Logo

9. Hukuk Dairesi2021/8422 E. 2021/12565 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, işverence eksik ödenen ücret, fazla mesai, genel tatil ücreti ile kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının tahsili istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme gerekçesinde davacının ücreti brüt 3.496,95 TL olarak kabul edildiği belirtilmesine rağmen, hükümde esas alınan ek bilirkişi raporunda, davacının ücreti brüt 2.563,99 TL olarak belirlenip alacaklar bu ücret üzerinden hesaplandığından gerekçe ile hüküm arasında çelişki bulunduğu gözetilerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 15. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 7. İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı işverene ait işyerinde, 15/05/2003 – 31/12/2015 tarihleri arasında çalıştığını, son maaşının aylık net asgari geçim indirimi hariç 2.500,00 TL olduğunu, ancak sigorta primlerinin asgari ücretten yatırıldığını, maaşının son 1 yıldır sürekli geç ödendiğini, davacının bu durumu sıkça dile getirdiğini, bu sebeple tartışma yaşandığını, fesihten önceki son 6 aya kadar yazın haftada 7 gün, 08:00-18:30 saatleri arasında çalıştığını, son 6 ayda ise 15 günde bir izin kullandığını, kış aylarında 07:30-18:00 arası çalıştığını, fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini, ücretlerin geç ödenmesi, gerçek ücreti üzerinden prim yatırılmaması ve fazla mesailerin verilmemesi konusundaki şikayetlerini söylediğinde, “bizim şartlarımız böyle, işine gelmiyorsa bırak git” denilerek iş akdine son verildiğini, alacaklarının ödenmesi için...5. Noterliğinden 31/12/2015 tarih, ...yevmiye nolu ihtarname gönderildiğini, ödeme yapılmaması üzerine dava açtıklarını beyanla, belirtilen alacaklarının faizi ile tahsilini talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iş makinası operatörü olarak çalıştığını, ücretlerinin eksiksiz ödendiğini, 04/01/2016 ve 06/01/2016 tarihlerinde izinsiz ve mazeretsiz olarak işe gelmediğini, iş akdinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II-g bendi gereğince devamsızlık sebebi ile feshedildiğini, işe gelmediği dönemde yeni bir işe başladığının öğrenildiğini, işe gelmemesinin asıl sebebinin bu olduğunu, fazla mesai ve genel tatil ücretlerinin bordrolar ile ödendiğini, yıllık izinlerini kullandığını iddia ile; davanın reddini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İstinaf Başvurusu :

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, taraf vekillerinin istinaf başvurusunu esastan reddine karar verilmiştir.

Temyiz :

Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.

Gerekçe:

Davacı Temyizi Yönünden:

Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362'nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile işçilik alacakları hüküm altına alınmış, taraf vekillerinin istinaf kanun yoluna başvurması nedeni ile Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar taraflarca temyiz edilmiştir.

Bu açıklamalar karşısında belirtmek gerekir ki, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihinde miktar itibariyle kesinlik sınırının 78.630,00 TL, davacının reddedilen toplam talebinin 1.235,68 TL olduğu hususları gözetildiğinde temyiz konusu miktar kesinlik sınırı kapsamında kaldığından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362'nci maddesi uyarınca davacı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE,

Davalı Temyizi Yönünden:

1-Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.

Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.

Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.

Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 298/2. maddesinde de “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.” şeklinde özellikle düzenlenmiştir.

Somut uyuşmazlıkta, davacı 15/05/2003 – 31/12/2015 tarihleri arasında aylık net 2.500 TL(brüt 3.496,95.-TL) ücretle çalıştığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece davacının, 16/09/2010-31/12/2015 tarihleri arasında, aylık brüt 3.496,95.-TL ücret ile çalıştığının kabul edildiği belirtilmesine karşın 09.07.2018 tarihli ek bilirkişi raporunda yapılan hesaplama dikkate alınarak davacının 33.904,85 TL brüt kıdem, 16.238,60 TL brüt yıllık izin, 24.965,08 TL brüt fazla çalışma(1/3 indirimli), 1.264,32 TL brüt genel tatil ücret(1/3 indirimli) alacaklısı olduğu tespit edilmiş, taleple bağlı kalınarak alacaklar hüküm altına alınmıştır. Ancak ek bilirkişi raporu incelendiğinde davacının hizmetinin 01.11.2003-31.12.2015 tarihleri arasında geçtiği, ücretinin ise brüt 2.563,99 TL olarak belirlendiği ve alacakların bu ücret üzerinden hesaplandığı görülmektedir. Bu şekilde gerekçe kendi içerisinde çelişkili olduğu gibi gerekçeli karar ile hüküm arasında da çelişki meydana gelmiştir. Mahkemece tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmek ve Yargıtay denetimine elverişli ve infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde gerekçe içeren bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.

Sonuç:

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının sair yönler incelenmeksizin, BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 22.09.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.