Logo

9. Hukuk Dairesi2021/7701 E. 2021/11957 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Fazla mesai ve genel tatil ücretleri alacağı davasında, işverenin yaptığı ödemenin mahsubu ve ücret üzerinden hesaplama yöntemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın önceki bozma ilamında belirtilen hesaplama yöntemine uyulmadan ve davacının hak ettiği fazla mesai ve genel tatil ücretleri tam olarak hesaplanmadan, işverenin yaptığı ödemenin doğrudan mahsup edilerek alacak taleplerinin reddine karar verilmesi hatalı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkilinin 10.01.2006-19.03.2014 tarihleri arasında çalıştığını, maaşının 1.600.00 TL. net olduğunu, servis ve yemekten yararlandığını, haftada 5 gün 08.00-19.30 saatleri arasında çalıştığını, 2012 yılından sonra 19.00’a kadar çalıştığını, fazla mesai karşılıklarının ödenmediğini, her yıl 1 hafta izin hakkından yararlandığını, resmi tatillerde son sene hariç çalıştığını, karşılığını alamadığını, haksız olarak işten çıkartıldığını ve işten çıkartılırken 5.000,00 TL. ödendiğini, ancak haklarının tam olarak verilmediğini ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatları ile fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davacının iş akdinin işyerindeki başka bir işçi ile kavga etmesi sebebi İş Kanunu 25/II-d bendi gereğince haklı nedenle feshedildiğini, kavga eden diğer işçinin de iş akdine son verildiğini, davacının ücretinin banka hesabına yatırıldığını ve davacıya elden ödeme yapılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş akdinin davacı işçinin işyerinde başka bir işçiye sataşması nedeniyle davalı işveren tarafından haklı nedenle feshedildiği, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı hakkının bulunmadığı, davacının çalıştığı döneme ait ödenmeyen yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının mevcut olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 10.04.2019 tarihli ilamı ile, “Somut uyuşmazlıkta, davacının imzasını taşıyan ücret bordrolarının bir kısmında (2010/Ağustos-2014/Mart ayları arasındaki dönem) aylık brüt 1.240,00 TL. olarak gösterilen düşük ücret üzerinden fazla mesai tahakkuku yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, imzalı ücret bordrolarında fazla mesai tahakkuku bulunan aylar yönünden bordrolarda yer alan fazla mesai süreleri ile sınırlı olmak üzere fesih tarihindeki gerçek ücretin aylık brüt 2.238,07 TL. olduğu dikkate alınarak hesaplamaya gidilmeli ve ödemelerin mahsubu ile karar verilmelidir.

Mahsup sistemi yerine dönem dışlaması ile hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibarla karar verilmesi hatalıdır.

Dosyada mevcut davacının imzasını taşıyan 19.03.2014 tarihli ibranamede, “2006/2014 yılları fazla mesai, tatil çalışma ücreti” olarak net 5.000,00 TL ödeme yer aldığı, bu tutarın davacıya para makbuzu, banka dekontu ve çek yolu ile ödendiği görülmüştür.

Mahkemece, işveren tarafından yapılan ödemenin fazla mesai ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının hesabı sırasında mahsup edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi isabetsizdir.” gerekçeleri ile karar bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz:

Bozmadan sonra verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Gerekçe:

Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay'ın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak, direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmünün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da farklı bir karar vermeden yeniden hükümde karar vermek zorundadır.

Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamının “2” numaralı bendinde; davacının imzasını taşıyan ücret bordrolarının bir kısmında (2010/Ağustos-2014/Mart ayları arasındaki dönem) aylık brüt 1.240,00 TL olarak gösterilen düşük ücret üzerinden fazla mesai tahakkuku yapıldığı anlaşıldığından imzalı ücret bordrolarında fazla mesai tahakkuku bulunan aylar yönünden bordrolarda yer alan fazla mesai süreleri ile sınırlı olmak üzere fesih tarihindeki gerçek ücretin aylık brüt 2.238,07 TL olduğu dikkate alınarak hesaplamaya gidilmesi ve ödemelerin mahsubu ile karar verilmesi gerekirken, dönem dışlaması ile hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibarla karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına rağmen bozmada belirtilen şekilde hesaplama yaptırılıp davacının hak ettiği alacak tutarları belirlenmeden, ödeme yapıldığı gerekçesi ile fazla mesai ve genel tatil ücreti taleplerinin doğrudan reddine karar verilmesi hatalı olup kararın yeniden bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.09.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.