"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının aralarında muvazaalı asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunan davalı Belediyeye ait işyerinde yüklenici şirket işçisi olarak 04/04/2008 tarihinden 30/05/2017 tarihine kadar çalıştığını, emeklilik nedeniyle iş akdini sonlandırdığını, ancak müvekkiline ödenmesi gereken işçilik alacaklarının tam olarak ödenmediğini, ileri sürerek, kıdem tazminatı farkı, ikramiye, yıllık izin, fazla çalışma, genel tatil, asgari geçim indirimi, ilave tediye, ücret, aile yardımı, çocuk yardımı, yemek yardımı, yol yardımı, giyim yardımı, yakacak yardımı, gece çalışması alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar vekili, davacının belediye işçi kadrosunda çalışmadığını, ihale yoluyla ihale alan şirketler bünyesinde çalıştığını, davacının alacaklarından asıl işvereni olan şirketlerin sorumlu olduğunu, muvazaalı ilişki bulunmadığını, alacakların zamanaşımına uğradığını davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunu esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun ise asıl işveren belediye ile alt işveren şirketler arasında muvazaa ilişkisi bulunmadığını belirleyerek muvazaa bulunduğu seçeneğine göre hesaplanan kıdem tazminatını yeniden hesaplayarak, ikramiye, aile yardımı, çocuk yardımı, yakacak yardımı, yemek yardımı, giyim yardımı, yol yardımı, taleplerinin ise reddi gerektiğini belirterek esastan kabulüne karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak kıdem tazminatı yönünden muvazaa bulunmadığı seçeneğine göre yapılan hesaplamaya göre kıdem tazminatı kabul edilmiş, diğer alacak talepleri yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu :
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yönleri usul ve kanuna uygun görülmüştür.
2-Taraflar arasında fazla mesai yapılıp yapılmadığı ve yapıdı ise karşılığının ödenip ödenmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Somut olayda; Davacı haftada 3 gün 07:00-16:00 saatleri arasında, haftada üç gün ise 07:00-23:00 saatleri arasında çalıştığını, fazla çalışmalarının bir kısmının maaş bordrolarında eksik gösterildiğini büyük bir kısmının ise hiç gösterilmediğini iddia ederek fazla mesai talep etmiş, davalı ise davacının yaptığı fazla mesailerin puantaj ve bordrolara yansıtılarak ödendiğini savunmuştur. Dosyaya bir kısım imzalı ve giriş-çıkış saatlerini de gösterir puantajlar ve fazla mesai tahakkuku içerir imzasız bordrolar sunulmuştur. Sunulan imzalı puantaj kayıtlarına dayalı olarak fazla mesai ödemesi bordrolarda görüyorsa da bu fazla mesai ücreti ödemelerinin zamlı ücret üzerinden yapılmadığı da bordroların incelenmesinden anlaşılmıştır. Bu bakımdan tanık beyanlarına dayalı olarak yapılan fazla mesai hesap şekli doğru ise de, kayıt bulunan dönemler için kayıtlara göre, kayıt sunulmayan dönem için ise tanık beyanlarına göre önceki gibi hesap yapılmalıdır. Sonucuna göre de ödenen fazla mesailerin hesaplamadan mahsup edilmesi gereklidir. Kayıt olan dönemler için de tanık beyanına dayalı fazla mesai hesabı hatalıdır.
3- Dosya içeriğine göre; davacı vekili kısmi dava açmış olup, dava ve ıslah dilekçesinde kıdem tazminatı, fazla mesai, ulusal bayram genel tatil alacaklarına yasal faiz talep etmiştir. Bu durumda taleple bağlı kalınarak dava dilekçesi ile talep edilen kısma dava tarihinden, ıslah dilekçesi ile talep edilen kısma ise ıslah tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizini aşmamak üzere yasal faize hükmedilmesi gerekirken doğrudan en yüksek banka mevduat faizine hükmedilmesi de hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, karardan bir örneğinin İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.10.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.