile 01.01.2009 - 31.12.2010 tarihleri arasındaki biyomedikal aletlerin temizlik işi hizmet alımı sözleşmelerinin muvazaalı bulunduğunun tespit edildiğini, işyerinde hep aynı işi yapan davacının başından itibaren davalı Üniversitenin işçisi sayılması gerektiğini, buna göre ise 6772 sayılı Yasa gereğince ilave tediye ücreti talep etme hakkı olduğunu ileri sürerek, muvazaalı işlem nedeniyle ödenmeyen ilave tediye alacağına hükmedilmesini talep etmiştir.

Davalı Savunmasının Özeti:

Davalı vekili; 2008 ve 2010 yıllarını kapsayan dönem için tespiti yapılan muvazaa şartlarının düzeltildiğini, muvazaanın devamının engellenmiş olduğunu, sözleşmelerin bağımsızlığı ilkesi ve her alt işverenlik sözleşmelerinin kapsadığı dönemlerle sınırlı olmak üzere denetime tabi tutulması gereği karşısında geçmiş dönem muvazaa tespitinin yeni ihale dönemlerine sirayet etmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacının 2010 yılından itibaren her bir hizmet için ayrı ayrı (Sağlık-Temizlik-Destek-Yemek) ihalelerin yapılmış olup, işçilerin fiilen yaptıkları iş ile işe alındıkları ihale şartlarının birbirine uygun hale geldiğini, davacının da fiilen yaptığı iş ile işe alınmış olduğu ihale şartlarının birbirine uygun olduğunu ve ilave tediye almasının mümkün olmadığını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 02.07.2019 tarih ve 2017/20512 esas 2019/14740 karar sayılı bozma ilamına uyulduğu belirtilerek yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz:

Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Gerekçe:

Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayanıp dayanmadığı ve bunun işçilik haklarına etkileri noktasında toplanmaktadır.

Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi tarafından yapılan temyiz incelemesi sonucunda verilen 02.07.2019 tarihli bozma ilamında; Mahkemenin hizmet alım sözleşmesinin muvazaaya dayandığı yönündeki tespit nedeniyle taşeron işçisi olan davacının ilave tediye alacağına hak kazandığına ilişkin kabulünün eksik araştırmaya dayalı olduğu, 2008-2010 yıllarını kapsayan hizmet alım sözleşmeleri hakkında iş müfettişi raporlarına göre kesinleşmiş bir muvazaa kararının varlığının tartışmasız olduğu ancak, her hizmet alım sözleşmesinin kendi şartları dahilinde değerlendirilmesi gerektiği, dosyaya sunulan 2011 yılından itibaren imzalanan hizmet alım sözleşmelerinde her hizmet için ayrı alım işinin yapıldığı, bu anlamda Mahkemece davacının hangi tarihli ihale ile hangi işverene bağlı çalıştırıldığı, ilgili hizmet alım sözleşmesinde gösterilen iş dışında başka bir işte çalıştırılıp çalıştırılmadığı, özel mevzuatta davacıya yaptırılan işin üçüncü kişilere gördürülebileceğine ilişkin bir düzenleme bulunup bulunmadığı tespit edilerek davacının yaptığı belirlenen işin üçüncü kişilere gördürülebileceğine ilişkin bir açıklık bulunmaması halinde; yapılan iş asli işlerden ise, teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olup olmadığı, yardımcı iş ise davacının hizmet alım sözleşmesine uygun olarak çalıştırılıp çalıştırılmadığı belirlenerek davacının, davalının kadrolu işçileri ile aynı işi yapıp yapmadığı, yaptırılan iş yönünden davacıya emir ve talimatların kim/kimler tarafından verildiği, araç-gereçlerin nasıl temin edildiği, asıl işverenin gözetim ve denetim yükümlülüğünü aşacak boyutta ve özellikle yüklenici firmanın işverenlik sıfatını ortadan kaldıracak, onu bordro ya da kayden işveren durumuna sokacak hususların olup olmadığı üzerinde durularak bu hususlar açıklığa kavuşturularak ve özellikle de yüklenici şirketin, işyerinde davalı İdareden ayrı ve bağımsız olarak kendine özgü organizasyon yapısı oluşturup oluşturmadığı, hukuki, fiili ve ekonomik bağımsızlığının bulunup bulunmadığı, davalı İdareden başka ticari faaliyetleri bulunup bulunmadığı yani salt davalı İdareye hizmet vermek amacıyla kurulup bu doğrultuda hareket edip etmediği, aralarındaki ilişkinin işçi temini niteliğinde kabul edilip edilmeyeceği tüm delillerle birlikte değerlendirilerek tespit edilerek, davacının taleplerinin bu tespitler doğrultusunda değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiş olup, Mahkeme tarafından bozma ilamına uyma kararı verilerek yargılamaya devam olunmuştur.

Bozma ilamı üzerine dosya kapsamına celp edilen hizmet alım sözleşmelerinin teknik şartnameleri ile birlikte incelenmesi sonucunda muvazaanın kesinleştiği 01.03.2008 - 31.12.2010 tarih aralığı sonrasında davacının sağlık hizmet alımı sözleşmeleri çerçevesinde istihdam edildiği ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre; 01.01.2011-31.03.2011 tarihleri arası geçen hizmet dönemi sonunda düzenlenen işten ayrılış bildirgesinde temizlik görevlisi olarak beyan edildiği, takip eden dönemlerde ise hemşire, hastane hizmetlisi, hasta ve yaşlı bakım elemanı gibi görevlerde çalıştığının bildirildiği anlaşılmıştır. Davalı tarafından dosyaya sunulan belgede ise davacının 01.07.2010 tarihinden itibaren sağlık hizmetleri alım ihaleleri kapsamında biyolog olarak çalıştırıldığı ifadesi yer almaktadır.

Buna göre, davacının her ne kadar Kurum kayıtlarında biyolog/laboratuvar teknikeri olarak gösterilmemişse de, 01.09.2008 - 31.12.2010 dönemi sonrasında sağlık hizmet alımı sözleşmeleri kapsamında sağlık hizmetleri sınıfında yer alan görevlerde istihdam edildiği, ancak 01.01.2011 - 31.03.2011 tarihleri arasında fiilen sözleşmeye uygun çalıştırılmadığı anlaşılmakla, Mahkemece yalnızca 01.09.2008 - 31.12.2010 ve 01.01.2011 - 31.03.2011 tarihleri arası dönem bakımından ilave tediye alacağı talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, davacının tüm çalışma dönemi boyunca sözleşmeye uygun biçimde çalıştırılmadığı gerekçesiyle ilave tediye alacaklarına hükmedilmesi hatalı bulunup, karar yeniden bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, 24.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.