"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : ... 30. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı bünyesinde kauçuk atölyesinde sendikalı işçi olarak çalıştığını, davacı ile aynı işi yapan emsal işçinin Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinden yararlanması gerektiği konusunda açtığı davanın kabul edildiğini ileri sürerek; muvaazaya dayalı alt işverenlik ilişkisinin geçersiz olması nedeniyle sendika üyesi davacının Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinden yararlanması gerektiğinin tespiti ile ücret farkı, ilave tediye, vardiya zammı, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili ve kıdem zammı, giyim yardımı, şeker ikramiyesi ve aile yardımı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davalı şirketin asıl işveren olmayıp ihale makamı olduğunu, davacının Toplu İş Sözleşmesinden yararlanma hakkının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydedilmesine karar verilmemesinin hatalı olduğu belirtilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu :
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı ve muvazaaya dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinin altıncı fıkrasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi; “bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişki” olarak tanımlanmış; aynı maddenin yedinci fıkrasında “asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez” kuralına yer verilmiştir.
Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçerli olarak kurulabilmesi için iki işverenin bulunması, mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işin varlığı ve asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi halinde “işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirme” unsurunun gerçekleşmiş olması gerekir. Bundan başka asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle haklarının kısıtlanması veya daha önce asıl işveren tarafından o iş yerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulması gibi muvazaa kriterlerinin bulunmaması icap eder. Aksi halde alt işveren işçisi başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görecektir.
Somut olayda, davacı vekili, davacının davalı iş yerinde kauçuk atölyesinde sendikalı işçi olarak çalıştığını, davacı ile aynı işi yapan işçi tarafından açılan ... 2.İş Mahkemesi'nin 2013/878 esas 2014/210 karar sayılı dosyasında davalı ile alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğuna karar verildiğini ve bu kararın Yargıtay(Kapatılan) 22.Hukuk Dairesi'nin 2014/16838 esas 2014/28903 karar sayılı ilamı ile onandığını belirtmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince davacının davalıya ait ... Makina Fabrikasında kauçuk (lastikhane) işçisi olarak çalıştığı ve davalı ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun yargı kararları ile sabit hale geldiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak dosya içerisinde davacının çalışma dönemini kapsayan ihale sözleşmelerinin bulunmadığı ve davacının davalı iş yerinde görevi konusunda bir araştırma yapılmadığı görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle Mahkemece; davacının çalışma dönemini kapsayan ihale sözleşmeleri celbedilerek, ihalenin kapsamı, fiilen alt işverene verilen işin ne olduğu, davacının davalı iş yerindeki görevi tespit edildikten sonra asıl işveren - alt işveren ilişkisinin usulüne uygun olarak kurulup kurulmadığı hususunda karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.