"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle, müvekkilinin davalı işyerinde 10/08/2011-07/09/2014 tarihleri arasında asgari ücretle çalıştığını, iş akdinin davalı tarafından tazminat ödenmeden sonlandırıldığını, işyerinde haftanın 7 günü 18:00-08:30/09:00 saatleri arasında çalıştığını, fazla mesai ve hafta tatili alacağının ödenmediğini, genel tatil günlerinde çalıştığını, asgari geçim indirimi ücretinin ödenmediğini yıllık izinlerin kullandırılmadığını iddia ederek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı şirket usule uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen, süresi içinde davaya cevap vermemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı tarafından temyizi üzerine karar, Dairemizce özetle ve sonuç olarak;
“Dosya kapsamına göre, 04/08/2015 tarihli celsede, bir sonraki celse 02/09/2015 tarihinde saat 15:40a bırakılmıştır. Ancak 02/09/2015 tarihli duruşma, mahkemece 15:40 yerine saat 14:17'de davalı vekilinin yokluğunda yapılmış olup, bu durum duruşma zaptında da belirtilmiştir. Mahkemece duruşmanın, bir önceki duruşmada kararlaştırılan saatten önce davalı tarafın yokluğunda yapılması davalının hukuki dinlenilme hakkının kısıtlanması niteliğinde olup kararın salt bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. “ gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılamada, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, bu kararın davalı tarafından temyizi üzerine karar, Dairemizce özetle ve sonuç olarak;
“1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
Usule İlişkin Olarak;
2-Dairemizin ilk karar hakkında verilen bozma gerekçesi “Dosya kapsamına göre, 04/08/2015 tarihli celsede, bir sonraki celse 02/09/2015 tarihinde saat 15:40a bırakılmıştır. Ancak 02/09/2015 tarihli duruşma, mahkemece 15:40 yerine saat 14:17'de davalı vekilinin yokluğunda yapılmış olup, bu durum duruşma zaptında da belirtilmiştir. Mahkemece duruşmanın, bir önceki duruşmada kararlaştırılan saatten önce davalı tarafın yokluğunda yapılması davalının hukuki dinlenilme hakkının kısıtlanması niteliğinde olup kararın salt bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. “ şeklinde olup, bozma sonrası verilen karar gerekçesinde, Dairemizin bozma ilamının esas ve karar numarası doğru isede, içeriği başka bir karara ilişkin olup, dosyamız ile alakası olmayan bozma ilamının karar gerekçesinde yer alması isabetsizdir.
Esasa İlişkin Olarak;
3-Somut uyuşmazlıkta, davacı davalı işyerinde 10/08/2011 tarihinde işe başladığını iddia etmiştir. Hizmet döküm cetveline göre davacı 06/02/2012 tarihinde davalı işyerinde işe başlamış olup, davacının 2009 yılı Eylül ayı ile 2012 yılının Şubat ayları arasında başka bir işe giriş kaydı bulunmamaktadır. Davacı 10.08.2011 tarihinde işe başladığı iddasını tanık beyanları ile de ispatlayamamıştır. Bu delil durumuna göre Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları esas alınarak davacının davalı işyerinde 06.02.2012 tarihinde işe başladığının kabul edilmesi gerekirken ispatlanamayan iddianın esas alınması hatalıdır.
Hüküm altına alınan tüm alacak kalemlerinin davacının 06.02.2012-07.09.2014 tarihleri arasında çalıştığı kabul edilerek, bu hizmet süresine göre yeniden hesaplanması gerektiği gözden kaçırılmamalıdır. Açıklanan nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
4-Dosyada mübrez bilirkişi raporunda, raporun tanzimi sırasında dosyada yıllık izin kullanımına dair yazılı belge olmadığından talep edilen yıllık izin ücreti hesaplanmış ise de, davalı tarafından rapordan sonra dosyaya sunulan ve davacının imzasını taşıyan yıllık izin belgesi değerlendirilmeden sonuca gidilmesi isabetsizdir.
5-Yine bilirkişi raporunun tanziminden sonra davalı tarafından dosyaya sunulan imzalı ücret bordroları değerlendirilmeden, asgari geçim indirimi alacağının eksik inceleme ile hüküm altına alınması da bir diğer bozma nedenidir.” gerekçeleriyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının asgari geçim indirimi alacağının hesaplanması noktasında toplanmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta; Dairemizin 2020/994 Esas sayılı bozma ilamının 5 numaralı bendinde aynen “5-Yine bilirkişi raporunun tanziminden sonra davalı tarafından dosyaya sunulan imzalı ücret bordroları değerlendirilmeden, asgari geçim indirimi alacağının eksik inceleme ile hüküm altına alınması da bir diğer bozma nedenidir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Dosyada mübrez 2012 yılına ait davacı işçi tarafından imzalı ücret bordrolarında, asgari geçim indirimlerinin ödendiği açık olmasına rağmen, mahkemece 2012 yılı içinde asgari geçim indirimi hesabı yapılan bilirkişi raporuna itibar edilerek, yine eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 13.09.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.