Logo

9. Hukuk Dairesi2021/8113 E. 2021/12651 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile kıdem tazminatı alacaklarının miktarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığına dair davalı tanıklarının beyanları bulunduğu ve davacının kıdem tazminatı talebini arttırdığı ıslah dilekçesinin değerlendirilmemesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin askerlik sebebiyle sona erdiğini belirterek, kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil, yol ve yemek yardımı alacağı talebinde bulunmuştur.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davacının hizmet süresinin belirttiğinden daha az olduğunu fazla mesai ve diğer alacaklarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin ... karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak devam edilen yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz:

Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.

Gerekçe:

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

2-Taraflar arasında, davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma yapıp yapmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen ulusal bayram ve genel tatil alacağının ödendiği varsayılır.

Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.

Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.

Somut olayda Mahkemece, “davacı tanıklarının işyeri şartları ve çalışma şartları ile ilgili görgüye dayalı bir bilgisinin bulunmadığı” gerekçesi ile dava konusu ulusal bayram ve genel tatil çalışmasının ispat edilemediği kabul edilmiş ise de davalı tanıkların beyanlarına göre davacının dini bayramların bir günü dışındaki tüm ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığının ispatlandığı anlaşılmış olup anılan alacağın davalı tanık beyanlarına göre hesaplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendrime ile yazlı şekilde karar verilmesi hatalı olup tekrar bozmayı gerektirmiştir.

3-Islah, iyi niyetli tarafın, davayı açtıktan veya kendisine karşı bir dava açıldıktan sonra öğrendiği olgularla ilgili yanlışlıklarını düzeltmesine, eksiklikleri tamamlamasına, bu çerçevede yeni deliller sunabilmesine olanak sağlayan bir kurumdur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 176 ve ardından gelen maddelerinde ıslah kurumu ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir.

6100 sayılı Kanun'un 176’ıncı maddesinde, taraflardan her birinin yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebileceği ve aynı davada tarafların ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceği düzenlenmiştir.

Somut uyuşmazlıkta bozma öncesi Mahkemece alınan 27.02.2007 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davacı vekili tarafından sunulan 03.04.2012 havale tarihli dilekçe ile dava konusu kıdem tazminatına ilişkin talep arttırılmıştır. Dava kısmi dava olarak açılmış olup davacı vekilinin 03.04.2012 havale tarihli dilekçesi ile kıdem tazminatına ilişkin talebini 3.450,00 TL’den 6.355,53 TL’ye yükselterek kısmen ıslah yoluna başvurduğunun anlaşılmasına göre söz konusu ıslah dilekçesi değerlendirilmeksizin dava konusu kıdem tazminatı istemine karar verilmesi hatalı olup tekrar bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.09.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.