"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işveren ... ...'nda şoför olarak 15.05.2015-13.11.2017 tarihleri arası çeşitli alt işverenlere bağlı gösterilmek suretiyle çalıştığını, müvekkilinin 2015 yılı Mayıs ayında ... Sendikasına üye olduğunu, davalı asıl işveren ... ...'nın en son sözde alt işveren ... İnş. Tem. İlaç Gıda San. Ticaret Limited Şirket ile yapılan ihale sözleşmesini feshettiği gerekçesiyle davacı ile diğer bir çok işçinin 13.11.2017 tarihinde işten çıkarıldığını, davacının davalı ... ...'nın işçisi olduğunun tespiti ile Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacı tarafın talep etmiş olduğu alacak kalemlerinin zamanaşımına uğradığını ve husumet yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, davacının iş sözleşmesinin davalı müvekkil Belediye tarafından sonlandırılmadığını, davacının yüklenici firmanın işçisi olduğunu, davacının yüklenici firmalarda 1 yıldan az süreli olarak çalışmasının olduğu, kıdem tazminatı ve yıllık izin alacağını hak etmediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar, davalı vekilininin başvurusu üzerine yapılan temyiz incelemesi sonrası Dairemizin 25.02.2021 tarihli ilamı ile bozulmuş olup İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyma kararı verilerek devam edilen yargılama neticesinde, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Bozma üzerine İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı temyiz başvurusunda bulunmuştur.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda (keza mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda) "usuli kazanılmış hak" kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Yargıtay İBK 9.5.1960 tarih 21/9, RG. 28.6.1960-10537) Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
Somut olayda, Mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamında işaret edildiği üzere dava konusu talepler hakkında, davalı ... ile dava dışı hizmet alım sözleşmesi imzalanan şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığı kabul edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, hükme esas alınan alternatifli bilirkişi raporunun her iki seçeneğinin de belirtilenin aksine muvazaanın ispat edildiği kabulü doğrultusunda; davalı ... nezdinde çalışan emsal işçinin ücretleri ile davalı ... işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi hükümlerine dayanılarak ve davacının 6772 sayılı Kanun kapsamında bulunmadığı hususu da değerlendirilmeksizin hazırlandığı anlaşılmış olup hükmüne uyulan bozma gereklerinin yerine getirilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup tekrar bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.09.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.