Logo

9. Hukuk Dairesi2021/7818 E. 2021/12550 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı Kaymakamlık ile diğer davalı şirket arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunup bulunmadığı ve davalı Kaymakamlığın davacının işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık vardır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı Kaymakamlığın, taşınmazı kira bedeli karşılığında davalı şirkete vererek işletme hakkını tamamen devrettiği ve bu nedenle davalı Kaymakamlık ile davalı şirket arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi değil kira ilişkisi bulunduğu, dolayısıyla davalı Kaymakamlığa husumet yöneltilemeyeceği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkilinin ...'na bağlı işletmede 12.02.2007-29.10.2015 tarihleri arasında aralıksız aşçıbaşı olarak çalıştığını, ihaleyi alan yeni şirketin çalışanlara baskı uyguladığını ve 29.10.2015 tarihinde müvekkil ve diğer işçilere başka ekip ile çalışacağı için işe gelmemelerini söyleyerek iş sözleşmesini haksız olarak sonlandırdığını, mesai saatlerinin yaz-kış fark etmeksizin 05.00-23.00 saatleri arası olduğunu, çalışmaların Cumartesi ve Pazar günleri aynı şekilde devam ettiğini, dini bayramlarda sadece 1. gün izin kullanıldığını, ulusal bayram ve resmi tatil günlerinde çalışmaya devam edildiğini, yıllık izin kullanılmadığını, davacının son iki aylık maaşının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti ve ödenmeyen ücret alacağının davalılardan tahsilini istemiştir.

Davalılar Cevabının Özeti:

Davalı ... vekili, ... Kaymakamlığının davada taraf sıfatı olmadığını, dava konusu mülkiyeti Hâzineye ait 207 ada 6 parselde yer alan 177.575,78 m2 lik taşınmazın 24.06.2013 tarihinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesi gereğince açık ihale usulüyle Açık Alan Çay Bahçesi ve Mesire Alanı olarak 3 yıllığına ...’a ihale edildiğini, daha sonra aynı yerin 02.07.2015 tarihinde diğer davalıya devredildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Diğer davalı ... Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti. cevap dilekçesi sunmamıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalılar arasında asıl işveren - alt işveren ilişkisi olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İstinaf Başvurusu :

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalılardan ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :

Bölge Adliye Mahkemesince, davalı Kurumun harçtan muaf olduğu halde harç tahsiline karar verilmesi ve hüküm fıkrasında fesih tarihi ile ıslah tarihleri belirtilmeksizin hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz Başvurusu :

Kararı, davalılardan ... vekili temyiz etmiştir.

Gerekçe:

Davalılar arasındaki hukuki ilişki ve bu hukuki ilişkiye göre davalı ...'nın davacının işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 2 nci maddesinde, işveren bir iş sözleşmesine dayanarak işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ya da tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar olarak açıklanmıştır. O halde asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilmesi için öncelikle mal veya hizmetin üretildiği işyeri bulunan bir işverenin ve aynı işyerinde iş alan ikinci bir işverenin varlığı gerekir ki asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilsin. Alt işverenin başlangıçta bir işyerinin olması şart değildir. Alt işveren, işveren sıfatını ilk defa asıl işverenden aldığı iş ve bu işin görüldüğü işyeri nedeniyle kazanmış olabilir.

4857 sayılı İş Kanunu'nun 2/6 maddesi uyarınca, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir.

Alt işverene verilen iş, işyerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır. Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi durumunda ise, verilen iş işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olmalıdır.

Asıl işveren - alt işveren ilişkisinin gerçekleşmesi için, asıl işverenin mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işi yada asıl işin bir bölümünü alt işverene vermesi gerekir. Verilen iş, mal veya hizmet üretimine ilişkin olmayan bir iş ise, bu tür bir ilişki doğmaz.

Alt işveren - asıl işveren arasındaki ilişki, niteliğine göre, eser, taşıma, kira gibi sözleşmelere dayanır.

Kira sözleşmesi ise, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Hasılat kirası, ürün veren taşınır veya taşınmaz malların veya hakkın bir ücret karşılığında kullanılması ve semerelerinin toplanmasının dışında Ticari İşletmelerin ve hakların kiralanması halini de ifade etmektedir.

Somut uyuşmazlıkta; davacı vekili müvekkilinin davalı ... Kaymakamlığına bağlı “...” isimli restoran işletmesinde aşçıbaşı olarak çalıştığını ve davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğunu ileri sürerek işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı ... ise dava konusu mülkiyeti Hâzineye ait 207 ada 6 parselde kayıtlı 177.575,78 m2 lik taşınmazın 24.06.2013 tarihinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesi gereğince açık ihale usulüyle Açık Alan Çay Bahçesi ve Mesire Alanı olarak 3 yıllığına dava dışı ...’a ihale edildiğini, daha sonra aynı yerin 02.07.2015 tarihinde diğer davalı şirkete devredildiğini, Kaymakamlığın asıl işverenlik sıfatının bulunmadığını savunmuştur.

Dosyaya sunulan ihale evrakları ve kira şartnamelerine göre davacının çalıştığı çay bahçesi ve mesire alanı olarak kullanılan taşınmazın 09.07.2013 tarihinde dava dışı ...’a 3 yıllığına kiraya verildiği, bu sözleşmenin 26.06.2014 tarihinde davalı ... Tur. San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından devralındığı ve akabinde de şirketle 02.07.2015 tarihinde yeni bir kira sözleşmesi aktedildiği anlaşılmaktadır. Söz konusu kira sözleşmelerinden kaynaklanan kira bedelinin tahsilatına ilişkin yazışmalar ve muhasebe kayıtları da dosya kapsamında mevcut bulunmaktadır.

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalı Kaymakamlık çay bahçesi ve mesire alanı olarak kullanılan taşınmazı kira bedeli karşılığında son olarak davalı ... Tur. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne vererek işletme hakkını tamamen devretmiştir. Bu itibarla, davalı Kaymakamlık ile diğer davalı ... Tur. San. Ve Tic. Ltd. Şti. arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi olmayıp kira ilişkisi olduğundan davalı Kaymakamlığa husumet yöneltilebilmesi mümkün olmamasına rağmen, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ:

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi