Logo

9. Hukuk Dairesi2021/7803 E. 2021/11889 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kısmi dava olarak açılan işçilik alacakları davasında ihbar tazminatına hükmedilirken faiz başlangıç tarihinin hatalı belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kısmi davalarda hüküm altına alınan alacak kalemleri için faiz başlangıç tarihinin dava tarihi ile ıslah tarihi arasında ayrım gözetilerek belirlenmesi gerektiği halde, ihbar tazminatı için faizin dava tarihinden itibaren işletilmesinin hatalı olduğu ancak bu yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği değerlendirilerek, hüküm düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete ait fabrikada işçi olarak 12.01.2007 tarihinde işe başladığını, 07.02.2017 tarihine kadar toplam 10 yıl 27 gün işçi olarak çalıştığını, müvekkilinin aylık maaşının bordrosunda gösterilen miktar olmadığını, müvekkiline bazı aylar 1.800 TL maaş yatarken diğer aylar 1.300 TL - 1.100 TL gibi miktarlar yattığını, maaşlarını ayın belirli günü alamadıklarını, ayın başında belirli bir meblağ, ayın sonuna doğru da kalanı aldıklarını, hatta bazı aylar maaşların 3 parça halinde ödendiğini, müvekkilinin iş akdinin şirketin genel müdürü tarafından 07.02.2017 tarihinde işe geldiği sabah haksız yere tek taraflı olarak feshedildiğini, davalı şirket yetkilisinin müvekkilden her hangi bir savunma almaksızın iş akdine son verdiğini, bunun üzerine müvekkilinin ... 1.Noterliğine giderek 07/02/2017 gün 02189 yevmiye nolu ihtarnameyi davalı işverenliğe gönderdiğini, iş akdinin bildirimsiz ve haksız olarak feshedilmesiyle müvekkilinin kıdem tazminatı ve ihbar tazminatına hak kazandığını, davalı işverence müvekkiline yıllık ücretli izinlerinin kullandırılmadığını ve izin ücreti adı altında herhangi bir ödeme de yapılmadığını, müvekkilinin çalışma saatlerinin belli olmadığını, fabrikada üç vardiya sistemi olmasına rağmen işlerin yoğunluğuna göre müvekkilin vardiyası olmadığı halde diğer vardiya saatine devam ettiğini, dini bayramlarda veya resmi bayramlarda herhangi bir izin kullanmadığını, davalı işverenliğin fazla çalışma, hafta tatili çalışması ve ulusal bayram ve genel tatil günleri çalışması zamlı alacaklarını ücret bordrolarında tam olarak göstermediğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı, fazla mesai ücreti, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı cevabının Özeti:

Davalı vekili, davacının müvekkili işveren bünyesinde çelik konstrüksiyon işçisi olarak 25/05/2010 tarihinde çalışmaya başladığını, dava dilekçesinde iddia edildiği gibi davacının işe başlama tarihinin 12/01/2007 olmadığını, davacının çalıştığı süre içerisinde cenazem var, işim var, hastayım gibi çeşitli bahaneler ileri sürerek sık sık izin aldığını, izinsiz olarak işe devamsızlık yaptığını veya işe geç kaldığını, davacının bünyesinin de zayıf olması sebebiyle şantiye çalışmasını kaldıramadığından kendisiyle yapılan görüşme üzerine merkez satışta muhasebe bölümünde çalışmasının uygun görüldüğünü ve geçici görevlendirme yazısının davacıya sunulduğunu, davacının bu görevlendirme yazısını imzalamadığını ve sonrasında da bir daha işe gelmediğini, bu hususta tutanak tutulduğunu, davacı hakkında 07-08-09/02/2017 tarihlerinde herhangi bir izni veya mazereti olmaksızın işe devam etmemesi üzerine tutanak tutulduğunu, bu tutanakların müvekkili tarafından ... 2.Noterliğinin 09/02/2017 tarih ve 02603 yevmiye no.lu ihtarnamesi ile davacıya gönderildiğini, ihtarnamenin davacıya 13/02/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, tebliğden itibaren 3 gün daha beklenerek iş akdinin haklı olarak feshedildiğini, dava dilekçesinde iddia olunduğu gibi iş akdine son verilmesi gibi bir olayın gerçekleşmediğini, dava dilekçesinde iddia edildiği gibi davacının maaşının bazı aylarda farklı yatırıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, ücret bordrolarında bu durumun açıkça göründüğünü, davacı tarafından tüm ücret bordrolarının imzalandığını, davacının yıllık izinlerini eksiksiz kullandığını, müvekkil şirkette çalışma saatlerinin 08:30-16:30 saatleri arasında olduğunu, bu saatler dışında çalışma yapılmadığını, bu sebeple davacının fazla mesai ücret alacağı talebinin yersiz olduğunu, dini bayramlarda çalışma yapılmadığını, resmi bayramlarda yapılan çalışmaların karşılıklarının ödendiğini, davacının hafta tatillerini de kullandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkeme Kararının Özeti:

İlk Derece Mahkemesinin davanın reddi hakkındaki ilk kararına karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup karar, davacı vekilinin temyiz başvurusu üzerine Dairemizin 26.01.2021 gün 2019/7813 esas 2021/2418 karar sayılı ilamı ile yazılı gerekçelerle bozulmuş, dosya kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmiş, ilk derece mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz:

Kararı davalı vekili süresinde temyiz etmiştir.

Gerekçe:

1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2-İşçilik alacaklarında uygulanması gereken faiz başlangıç tarihleri konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, davacının dava ve ıslah dilekçesindeki talepleri göz önüne alındığında davanın kısmi alacak davası biçiminde açıldığı konusunda bir tereddüt söz konusu değildir. Bu nedenle Mahkemece hüküm altına alınan ihbar tazminatının faiz başlangıç tarihlerinin belirlenmesinde dava ve ıslah tarihi ayrımı yapılması gerekirken, söz konusu alacağa dava tarihinden itibaren faiz işletilmiş olması hatalı olup bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3/2. maddesi yollamasıyla mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Temyiz konusu kararın hüküm fıkrasının 2. bendinin hükümden çıkarılarak yerine “ Davacının ihbar tazminatı talebinin kabulüne, brüt 3960,88 TL ihbar tazminatının 500.-TL’ sine dava tarihi olan 21.02.2017 tarihinden, kalanına ise ıslah tarihi olan 09.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” bendinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.09.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.